Ana Sayfa Manşet ” Herkes için eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin...

” Herkes için eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesini diliyorum”

TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK

W- TEB Başkanı Değerli Ecz. Erdoğan Bey’den güncel konular için değerlendirmelerini alacağız.

Değerli Başkanım Türk Eczacıları Birliği 42. Olağan Büyük Kongresi’nde TEB sizinle devam kararlığında bulundu, öncelikle size kalpten tebrik eder, muvaffakıyet dileriz. Kongreye dair bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?

E.Ç.- Çok teşekkür ediyorum. Ben de sizin nezdinizde bizlere bu görevi layık gören meslektaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.

Kongre’de, 41. Dönem’de neler yapıldığına dair bir panorama çizdik her şeyden önce. Bu da bizim ileride yapacağımız çalışmalara bir nevi ışık oldu. Olumlu, olumsuz tüm eleştirileri aldık, heybemize koyduk; tüm bunların ışığında kapsayıcı, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın tüm sorunlarına eğilen, mesleğimizi ve Birliğimizi daha da ileriye taşıyacağına inandığımız bir çalışma programı hazırlamaktayız.

 W- “Eczacılık Fakülteleri Binalardan İbaret Değildir” basın açıklamanızda üzerinde yoğun durduğunuz yeni eczacılık fakülteleri açılışı ile eczacıların istihdam sıkıntısına dair kritiklerinizi paylaşır mısınız?

E.Ç.- Bu konunun bir sürü farklı soruna yol açacağı aşikâr. Türk Eczacıları Birliği olarak bu konuya her şeyden önce halk sağlığı temelinde bakıyoruz. Altyapısı yetersiz, koşulları bilim yapmaya elverişli olmayan, öğretim elemanı eksik, laboratuvarı bulunmayan pek çok eczacılık fakültesi var. Sağlıkla ilgili bir mesleğin akademik eğitiminin niteliksizleşmesi, asla kabul edilebilir bir durum değildir. İlerleyen dönemlerde sürdürülebilir sağlık sistemlerinin sekteye uğramaması için bu konuya özellikle önem verilmesi gerektiğini düşünmekteyim.

W- Geçtiğimiz günlerde “Sağlığın Tasarrufu Olmaz!” çıkışınız olmuştu, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tasarruf amaçlı düzenlemelerinin size göre olumsuz sonuçları nelerdir?

E.Ç.- Bir kere ilaçlar geri ödeme kapsamında çıkınca fiyatları artıyor. Halkımızın alım gücü düşük olduğundan bu ilaçlara erişim zorlaşıyor. Bu durum ilacın en önemli özelliklerinden biri olan alınabilirliğini ortadan kaldırıyor. (Örnek; vitamin grubu ilaçlar; Daha önce vitaminler geri ödemede ve daha ucuz iken geri ödeme kapsamından çıkarılınca çok daha pahalı hale geldiler.) Genellikle bu geri ödeme kapsamı dışına çıkarılan ilaçlar yerli ilaçlar oluyor. Bir yandan ilaçta yerelleşme politikaları gündemde iken yerli ilacı desteklemek gerekirken bu tür uygulamalar bu politikalara ket vuruyor. Keza daha öncede çeşitli dönemlerde sağlık tasarruf amacıyla kimi tedbirler devreye sokuldu ancak bunların orta ve uzun vadede bütçe yükünü hafifletmek konusunda herhangi bir getirisi olmadı.

W- Mesleki dayanışmanın en güzel örneği olan eylül ayındaki “TEB Ödülleri”nin anlamını sizden alabilir miyiz?

E.Ç.- 25 Eylül Dünya Eczacılar Günü kapsamında vermiş olduğumuz Değer Katan Eczacı Ödülleri ve Yaşam Boyu Onur Ödülleri ile meslektaşlarımızla birlik beraberliğimizi pekiştiriyoruz. Yaşam Boyu Onur ödülleriyle mesleğine, meslektaşına ve meslek örgütüne uzun yıllar emek vermiş meslektaşlarımıza karşı ahde vefa örneğini sergilediğimiz gibi Değer Katan Eczacı ödülüyle de insana ve yaşama sanat eliyle dokunan meslektaşlarımızı teşvik ediyor onurlandırıyoruz.

W-  “Aşı reddi” konusunda TEB olarak çok net bir duruşunuz var bu konudaki yaptığınız çalışmaları ve endişelerinizi tekrar paylaşır mısınız?

E.Ç.- Aşı karşıtlığında son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de artış gözlemliyoruz. Bilimsel aklı yok sayan aşı karşıtı kampanyalar, üretilen komplo teorileri, toplum sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ediyor. Üstelik bu olumsuz tablo en başta çocuklarımızı etkiliyor. Birkaç veriyi sizlerle paylaşmak isterim: 2016’da 9 olan kızamık vakası, 2018’de ise 716’ya ulaşmış durumda. Tüm temel aşılarını olmuş çocukların oranının son on yılda %77’den %67’ye geriledi. 2011 yılında aşı reddi yapan aile sayısı 183 iken 2018 itibariyle 23 bin dolaylarına çıkmıştır. Tüm bu veriler çocuklarımızı, toplumumuzu, halk sağlığını, geleceğimizi tehdit etmektedir. Bu olumsuz tablolar ile kabul edilemez veriler ile mücadele etmek zorundayız. Aşı, hastalıkların önlenmesi ve ölüm oranlarının düşmesinde değerli, kolay ve maliyet etkin bir uygulamadır. Ve unutulmamalıdır ki aşı reddinde bulunan bireyler sadece kendilerini tehlikeye atmakla kalmaz;  toplum sağlığını ve toplumun geleceğini de tehlikeye atarlar.

W- Fiyat kararnamesine göre ilaç fiyatları belirlenecek Euro kuruna göre artış alacak ve şubat ortasında uygulama başlayacak. Önceki yıllarda bulunmayan ilaçlar sebebi ile vatandaş ile karşı karşıya kalma benzeri durumlar için önlem ve uyarılarınız var mıdır? Düzenlemeye yönelik önerileriniz nelerdir?

E.Ç.- Konuya ilişkin olarak yıllardır aynı öneriyi sunuyoruz esasında. Bu uygulamaya ilişkin yıllardır da aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Kur düzenlemesinin yılda bir kez yapılmasını doğru bulmuyoruz. Söz konusu ayarlamanın yıl içerisinde belli periyotlarla ilaç fiyatlarına yansıtılmasının yaşanan sıkıntıların önüne geçeceğine inanıyoruz.

W- TEB olarak geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme yaptınız, talepleriniz nelerdi, talepleriniz nasıl karşılandı ve Cumhurbaşkanı’mız ile ilerleyen dönemde benzer görüşmeler olacak mıdır?

E.Ç.- Sayın Cumhurbaşkanımız ile yaklaşık iki saat görüşme fırsatımız oldu ve kendilerine mesleğimizin, meslektaşlarımızın sorunlarını aktardık.

Eczacı kârlılıklarının artırılması, kamu ve hastane eczacılarımızın sorunları, eczacılık fakültelerinin durumu, eczacının meslek hakkına kavuşması, yardımcı eczacılığın maliyetinin sürdürülebilir olması, ilaçta yerelleşme gibi pek çok konu başlığını kendilerine ilettik. Sayın Cumhurbaşkanımız bizi dikkatle dinledi ve gerekli çalışmaların yapılması konusunda talimat verdi. Ve bu görüşmenin hemen akabinde AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Jülide Sarıeroğlu ve beraberindeki heyet Birliğimizi ziyaret etti. Sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi ayrıntılarıyla kendilerine sunduk.

W- Değerli Başkanım 2020’de öncelikleriniz neler olacak ve 2020’den beklentileriniz nelerdir?

E.Ç.- Her şeyden önce ülkemiz için müreffeh, huzur, güven ve sağlık dolu geçmesini temenni ediyorum.

Mesleğimizin sorunlarının çözüme kavuştuğu bir yıl olmasını diliyorum.

Öncelikle eczacıların yaşadığı ekonomik sıkıntıları giderebilmek için eczane ekonomilerinde iyileştirilmesi adına yasal düzenlemelerin yapılması. Eczacı istihdamı açısından yaşanan sorunların giderilmesi noktasında kamunun çözüme yönelik etkin adımlar atması; bunun birkaç boyutu vardır; başta yeni eczacılık fakültelerin açılmasının durdurulması, yardımcı eczacılık uygulamasının sürdürülebilir hale getirilmesi için ekonomik yükünün kamu tarafından paylaşılması, yeni istihdam alanlarının yaratılması bunun içinde kamuda hastanelerde ve ilaç sektöründe eczacı sayısının arttırılması. İlaçta dışa bağımlılığı azaltmak ve uluslararası alanda ülkemizin rekabet gücünü arttırmak adına yerli ilaç politikasının tam anlamıyla hayata geçirilmesi bu çerçevede de başta birliğimiz olmak üzere paydaşların politika yapım süreçlerine dâhil edilmesi.

Herkes için eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesini diliyorum.

W- Değerli Başkanım bu röportaj fırsatını sunduğunuz için şükranlarımızı sunarız ve 2020 yılında Kalpten Başarılar Dileriz.