Ana Sayfa Manşet Odağımızda Paydaşlarımız İçin Olumlu Bir Fark Yaratmak Var

Odağımızda Paydaşlarımız İçin Olumlu Bir Fark Yaratmak Var

Baxter Türkiye Genel Müdürü Kıral Karabük

W- Sayın Karabük, yaklaşık 90 yıllık geçmişiyle sektörün önde gelen firmalarından Baxter dünyada ve Türkiye’de neler yapmakta?

K.K.- Baxter olarak, yaklaşık 90 yıldır, insanların hayatlarını kurtarma ve sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerini destekleyecek inovatif çözümler geliştirmekteyiz. Tüm dünyada 50.000 çalışanımızla birlikte, 100’den fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz. Yoğun bakım, beslenme, renal, onkoloji, anestezi, biyocerrahi ve hastane ürünlerimizi milyonlarca hasta ve hasta yakınının kullanımına sunuyoruz. Bu alanlarda dünyanın önde gelen firmaları arasında bulunuyoruz ve tüm dünyada geliştirdiğimiz tedavileri uygulayan sağlık profesyonelleri ile iş birliği içinde çalışıyoruz.

Baxter, 1994 yılında yaptığı ortaklıkla Türkiye’de yatırımlarına başlamış olup, 2016 yılından bu yana ise %100 kendi sermayesi ile Türkiye’deki faaliyetlerini sürdürmektedir. Ülkemizde periton diyalizi, hemodiyaliz, akut, cerrahi ve hastane ürünleri alanlarında, böbrek sağlığı başta olmak üzere, genişleyen bir çerçevede hizmetlerimizi sunmaya devam ediyoruz. 2021 Mayıs ayında tamamlanan satın alma süreci ile, Eczacıbaşı İlaç’ta yer alan hastane ürünleri tamamen Baxter çatısı altında toplanmış bulunuyor. Bu satın alma ile, artık yıllardır hizmet verdiğimiz nefroloji ve yoğun bakım ürünlerine ek olarak biyocerrahi, anestezi, parenteral beslenme ve onkoloji gibi alanlarda da tedavi sunabilmekteyiz. Aynı zamanda Eczacıbaşı Hastane Ürünleri’nin satın alımıyla birlikte Türkiye’deki ekibimizi %50 büyüttük. Bu sayede Baxter Türkiye olarak daha da güçlenen ekibimizle insan sağlığı için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

W- Baxter Türkiye’nin kurumsal sosyal sorumluluk alanındaki yaklaşımı nedir?

K.K.- Baxter’ın sosyal sorumluluk alanındaki çalışmalarının ana fikrinde faaliyet gösterdiğimiz ülkede “anlamlı bir fark yaratma” hedefi bulunuyor. Sosyal sorumluluk iş stratejimizin ayrılmaz bir parçası. Baxter olarak hayat kurtarma ve sürdürme misyonumuzu da destekliyor. Ekip olarak içinde yaşadığımız toplumun üzerindeki etkimizin her zaman bilincinde olarak hareket ediyoruz. Bu kültür, dünya çapındaki tüm Baxter çalışanları tarafından da benimseniyor ve destekleniyor.

Baxter Türkiye’de sosyal sorumluluk yaklaşımımızın odağında firmamız ve paydaşlarımız için pozitif fayda sağlama amacı bulunuyor. Ülkemizde de anlamlı bir fark yaratmak için sürdürülebilir çevre ve toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinde yer almaya özen gösteriyoruz.  Bu anlamda farklı paydaşlarımız ile yakın iş birliği halinde sosyal sorumluluk kampanyaları ve projeleri geliştiriyoruz.

W- Terapötik bilinçlendirme konusunda birçok başarılı iletişim çalışması yapıyorsunuz. Öne çıkan projelerinizden örnekler verebilir misiniz?

K.K.- Odak terapötik alanlarımızda toplumumuzu bilinçlendirme ve farkındalık çalışmaları Baxter Türkiye olarak önceliklerimizden biri. Bu çalışmalarımızı farklı paydaşlarımızla iş birliğimiz ile hayata geçirerek sosyal medya ve medya aracılığıyla da daha fazla insana ulaşmayı hedefliyoruz.

Bu kapsamda 2021 yılında çok değerli projeler hayata geçirdik. Mart ayında Dünya Böbrek Günü’nde kronik böbrek yetmezliği konusunda hasta ve hasta yakınlarına yardımcı bir kaynak olacağını düşündüğümüz yeni web sitemizin lansmanını yaptık. www.adimadimdiyaliz.com adını verdiğimiz bu web sitesi ile kronik böbrek hastalarının sağlık yolculuklarında, daha kaliteli yaşamaları için ihtiyaçları olan doğru ve pratik bilgiye ulaşabilmelerine destek olmayı hedefliyoruz. Bu web sitesinin yanı sıra Dünya Böbrek Günü’nde hekim iletişimi ve yazılı, görsel ve sosyal medya kanalları aracılığı ile böbrek sağlığı konusunda farkındalık yaratarak böbrek sağlığının önemine dikkat çekmeyi ve kronik böbrek hastalığı tedavi yöntemleri konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçladık.

Eylül ayında Dünya Sepsis Günü’nde ise, Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) iş birliği ile hayata geçirdiğimiz sepsis bilinçlendirme kampanyası kapsamında “Farkına Var, Hayat Kurtar” sloganımız ile çeşitli aksiyonlar aldık. Bu kampanyada hem Baxter Türkiye hem dernek sosyal medya hesaplarını aktif bir şekilde kullanarak sepsis konusunda toplumumuzda farkındalığı yaratacak içerikler ürettik. Aynı zamanda daha fazla hedef kitleye ulaşma amacı ile Instagram’da bu kampanyamıza özel bir filtre kullanıma sunduk. Dünyada her 5 ölümden birinin nedeni olmasına rağmen günümüzde sepsis konusunda farkındalık hala çok düşük. Bu nedenle Dünya Sepsis Günü kapsamında bu konuyu vurgulamak amacıyla TYBD Başkanı sözcülüğünde bir basın toplantısı da gerçekleştirdik. Toplantıda sepsisin önemi, semptomları, nedenleri ve risk grupları konularına dikkat çektik. Kampanya kapsamında yoğun bakım ünitelerinde çalışan sağlık profesyonellerimize özel “Sepsisle Mücadelede Güncel Yaklaşımlar” konusunda kapalı devre bir canlı yayın gerçekleştirdik.

Baxter Türkiye olarak hayata geçirdiğimiz farkındalık kampanyalarımızda, her bir hedef kitlemizin ve paydaşımızın ihtiyacına özel iletişim çalışmaları ile terapötik bilinçlendirme faaliyetlerimize önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.

W- Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkan orman yangıları hepimizi çok üzdü. Ancak Baxter Türkiye olarak TEMA Vakfı ile yeni bir çalışma başlattınız. Bize detaylardan bahseder misiniz?

K.K.- Bu yıl ülkemizin farklı bölgelerinde çıkan orman yangıları sonrasında Baxter Türkiye olarak ivedilikle TEMA Vakfı ile temasa geçerek, ülkemizin ağaçlandırılmasına katkı sağlamayı hedefledik ve Baxter Türkiye Hatıra Ormanımızın oluşturulması için çalışmalarımıza başladık. Ülkemize karşı sorumluluğumuzu yerine getirirken böylesi değerli bir çalışmaya imza atmış olmaktan dolayı tüm ekip olarak çok gururluyuz. Hayat kurtarma ve sürdürme misyonumuzu da destekleyen bu çalışmamız ile ülkemizin oksijen kaynakları olan ormanlarımızın çoğalmasını ve korunmasını destekliyoruz.

10 bin fidan bağışlayarak TEMA Vakfı aracılığı ile hayata geçirdiğimiz Baxter Türkiye Hatıra Ormanımız ile ülkemizin yeşillendirilmesine katkı sağlarken sektörde bu konuda iyi bir örnek olmaya ve daha fazla firmanın bu konuda destek olmasına vesile olmak istiyoruz.

W- Sizce şirketlerin daha fazla sosyal sorumluluk projesi geliştirmeleri için neler değişmeli, ne gibi düzenlemeler yapılmalı?

K.K.- Genel olarak değerlendirdiğimizde şirketlerin sosyal sorumluluk odağında itibarlı kurumsal vatandaş algısı yaratma, kamuoyunun beklentilerini karşılama ve uzun vadede varlığını sürdürme hedefi bulunuyor. Sektörlerden bağımsız dünyadaki her şirketin, faaliyet gösterdiği ülkenin ihtiyaçlarına ve toplumun yapısına uygun, sürdürülebilir sosyal sorumluluk projeleri üretmek için çalıştığını görmekteyiz.

Kurumsal sosyal sorumluluk, topluma fayda sağlarken aynı zamanda şirket kültürü haline getirilmesi gereken bir inisiyatif. Tam bu noktada özellikle şirket çalışanlarının projeye daha fazla dahil edilerek, projelerin geliştirilme aşamasından itibaren söz sahibi olmaları çok kıymetli. Bu sayede tüm çalışanların bu kültürü benimsemesi ve çalıştıkları firmaya bağlılık ve inançlarının artması mümkün.

Baxter Türkiye’de biz de sosyal sorumluluk projelerimizin her aşamasında ekiplerimizden gelen önerileri ve talepleri değerlendirerek ilerliyoruz. Sosyal sorumluluk stratejimiz dahilinde, bulunduğumuz topluma ve iş birliği içinde olduğumuz paydaşlarımıza en fazla fayda sağlayacağına inandığımız projeleri hayata geçirmeye özen gösteriyoruz.

W- Baxter, pandemiyle birlikte öne çıkan sağlık sektörünün önemli bir paydaşı. Bu zorlu dönemde neler yaptınız, Baxter ekibi pandemiyi nasıl geçirdi?

K.K.- Baxter Türkiye olarak pandemi sürecinde çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığını öncelik vererek Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü an itibarıyla evden çalışma modeline geçtik. Pandemi sürecini yönetirken tamamen insan odaklı bir anlayışı benimseyerek ilerledik. Saha ekiplerimizin yüz yüze gerçekleştirdikleri tanıtımlar yerine, dijital platforma uygun olan altyapımızı güçlendirerek uzaktan tanıtım kanallarına geçişi sağladık.

İnsan kaynakları stratejimizi de tamamen çalışanlarımızın kendini güvende hissetmeleri yönünde kurgulayarak iş-özel yaşam dengesine azami özen gösterdik. Bu dönemi bir kayıp olarak değil aksine gelişim fırsatı olarak değerlendirerek uzaktan eğitim ve gelişim programları ile çalışanlarımızın yetkinliklerini artırmaya yönelik oturumlar organize ettik.

W- Mayıs ayında Eczacıbaşı Hastane Ürünlerinin satın alımı süreci tamamlandı. Bu süreçte neler yaptınız?

K.K.- Eczacıbaşı İlaç’ta yer alan hastane ürünlerinin Baxter tarafından satın alınma süreci 1 Mayıs itibari ile tamamlandı ve bu satın alma süreci sonucunda Baxter Türkiye ekibi de %50 büyüdü. Baxter ve Eczacıbaşı uzun yıllar iş ortaklığı yaparak bir arada çalışmış ekiplere sahip firmalar. Birbirlerini tanıyan ve aynı takımda yer almış olan çalışanlar bulunuyor. Bu nedenle satın alma sonrasında ekibe yeni katılan arkadaşlarımızın adaptasyon süreci çok daha hızlı gerçekleşti. Bundan sonraki dönemde Baxter Türkiye’ye yeni katılan arkadaşlarımız ile daha da güçlenen ekibimizle hastalarımızın sağlıklı bir yaşam sürmesi için var gücümüzle çalışmalarımıza devam edeceğiz.

W- Yeni dönemde Baxter Türkiye’nin gündeminde neler var?

K.K.- Baxter Türkiye olarak, önümüzdeki dönemde de hasta ve hasta yakınlarımızın hayatlarını kolaylaştıracak inovatif çözümler sunmaya ve faaliyet gösterdiğimiz terapötik alanlarda bilinçlendirme çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz. Toplumda farkındalık yaratmaya yönelik iletişim çalışmalarımızı sürdürmek de en öncelikli hedeflerimizden biri.

Terapötik bilinçlendirme çalışmalarımızın yanı sıra, Baxter Türkiye olarak, sosyal sorumluluk alanından toplumumuzun ve paydaşlarımızın ihtiyacına uygun fayda sağlayacak projelerimizi devam ettirmeyi hedefliyoruz. 2021 yılında hayata geçirdiğimiz projelerimizden olumlu geri dönüşler aldık. Bunlardan biri Dünya Hemşireler Günü’nde “Harekete Geçiyoruz” adım bağışı kampanyamız, bir diğeri ise yakın zamanda lansmanını yaptığımız “Baxter Türkiye Hatıra Ormanı” ağaçlandırma çalışmamız. Her ikisi de bu yıl hayata geçirdiğimiz ve Baxter olarak sosyal sorumluluk odağımızda bulunan “anlamlı bir fark yaratma” hedefimizi destekleyen faaliyetler oldu. Yeni dönemde de hayat kurtarma ve sürdürme misyonumuzu destekleyen ve toplumumuza katkı sağlayacak projeler üretmeyi amaçlıyoruz.

W- Kıral Bey değerli görüşleriniz paylaştığınız için teşekkür eder, başarılar dileriz