Ana Sayfa Tıp&Sağlık Plastikler Enfeksiyona Neden Olabilir mi?

Plastikler Enfeksiyona Neden Olabilir mi?

Alışveriş torbaları, su şişeleri, soğuk meşrubat bardakları , pipetler , saklama kapları , peeling yapan yüz yıkama ürünlerindeki boncuklar ve sentetik tekstillerdeki lifler gibi örneğini arttırabileceğimiz plastik ürünler giderek daha hızlı bir şekilde piyasaya sürülüyor ve hayatımızda yer kaplıyor. Plastikler bir kez doğaya atıldıktan sonra yüzyıllarca çevrede kalabiliyor ve yavaş yavaş daha küçük parçalara ayrılıyor. Plastik parçalar 5 milimetreden küçük olduğunda ise araştırmacılar bu parçalara mikroplastik adını veriyor. Peki hayatımızın her yerini kaplayan her gün günlercesini kullandığımız plastikler bulaşıcı hastalık riski oluşturuyor olabilir mi? Araştırmacılar bu sorunun cevabını arıyor.

Mikroplastikler Bulaşa Neden Oluyor

Davis Üniversitesi’nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Karen Shapiro’nun yakın tarihli çalışmasına göre parazitler, mikroplastikler üzerinde geziniyor. Ekip laboratuvarda deniz suyu ve mikroplastik içeren cam şişelere üç parazit (Toxoplasma gondii , Cryptosporidium parvum ve Giardia enterica ) ekledi. Bu parazitlerin üçünün de mikroplastiklere bağlanabildiğini ve mikroplastiklere yapışan parazitlerin oranının bir hafta içinde arttığını gördüler. Doğada kabuklu deniz hayvanlarında yoğunlaştığı ve çiğ kabuklu deniz ürünleri yiyen insanları hasta ettiği bilinen bu üç parazit, karadan denize hareket edebiliyor. Parazitlerin, mikroplastikler yoluyla ne ölçüde karadan denize seyahat edebildikleri henüz belirsizdir. Fakat bu belirsizliğin giderilmesinin neden önemli olduğunu Karen Shapiro şu şekilde açıklıyor: “İnsanlara veya hayvanlara yönelik risk, gerçekten de parazitlerin taşınma davranışına bağlıdır; bu nedenle, bu parazitlerin denize nasıl ulaştığının hareketini anlamanın çok kritik olduğunu düşünüyorum.”

Ortamdaki mikroplastiklerin solunmasının veya sindirilmesinin insanlarda enfeksiyonlara neden olan patojenlerin yayılmasına neden olduğu teorik olarak biliniyordu. Mart ayında, Çin’in Guangdong kentinde bulunan, Guangdong Teknoloji Üniversitesi Biyomedikal ve Farmasötik Bilimler Okulunda görev yapan bir araştırma ekibi, in vitro bir çalışma aracılığıyla, influenza A’nın polistiren mikroplastiği kolonileştirebildiğini ve plastik parçacığın endositozu yoluyla onu insan akciğer hücrelerine aktarabildiğini bilimsel olarak kanıtlamış oldu. Mikroplastik içeri girdikten sonra hücrenin, virüsün yayılmasını kontrol altında tutabilecek proteinleri üretme yeteneğini de engellediği tespit edildi.

Avrupalı ​​ekipler mikro ve nanoplastiklerin sağlık etkilerini anlamak için Avrupa Araştırma Kümesi (CUSP) adı verilen daha geniş bir mikroplastik girişiminin parçası olarak insan hücrelerinin patojen kaplı mikroplastiklere nasıl tepki verdiğini test ediyor. Henüz yayınlanmamış bir dizi in vitro çalışma, deniz ürünlerini sıklıkla kirleten bir tür olan Vibrio parahemolyticus’un mikroplastiklere bağlanabildiğini ve daha sonra mikroplastik içermeyen patojenden daha yüksek oranlarda insan mide-bağırsak hücrelerini enfekte edebildiğini öne sürüyor. İspanya’nın Zamudio kentindeki GAIKER Teknoloji Merkezi’nden toksikolog ve CUSP ekibi üyesi Alberto Katsumiti, bu çalışmanın devam ettiğini söylüyor. Katsumiti araştırma sonuçlarının mikroplastiklerin patojenlerin vektörleri olarak hareket edebildiğini gösterdiğini belirtti.

Mikroplastikler Antibiyotik Direncine Neden Oluyor

Almanya’daki araştırmacılar, bakterilerin mikroplastikler üzerinde ne kadar hızlı antibiyotik direnci geliştirebildiğine tanık oldu. Bir Alman gölündeki Pseudomonas bakterilerini dirençli E. coli içeren su tanklarına yerleştirdiklerinde , plastik ortamda yaşamaya kıyasla mikroplastik üzerinde yaşarken 1.000 kat daha fazla Pseudomonas bakterisi E. coli donöründen antibiyotik direnç geni aldı.

Deneyi yöneten su mikrobik ekolojisti Hans-Peter Grossart, bu küçük plastik parçacıklarının gen değişimi için merkez görevi görerek dirençli bakterileri besleyebileceğini söylüyor. Bakteriler mikroplastikleri ve diğer yüzeyleri kolonileştirdiğinde, genellikle bir biyofilm (polisakkaritler ve diğer moleküllerden oluşan koruyucu bir matris içinde yoğun şekilde paketlenmiş bakterilerden oluşan bir katman) oluştururlar. Komşulara yakınlık, antibiyotik direnci sağlayanlar da dahil olmak üzere, plazmit adı verilen dairesel DNA parçaları üzerindeki genlerin ticaretini kolaylaştırıyor. Berlin’deki Leibniz Tatlı Su Ekolojisi ve İç Su Balıkçılığı Enstitüsü’nden Grossart, “Oldukça hızlı bir şekilde değiştirilebilirler” diyor.

Mikroplastiklerden Kurtulmak Mümkün Mü?

Potansiyel sorunlar ,mikroplastiklerin hacmiyle birlikte daha da büyüyecek. Peki mikroplastiklerden kurtulmamız ve onları temizlememiz mümkün mü? Bu soruya Boston Üniversitesi’nden Rotjan şöyle cevap veriyor: “Mikroplastikleri temizlemek geçerli bir çözüm değil. Çevremizde her yerde bulunurlar ve makroplastikler bin yıl boyunca mikroplastiklere dönüşecek. Yapabileceğimiz şey riski anlamaya çalışmaktır.” Tüm plastik üretimi dursa bile, mevcut plastiklerimiz yavaş yavaş bozulduğundan mikroplastiklerden kurtulmak o kadar kolay olmayacak.

Hazırlayan: Rukiye Akgün
www.sinirbilim.org/plastikler-enfeksiyon/

Kaynaklar

1) https://www.pnas.org/doi/10.1073/pnas.2311253120#body-ref-r17

2) C. Wang et al., Polystyrene microplastics significantly facilitate influenza A virus infection of host cells. J. Hazard. Mater. 446, 130617 (2023).

İnsan Kalp Dokusunda İlk Kez Binlerce Mikroplastik Bulundu