Ana Sayfa Tıp&Sağlık Mide kanserinin Türkiye’de neden olduğu ekonomik yük yaklaşık 4,6 milyar TL

Mide kanserinin Türkiye’de neden olduğu ekonomik yük yaklaşık 4,6 milyar TL

Maddi ve manevi yükü dünya genelinde yüksek olan ve ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan mide kanseri, Türkiye’de erkeklerde beşinci en sık rastlanan kanser türü. Lilly İlaç’ın desteğiyle hazırlanan Türkiye Mide Kanseri Raporu, mide kanserinin yarattığı büyük ekonomik yüke; mide kanseri hastalarının, hasta yakınlarının ve hekimlerinin mide kanseri ve tedavisine dair farkındalık düzeyine; ayrıca yenilikçi mide kanseri tedavilerine yönelik tutumlara ışık tutuyor. Araştırmaya göre mide kanserinin Türkiye’de neden olduğu toplam ekonomik yük yaklaşık 4,6 milyar TL.

Erkeklerde kadınlara oranla genelde iki kat daha fazla görülen mide kanserine en sık 50’li ve 60’lı yaşlarda rastlanıyor. Ayrıca düşük sosyoekonomik düzeyli toplumlarda görülme sıklığı yükseliyor. Dünyada kansere bağlı ölüm nedenlerinde ilk sıralarda yer alan mide kanseri, Türkiye’de ise erkeklerde beşinci en sık rastlanan kanser türü. Lilly İlaç’ın desteğiyle hazırlanan Türkiye Mide Kanseri Raporu’nda mide kanserinin ekonomik yüküne ve Türkiye’de mide kanserine yönelik bilgi düzeyi ve algıya ilişkin önemli sonuçlar ortaya çıktı.

Toplumda, mide kanseri hastalarında, hasta yakınlarında ve hekimlerde, mide kanseri ve tedavisinin farkındalık düzeyini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma kapsamında hekimler, hastalar, hasta yakınları ve genel halk arasında mide kanseri bilgi düzeyi ve algısının ne olduğu ölçümlenmeye çalışıldı. Ayrıca, yenilikçi mide kanseri tedavilerine yönelik tutumların anlaşılması amaçlandı. Araştırmaya göre katılımcılar erken teşhis ile mide kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu düşünüyor. Araştırma kapsamında genel halkın 3’te birinin, mide kanseri hastalarının ve hasta yakınlarının ise yaklaşık yarısının, mide kanseri hastalarına zamanında tanı konulmasını ve uygun ilaçlarla tedavi edilmelerini önleyen engeller olduğunu düşündüğü ortaya çıktı. Genel halk, hasta ve hasta yakınlarının tamamına yakını (%94), ömrü uzatacak pahalı kanser tedavilerinin SGK tarafından finanse edilmesi gerektiğini düşünmektedir.

HEKİMLER TEDAVİYE ERİŞEMEDİKLERİ İÇİN HASTALARIN %75’İNDE TEDAVİYİ DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALIYOR

Hekimlerin çoğu, son 20 yılda mide kanseri hasta sayısının arttığını buna karşın mide kanseri hastalarının yaşam sürelerinin uzadığını düşünüyor. Hekimlerin yarısı hem erken teşhis yöntemlerini yeterli bulmuyor hem de var olan tüm tedavi seçeneklerinin ülkemizde bulunmadığını ifade ediyor. Sadece %20’si “var olan tüm mide kanser tedavi seçenekleri ülkemizde bulunmaktadır” ifadesine katılıyor. Hekimler, tedaviye erişilemediği için mide kanseri hastalarının %75’inde tedaviyi değiştirmek zorunda kaldıklarını belirtiyor.

MİDE KANSERİ TEDAVİSİNDE KARŞILANMAMIŞ İHTİYAÇLAR VE EN ÖNEMLİ SORUNLAR

Araştırmada hekimlere göre karşılanmamış ihtiyaçların başında şunlar geliyor:

• Palyatif destek/merkez eksikliği,
• Yurt dışında onay almış ilaçların Türkiye’de kullanılamaması,
• Erken tanı yöntemlerinin yetersiz oluşu,
• Etkili tedavi seçeneği azlığı
• Sağ kalımı artıran tedaviler

Hekimlere göre sırasıyla en önemli 10 sorun ise şöyle:

2. Yurt dışında var olan mide kanseri ilaçlarının Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanma süreci uzun olduğu için, Türkiye’deki hastaların ilaca geç erişmesi
3. Mide kanseri hastalarına psikolojik destek hizmeti sağlayan merkezlerin yetersiz oluşu
4. Mide kanseri hastalarına yönelik kapsamlı tanı ve tedavi merkezinin yeterli sayıda olmaması
5. Yatarak tedavi görmek zorunda olan mide kanseri hastaları için sınırlı yatak kapasitesi
6. Mide kanseri hastalarına zamanında tanı konulmasını ve uygun ilaçlarla tedavi edilmesini önleyen engeller olması
7. Türkiye’de onaylanmış bazı mide kanseri ilaç bedellerinin SGK tarafından karşılanmamasının hastaları finansal acıdan zorda bırakması ya da tamamen ilaca erişimi engellemesi
8. SGK tarafından karşılanmayan mide kanseri ilaç¸ bedellerinin çok yüksek olması
9. Yurt dışında olup, Türkiye’de olmayan tedavilere ulaşamadığı için hayatını kaybeden mide kanseri hastalarının olması
10. Sağlık kurumlarında, mide kanseri tedavisinden sorumlu kaliteli ve kalifiye (nitelikli) sağlık personeli sayısının yetersiz oluşu

MİDE KANSERİNİN TÜRKİYE’DE NEDEN OLDUĞU EKONOMİK YÜK YAKLAŞIK 4,6 MİLYAR TL

Mide kanseri ekonomik yük çalışmasında, doğrudan maliyetler ve dolaylı maliyetler göz önünde bulunduruldu. Dolaylı maliyetler toplam maliyetin %91’ini ve doğrudan maliyetler toplam maliyetin %9’unu oluşturuyor. Araştırma kapsamında, toplam hasta başı ortalama doğrudan maliyetin 45.542,3 TL olduğu ortaya çıktı. Türkiye’de  mide kanseri hastaları için toplam doğrudan maliyetler ise 403.752.831,60 TL olarak hesaplandı. Dolaylı maliyetler için erken ölüm, erken emeklilik ve üretim kayıpları dikkate alındı. Toplam dolaylı maliyet 4.191.706.986 TL olarak bulundu. Sonuç olarak Türkiye için mide kanserinin toplam ekonomik yükünün yaklaşık 4,6 milyar TL olduğu ortaya çıktı.

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın rapor hakkında şunları söyledi: “Mide kanseri dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanserlerden olup, kansere bağlı ölümlerin de en önde gelenlerinden biridir. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Dairesi Başkanlığı’nın 2014 yılı istatistiklerine göre Türkiye’de mide kanseri, erkeklerde yüz binde 14,3 insidans ile beşinci, kadınlarda ise yüz binde 6,5 insidans ile altıncı sıklık sırasında yer alır.

Erkekler ve kadınlar için sırasıyla tüm kanserlerin yüzde 5,9’u ve 3,9’u mide kanseridir. Mide kanserinden ölümler ise yılda yaklaşık yüz binde 12’dir. Bu kanserde tedavi başarısı doğrudan tümör evresi ile ilişkilidir. Maalesef ülkemizde hastaların sadece %11.2’si erken evrede başvurmakta, %54.4’ü lokal ileri, %34.4’ü ise metastatik evrede tanı almaktadır. İleri evre metastatik mide kanserinde potansiyel kür şansı olmamakta, tedavinin temel amacı sağ kalımı uzatmak ve yaşam kalitesini üst düzeyde tutmaktır.

Bu hastalığın tıbbi, sosyal ve psikolojik yönü dışında, hasta, hasta yakını ve hastanelerin, hem sosyal güvence kurumları hem devlet hem de hasta işvereni için göz önünde tutulması gereken bir ekonomik boyutu bulunmaktadır. Tüm bu hastalık boyutları hastalığın yükünü ortaya koymaktadır. Bu raporda ülkemizde mide kanserinin hastalık yükü analiz edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçların, hasta bakımıyla ilgili yol gösterici çıktılarına ilave olarak, günümüz pratiğini yansıtma ve gelecek için planlama ve geriye dönük analiz için de kaynak olacağına inanıyorum. Çalışmada emeği geçen herkese emekleri için teşekkür ediyorum.”