Ana Sayfa Manşet Yaşam, âşık olmayı unuttuğun zaman biter

Yaşam, âşık olmayı unuttuğun zaman biter

Yaşlılık aslında insanların çok da istemedikleri bir şey, doğanın bir dayatması, önce bedensel fonksiyonlar yavaşlıyor. Bedensel yaşlanmanın bilimsel adı, damar yaşlanması. Aslında hücreyi uygun bir kültür ortamında tutarsanız pratik olarak sonsuza kadar bölünebilir ve çoğalabilir.

Dünya Sağlık Örgütü yeni tanımında 18-65 yaş arası herkesi genç olarak kabul ediyor. Yani artık 50-60’lı yaşlarda “Yaşlanıyor muyum?” diye endişe etmeye gerek yok. 66-79 “orta yaş” olarak kabul ediliyor, 80 ve üzeri “yaşlılık” olarak alınıyor. Yani “sağlıklı yaşlanmak, güzel yaşlanmak” deyimleri orta yaş sonrası 75-80 yaşlardan sonraki dönemlerde dert edilmeli. Osman Hoca biraz erken başlatmış, o kadar aceleye gerek yok.

Hayatın sürekliliği, günlük yaşamın devamı iş, hobiler, aktiviteleri sürdürmek çok önemli. Çalışmaktan, sosyal aktivitelerden, sevinç duyulan şeylerden erken vazgeçerseniz, yaşam da sizden erken ayrılır.

Geçenlerde, okul dönemindeki sınıf arkadaşlarımın düzenlediği bir yemeğe katıldım. Öğrencilik yıllarımızı birlikte geçirdiğim ama biraz hızlı yaşlanmış bir arkadaşımla karşılaştım. Sarıldık, sohbet ettik. “Yaşamın nasıl geçiyor?” diye sordum. Anlattı: “6 ay Bodrum’daki yazlıkta, 6 ay İstanbul’dayım. Sabah çıkıp gazetemi okuyorum, hanımla kahvaltımı yapıyoruz, biraz yürüyüş, öğlen yemeği, sonra uyku, akşam haberler derken gün geçiyor. Keyfim yerinde, çok rahatım.”

Yaşamı bundan ibaret ve her günün döngüsü aynı. Biraz dikkat edince gördüm ki, çoğu dönem arkadaşı çalışmayı bırakmış, hobilerini terk etmiş, ama daha önemlisi yaşamın heyecanını, koşuşturmayı, sosyal iletişimi, sevgiyi unutmuş. Bana “Senin yaşamın nasıl geçiyor?” dediler, “Sabah 8, akşam 8, en az 12 saat koşuşturup duruyorum” dedim.

Bence yaşlanmayı önlemenin en önemli yolu çalışmak, üretmek olmalı. Endokrinoloji Profesörü Şükrü Hatun Hoca’mın güzel bir lafı var, “Yaşam, âşık olmayı unuttuğun zaman biter” diyor. Bu aşkı sadece karşı cins olarak almamak gerek; güzel bir doğaya, bahçende yetiştirdiğin çiçeklere, ağaçlara, kuşlara, doğan güneşe aşktan bahsediyorum. Sevmeyi, âşık olmayı, heyecanı unutmayan insanlar aslında hiç yaşlanmayan insanlardır.

**********

NASIL HEP GENÇ KALINIR?

BEDENSEL yaşlanma sanıldığının aksine hücre yaşlanmasıyla değil, damar yaşlanmasıyla başlar. Tıpta insanların asıl yaşı kronolojik yaşa göre değil, damar yaşına göre ölçülür. 40’lı yaşlarda 3 damar koroner by-pass operasyonu geçirmiş bir kişi ile 70’li yaşlarda ama koronerleri sağlam, metabolizması sağlıklı bir insanı sadece biyolojik yaşa bakarak değerlendirmek doğru değil.

Yaşlılığı hızlandıran tüm faktörler, aynı zamanda damar hasarını hızlandıran faktörler, damarı ve hücreyi ne kadar koruyabilirsek, yaşlanmayı da o ölçüde yavaşlatabiliriz.

İşte yaşlanmayı hızlandıran faktörler..

1- Düşük oksijen yaşlanmayı hızlandırır, bol oksijen alın:

Kutuplarda oksijen oranı düşük ve bu bölgede yaşayan insanlar daha hızlı yaşlanıyor. Oksijen azaldıkça doku ve hücre beslenmesi bozuluyor, yaşlanma hızlanıyor. Bu nedenle, sık açık havaya çıkın, hafta sonları bol oksijen alacağınız uzun yürüyüşler yapın, uyku apne sendromunuz varsa gece kronik oksijen azlığını önlemek için mutlaka tedavi olun.

2- Haftada en az 3 gün vegan beslenin: İşlem görmüş, plastik ambalajlı gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durun. Beslenme programınızın önemli bir bölümünü yeşil yapraklı sebzeyle yapılan salatalar, sebze yemekleri, kök bitkileri ve tohumlara ayırın. Vegan beslenenlerde kalp hastalıklarının daha az olduğunu unutmayın.

3- Aşırı kırmızı et ve yağdan kaçının: Kırmızı eti ve hayvansal yağları aşırı tüketen kişilerde vücutta “enflamasyon” adı verilen bir yangı gelişir. Enflamasyon, damar epitelinin hasarını ve dokulara oksijen götüren damarların bozulmasını hızlandırır. Yine yağ, metabolizmanın bozulmasını ve dokuların yeterli beslenmesini engeller. Hızlı yaşlanmak istemiyorsanız kırmızı eti sınırlı alın.

4- Stresten uzak durun: Stres hormonları ile yaşlanma ve damar hasarı arasında yakın ilişki konusunda birçok araştırma var. Vietnam Savaşı’nda, savaşta ölen genç askerlerden çoğunda otopside koronerlerde yaygın plaklar olduğu saptanmış. Stresin sadece kalp hastalığı değil diyabet, hipertansiyon ve obezitenin de en önemli tetikleyicisi olduğunu unutmayın. Stresi doğru yönetmek çok önemli.

5- Düzenli spor yapın: Ama koşmayın. Spor kalp-damar sistemini en iyi çalıştıran bir aktivite ama yaşla beraber kalp-damar hastalıklarının, koronerlerde plakların oluşabileceğini unutmayın. Ağır sporlar, koşu yerine uzun yürüyüşler yapın. Yürüyüş yaşla beraber artan insülin direncinin en önemli ilacıdır. Spor sırasında en çok dikkat edilecek nokta, güneşte uzun kalmamak, aşırı güneş cildi yaşlandırıyor.

6- Erken yatın, erken kalkın: İyi bir uyku ve fizyolojik melatonin hormon salgısı, hücrelerin dinlenmesini ve beslenmesini düzenler. Vücuttaki hormonların diürnal ritmi (günlük düzeni) ile stres hormonları, diğer organların kaliteli çalışması ve metabolizmanın aktivasyonu arasında çok yakın ilişki var. İyi uyumaya özen gösterin. İyi uyku yaşamı uzatır.

 

tamamı için kaynağa bakınız