Ana Sayfa Tıp&Sağlık Bilim İnsanları, Tedaviye Yanıt Vermeyen Meme Kanserinde Matematiği Kullanıyor

Bilim İnsanları, Tedaviye Yanıt Vermeyen Meme Kanserinde Matematiği Kullanıyor

Monash Üniversitesi öncülüğündeki araştırmalar, yeni kombinasyon tedavilerinin artık geleneksel tedavilere yanıt vermeyen meme kanseri hastalarına nasıl yardımcı olabileceğini tahmin etmek için matematiği kullanıyor.

Biyotıp Keşif Enstitüsü (BDI) çalışmasında, spesifik bir protein olan PI3K’nın neden olduğu meme kanserini ve yeni kombinasyon tedavilerinin bunu etkili bir şekilde nasıl durdurabileceğini araştırdı.

Doçent Lan Nguyen “Kanseri teşvik eden protein PI3K’nın ve onun kapsamlı alt hedeflerinin davranışını taklit eden yeni hesaplamalı modeller oluşturduk. Bu çok önemlidir çünkü PI3K yolu meme kanseri hastalarının yaklaşık yüzde 30’unda mutasyona uğrar ve birincil anti-kanser tedavilerine karşı dirence katkıda bulunur. Bu matematiksel yaklaşımı kullanarak, yeni kombinasyon tedavilerini öngördük ve laboratuvardaki deneylerle, bu yeni kombinasyon tedavilerinin PI3K-mutant meme kanseri hücreleriyle mücadelede tek başına PI3K’yi hedeflemekten daha etkili olduğunu doğruladık.”

Kanser tedavisinde ilaç direncinin zorlu mücadelesini vurgulayan Doçent Nguyen, “Çalışmamız, meme kanseri hücrelerinin, klinikte PI3K-mutant meme kanserinin tedavisi için kullanılan bir PI3K inhibitörü olan alpelisib’e dirençli hale gelme yolunu buldu. Bu bilgiyi kullanarak, inhibe edildiğinde alpelisib’e duyarlılığı geri kazandıran ve dirençli hücrelerin çoğalmasını durduran ek proteinler belirledik.”

Doçent Nguyen “Çalışmamız yalnızca alpelisib’e karşı terapötik dirence neden olan karmaşık mekanizmalara ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda kombinasyon tedavilerinin tarafsız bir şekilde sistematik olarak önceliklendirilmesi için hesaplamalı bir yaklaşım sağlıyor. Bu, etkili tedavilerin keşfini hızlandırabilir ve bu da onu onkoloji ve ötesinde gelecekteki araştırmalar için değerli bir çerçeve haline getirebilir.

Doçent Nguyen “İlaç direnci, tedavi başarısızlığının yaygın bir nedeni olduğunu belirten Doçent Nguyen  “araştırmamız, etkinliğini daha uzun süre koruyan, potansiyel olarak hastaların hayatta kalma oranlarını ve yaşam kalitesini iyileştiren yeni tedavilerin test edilmesine ve onaylanmasına yol açabilir. Gelecekte bu aynı zamanda daha az yan etki ve daha kişiselleştirilmiş tedavi seçenekleri anlamına da gelebilir.”

Doçent Nguyen, sonraki adımların belirlenen ilaç kombinasyonlarının titiz bir klinik öncesi değerlendirmesini gerektireceğini kaydetti.

Integrative modeling uncovers p21-driven drug resistance and prioritizes therapies for PIK3CA-mutant breast cancer