Ana Sayfa Manşet ’Meme Kanseri Dünya Genelinde Her Yaştaki Kadın Kanserleri Arasında Birinci Sıraya Yükseldi’

’Meme Kanseri Dünya Genelinde Her Yaştaki Kadın Kanserleri Arasında Birinci Sıraya Yükseldi’

Meme Sağlığı Derneği (MEMEDER) KURUCUSU VE ONURSAL BAŞKANI PROF. DR. VAHİT ÖZMEN

Meme sağlığı ve meme kanseri hakkında toplumu bilinçlendirmek amacıyla 2007 yılında kurulan MEMEDER, meme sağlığına dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık yaratmak için gelenekselleşen “Pembe Festival’in 7.sini bu yıl Cumhuriyet’in 100. yılı vesilesiyle, İstanbul Üniversitesi’nin tarihi atmosferinde düzenledi. Festivale MEMEDER Kurucusu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen, MEMEDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Özaydın, MEMEDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Pembe Festival Başkanı Prof. Dr. Neslihan Cabıoğlu, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığından Fahriye Ünlü ile Hatay’dan gelen ve tedavisi devam eden kadınlar katıldı.

Pembe Festivalde meme kanseri ile ilgili en güncel bilgiler alanında uzman doktor ve cerrahlar tarafından paylaşıldı. Katılımcılar, meme sağlığına dair en son gelişmeleri öğrenirken aynı zamanda sorularını uzmanlara sorma imkanı da buldu. MEMEDER Kurucusu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen, konuşmasında MEMEDER’in 16 yılda hayata geçirdiği meme sağlığı projeleri hakkında detaylı bilgi aktararak, yeni dönem hedeflerinden bahsetti.  MEMEDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Özaydın ise kadınların meme sağlığının korunmasına yönelik geniş bir perspektif sundu.

MEMEDER meme sağlığı için hep birlikte mücadele etmek, meme sağlığı konusunda bilinçli olmak, erken teşhise teşvik etmek ve sağlıklı bir geleceğe katkıda bulunmak için kadınları Pembe Festival’de bir araya getirdi. MEMEDER’in İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans salonunda 7 Ekim’de düzenlediği 7. Pembe Festival’de, meme kanseri ile ilgili olumsuz ve korkutucu toplumsal algıyı değiştimek ve kadınları meme sağlığına dair bilinçli kararlar almaya teşvik etmek hedeflendi. Bu etkinlikle başlayıp tüm yıla yayılan farkındalık çalışmaları gerçekleştiren MEMEDER, kadınların meme sağlığı konusunda bilinçlenmelerinde etkin bir rol oynuyor.

Her yıl 25 bin kadına meme kanseri teşhisi konuluyor

Festivalde konuşan MEMEDER Kurucusu ve Onursal Başkanı Vahit Özmen, “Özellikle 40’lı, 50’li ve 60’lı yaşlar, meme kanseri için en riskli dönemler olarak belirleniyor. Bu yaş gruplarındaki kadınlar, daha yüksek risk altında bulunuyorlar ve düzenli sağlık kontrol ve taramalarının önemi bu yaşlarda daha da artıyor. Meme kanserlerinin %99’u kadınlarda görülürken, %1’i erkeklerde teşhis ediliyor. Her yıl Türkiye’de yaklaşık 25 bin kadın, meme kanseri tanısı alarak tedaviye başlama yolculuğuna başlıyor. Meme kanseri, erken teşhis ve bilinçli yaşam tarzı seçimleri ile önlenebilen bir hastalık olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, kadınların düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmeleri ve riskleri azaltmak için bilinçli yaşam tarzı seçimleri yapmaları önem arz ediyor” dedi.

Özaydın,’’ Meme kanseri, 2021 yılı itibarıyla dünya genelinde her yaştaki  kadın kanserleri arasında birinci sıraya yükseldi’’

MEMEDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Özaydın festivalde yaptığı konuşmada, ‘’Meme kanseri konusundaki küresel öneme dikkat çekmekten ve bu mücadelede liderlik etmekten gurur duyuyorum. Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturulan “Global Breast Cancer Initiative/ Meme Kanseri için Küresel İş birliği” grubu, meme kanserine karşı acil eylem çağrısında bulunuyor. Bu çağrıya kulak vererek meme kanseri ile mücadelede rehberlik eden bir dokümanı 2023 yılında yayınladılar. Meme kanseri, 2021 yılı itibarıyla dünya genelinde her yaştaki erkek ve kadın kanserleri arasında birinci sıraya yükselmiştir. Bu gerçek, meme kanserine karşı mücadelemizin ne kadar acil ve önemli olduğunu göstermektedir. Meme kanseri görülme sıklığı ülkemizde de yüksektir ve kadın kanserleri arasında en sık rastlananıdır. Meme kanseri ile mücadelede yaşamın her aşamasında etkili olmalıyız. Özellikle 40’lı, 50’li ve 60’lı yaşlarda daha fazla risk altındaki kadınlarımız için bu mücadele daha da kritik hale geliyor. Meme kanseri tüm toplumları etkiliyor ve erken teşhis, tedavi ve bilinçli yaşam tarzı seçimleriyle önlenebilir’’ dedi. Türkiye’de yılda yaklaşık 25 bin kadının yeni bir meme kanseri tanısı alması beklendiğine dikkat çeken Özaydın, meme sağlığının ne kadar büyük bir öncelik olduğunu gösteriyor ve bu kadınlarımız için daha fazla destek ve çaba gerektirdiğinin altını çiziyor.

Türkiye genelinde yüz binde 47,7 oranında görülüyor

Türkiye’de meme kanseri, her yaşta kadınlar arasında giderek artan bir tehdit haline geliyor. Sağlık Bakanlığı’nın kanser istatistiklerine göre, meme kanseri 40 yaşından itibaren en yüksek görülme oranlarına ulaşıyor ve bu riskin 60’lı yaşlara kadar devam ettiğini açıklayan MEMEDER / Meme Sağlığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Marmara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı AD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Özaydın, meme kanseri vakalarının görülme sıklığının, Türkiye genelinde yüz binde 47,7 olarak kaydedildiğine dikkat çekiyor. Bu, meme kanserinin ülkemizde kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü olduğunu gösteriyor. Her dört kadından biri, hayatının bir döneminde meme kanseri teşhisi ile karşılaşma riski taşıyor.

Pembe Festival Başkanı Prof. Dr. Neslihan Cabıoğlu konuşmasında festivale katılımın her yıl artmasının, toplumsal bilinçlenmenin önemli bir göstergesi olduğunu vurguladı. “Meme kanseriyle mücadelede bilgiye erişim, erken teşhis için en büyük silahımızdır,” diyen Cabıoğlu, erken teşhisin hayat kurtardığını belirtti. Özellikle genç kadınların da risk altında olabileceğine dikkat çekerek, “Meme kanseri sadece belirli bir yaş grubunu değil, tüm kadınları tehdit ediyor. Bu nedenle genç yaşlardan itibaren düzenli kontrollerin yapılmasını ve meme sağlığı konusunda bilgilenmeyi ihmal etmemeliyiz,” dedi. Riski normal olan kadınların tarama amaçlı 40 yaş üzeri 2 yılda bir; kitle şikayeti veya meme ağrısı gibi şikayeti olan kadınların ise 35 yaş üzeri mamografi çektirmesi gerektiğini belirtti. Çektirilen bir mamografide alınan radyasyonun kabul edilebilir boyutta olduğunu, 3 ay etraftan alınan radyasyona eş olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Cabıoğlu ayrıca, MEMEDER’in düzenlediği bu tür etkinliklerin meme sağlığı konusundaki toplumsal farkındalığı artırmada önemli bir role sahip olduğunu vurgulayarak, katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığından Fahriye Ünlü ise artan meme kanseri vakalarının kadınların sağlık hizmetlerine olan ihtiyacını da artırdığına dikkat çekerek; “Meme kanseri, dünya genelinde ve ülkemizde en yaygın görülen kanser türü olma unvanını koruyor. Görünmez bir düşman gibi sessizce büyüyor. Dolayısıyla kadınlarımıza bu tarz etkinliklerle meme kanseri konusunda farkındalık kazandırılmasını çok önemsiyorum. Meme kanseri, sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda kadınların sağlık mücadelesi anlamına geliyor. Ülkemizde her dört kadından biri, bu mücadelede yer alıyor ve bu oran her yıl artıyor” şeklinde konuştu.