TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap TBMM’de Konuştu: Yenidoğan Ölümleri Yıllara Yayılan Yanlış Politikaların Sonucudur, Sağlıkta Dönüşüm’de Israr Edilirse Yenilerinin Yaşanması Kaçınılmazdır
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Merkez Konseyi üyesi Dr. Nilüfer Ustael ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bazı Özel Sağlık Kuruluşlarında Yaşanan Bebek Ölümlerinin Tüm Yönleriyle Yenidoğan Araştırılması, Özel Sağlık Kuruluşlarının, Çocuk, Engelli ve Yaşlılarla İlgili Bakım Servislerindeki Uygulamalarının ve Mevzuatın İncelenerek Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nun 14 Ocak 2025 günü düzenlediği toplantıya katıldı.
Komisyon Başkanı AKP Adıyaman Milletvekili İshak Şan’ın açılış konuşmasının ardından söz alan Dr. Alpay Azap; sağlıkta ticari çeteleşme skandalı sonucu hem ölümleri hem de halkın hekimlerine olan güvenin zedelenmesi nedeniyle büyük üzüntü beklediğini söyleme söze başladı.
2219 sayılı Özel Hastaneler Kanunu’nda mesul müdürün yetkili mercilerin kararlarına uymama suçu 2014 yılında para cezasına çevrilmesinden ve hastanelerin denetimlerinde tespit edilen eksikliklere ilişkin cezai müeyyidelerin eksikliğinden söz eden Söz eden Azap, “Yaptırımların yargı yolu açık ara hastanelerin yargıya başvurduğu, acilen bir hastanenin tam 189 dava aldığını Bu deneme sürecindeki eksikliklerin bir türlü giderilemediğini görüyoruz. Burada denetimde tespit edilen eksikliklerin giderilmesiyle ilgili ciddi bir eksiklik olduğunu görüyoruz” dedi. Özel hastanelerin işleyişinin düzenlenmesi Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin yayımlandığı Mart 2002’den bu yana 45 kez değişenne dikkat edilmesi Azap, yenidoğan ölümleriyle birlikte skandala zemin hazırlayan bu çalışma kronolojisini bir rapor halinde komisyon üyeleriyle paylaştı.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2008’den itibaren özel hastanelerden hizmet vermeye başladığını ve özel hastanelerdeki büyüme yoğun bakım yataklarının hızla büyüdüğünü söyleyen Azap, bugün özel hastanelerdeki yoğun bakım yatak birimleri Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinin toplamını geride bıraktığını kaydetti. Sayının hızlı artışı üzerine 2017’de “Yoğun bakım yatağı ve kuv prospektüs toplamı, toplam hasta yataklarının %30’unu geçemez” sınırlaması getirildiğini anımsatan Azap, ne var ki bu düzenlemenin öncesinde ruhsatlandırılmış olan veya ön ruhsatlandırma işlemine devam eden özel hastanelerde %30 sınırına uyum için verilen son sürenin sürekli ötelenmesinin sınırı çizdi.
Yenidoğan ölümlerinde taşeronun da bir sebep olduğunu vurgulayan Azap şöyle konuştu:
“Özel sağlık politikalarının birçoğu, hekimlerden şirket kurarak kendine hizmet faturası kesmesini ve ücreti bu fatura karşılığını ödemeyi istiyorlar. Pek çok meslektaşımız bordro karşılığında çalışma gerektirirken şirket okumak zorunda kalıyor ve işverene asıl hizmet satarmış gibi kendini konumlandırıyor. Meslektaşlarımızın iş ilişkisinin taşeronlaşmasıyla işçilik haklarından yoksun kalmasıyla, işveren ise bazı sorumluluklarından kurtuluyor. Oysa İş Kanunu’nda değişiklik yapılması ve işin yapılması ile teknolojik değişikliklerde parçalanmalar dışında asıl şeyin bölünerek alt işverenlere doğrulanamayacağı söyleniyor. Dolayısıyla muvazaalı bir durum ortaya çıkıyor. Bunun bilgileri için de adım atılması önerisini öneriyoruz.”
Osman Küçükosmanoğlu’nun davada adı geçen 18 hekim hakkında İstanbul Tabip Odası’nın başlattığı disiplin soruşturması ile ilgili söz aldı. Disiplin soruşturmasının mevzuatına ilişkin bir bilgilendirme yapan Küçükosmanoğlu; İstanbul’da özel hastane birimlerinin kamu ve üniversite hastane birimlerinin çok üzerinde olduğunu, bunun da beraberinde eğitimsiz geldiğini, niteliksiz personelin düşük ücretlerle ve güvencesiz olarak istihdam kurulum problemini oluşturduğunu belirtti. Küçükosmanoğlu, İstanbul’da özel hastanelerdeki taşeronların nasıl uygulandığına ilişkin somut örnekler paylaşıldı.
Saat 15.00’te başlayan komisyon görüşmeleri, Türk Neonatoloji Derneği ile Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği’nin de görüşülmesinin ardından 23.00 sularında sona erdi.
Komisyon, bu hafta içinde İstanbul’a giderek önce mağdur aileleri ile bir araya gelecek; daha sonra il sağlık müdürlüğü, SGK il müdürlüğü, 112 çağrı merkezi ve komutasındaki kontrol kapsamlı incelemelerde bulunur.