Ana Sayfa Tıp&Sağlık İç Kanamayı Durdurabilen Sentetik Kan Pıhtılaştırıcı Geliştirdi

İç Kanamayı Durdurabilen Sentetik Kan Pıhtılaştırıcı Geliştirdi

MIT’den bilim insanları organlardaki iç kanamayı durdurabilecek sentetik bir kan pıhtılaştırıcı üretti. Yeni geliştirilen sistem sayesinde kazalar sonrası travmalardan kaynaklanan iç kanama durdurularak, yaralılar için ekstra süre kazanılabilir.

Yenigeliştirilen sistem nanoparçacıklar ve polimerler kullanarak doğal kan pıhtısı oluşumunu hızlandırıyor.

Normalde yara bölgesine tutunan trombositler, pıhtılaşma prosesinin tetikleyerek, yapışkan pıhtı formunu oluşturur. Yeni sistem iki ana bileşenden oluşuyor; trombositleri toplayan nanoparçacıklar ve fibrinojenleri taklit eden polimer. Nanoparçacıklar PEG-PLGA adı verilen biyo-uyumlu bir peptitten oluşuyor ve trombositleri etkinleştiriyor. Bu sayede trombositler yaralar gibi spesifik bölgelerde birikerek, konsantrasyonu arttırıyor. Nanoparçacıkların boyutları 140 ve 220 nm arasında değiştiğinden, akciğerlerde tehlikeli pıhtı oluşumunu engelliyor.

En önemlisi de ekip aynı zamanda, fibrinojeni taklit eden protein etiketiyle nano-parçacıkların üzerindeki bir kimyasal grupla çapraz bağlanma yapan bir sistem tasarladı. Böylece yara bölgesine nüfuz eden sentetik pıhtılaşma sistemindeki bileşenler birbirini bularak, yarayı daha verimli bir şekilde kapatılabiliyor.

Çalışmanın başyazarı Celestine Hong, “Buradaki ana fikir, bu bileşenlerin her ikisi de kan dolaşımındayken, bir yara bölgesi varsa, hedefleme bileşeni yara bölgesinde birikmeye başlayacak ve çapraz bağlanma başlayacaktır. Her iki bileşen de yüksek konsantrasyonda olduğunda, daha fazla çapraz bağlantı elde edersiniz. Bu da yapıştırıcıyı oluşturmaya ve pıhtılaşma sürecine yardımcı olur,” diyor. Ekip sistemi iç kanama modelli farelerde denedi ve ikili bileşenin sadece nanoparçacıklı(trombosit toplayıcı) sisteme göre iki kat daha iyi çalıştığı bulundu. Ayrıca ciddi bir immün reaksiyon görülmedi.   Bununla beraber, hayvan çalışmalarının insan çalışmalarıyla eşdeğer olmadığını ve nihai sonucun insanlarda işe yarayıp yaramayacağı bilinmiyor. Bu nedenle klinik çalışmalara geçmeden önce daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Sonuç olarak, eğer bu teknik insanlarda işe yararsa, acil servislerde ya da savaş meydanlarında hayat kurtarıcı bir yöntem geliştirilmiş olacaktır. Araştırma Advanced Healthcare Materials dergisinde yayınlandı.