Ana Sayfa Tıp&Sağlık Kollarınıza ve bacaklarınıza basınç uygulamak “İnme”ye önlemeye yardımcı olabilir mi?

Kollarınıza ve bacaklarınıza basınç uygulamak “İnme”ye önlemeye yardımcı olabilir mi?

Yeni bir çalışmanın önerdiği gibi, kollarınıza ve bacaklarınıza yapılacak basit bir sıkma beyninize fayda sağlayabilir – sonuçta ortaya çıkan basınç beyninize kan akışının düzenlenmesini ve aynı zamanda inme koruyucu molekül seviyelerini artırabilir.

Yasemin Saplakoğlu/Live Science

Çalışma şişirilmiş bir kan basıncı manşetini bir seferde bir kolda ve bacağında dakikalar boyunca kullanan kişilerin beyinlerine daha kontrollü kan akışı yaşadıklarını buldu. Bu yöntem ayrıca, daha önce kanda bulunan ve beyindeki Nöroloji dergisinde (29 Mayıs) bildirilen bir grup araştırmacının bildirdiği gibi, beyinde, felç önleme gibi koruyucu bir rol oynamayı öneren molekülleri artırdı .

Önceki araştırmalar organları düzenli aralıklarla sık sık kollara ve bacaklara sıkıştırarak kan akışını – ve dolayısıyla oksijeni – sınırlandırarak “eğitmek” olduğunu, problem ortaya çıktığında daha esnek hale getirebileceğini öne sürdü. 

Yeni çalışmada araştırmacılar, ortalama olarak 35 yaşında olan yaklaşık 50 sağlıklı insanı kaydettiler. Her kişi iki gün üst üste kan basıncı izlemesinden geçti . İkinci gün, biri üst kolda ve biri uylukta olmak üzere kan basıncı manşetlerine takıldı.

Kan basıncı kafı 5 dakika şişirildi ve sonra 5 dakika söndürüldü ve bu işlem dört kez tekrarlandı. Araştırmacılar, katılımcıların günün başında ve sonraki 24 saat boyunca periyodik olarak tansiyonlarını aldılar.

Manşet kompresyonları yapıldıktan 6 saat sonra, insanların en az 18 saat boyunca iyileştirilmiş olan beyin otoregülasyonunu geliştirdiğini bulmuşlardır. Araştırmacılar beynin iki ana arterindeki kan akışını ölçmek için bir ultrason kullanarak kısmen beyin otoregülasyonunu ölçtüler.

Bilim adamları ayrıca her gün başında ve kompresyonlardan 1 saat sonra kan örnekleri aldı. Kompresyondan bir saat sonra, katılımcıların deneyden önceki seviyelerine kıyasla, vücuttaki bir durumun varlığına işaret eden sinyaller gibi hareket eden moleküller gibi bazı biyobelirteçlerin sayısının arttığını buldular .

tamamı için kaynağa bakınız