Ana Sayfa GETAT Grip tedavisinde kuşburnu portakaldan daha mı etkili? ve tavsiyeler….

Grip tedavisinde kuşburnu portakaldan daha mı etkili? ve tavsiyeler….

Grip tedavisinde kuşburnu portakaldan daha etkili!

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için kuşburnu çayının oldukça etkili olduğunu dile getiren Medical Park Ordu Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Melisa Karataş, kuşburnunun C vitamini içeriği en yüksek olan çaylardan biri olarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde ve vücudun enfeksiyonlara karşı direncinin artırılmasında önemli bir rol oynadığını söyledi.

C vitamini açısından zengin besinlerden olan kuşburnunun portakal ve mandalinadan daha fazla C vitamini içerdiğinin altını çizen Diyetisyen Karataş, “Her sabah kahvaltıda kuşburnu reçeli, kuşburnu marmeladı, kuşburnu suyu tüketmek bağışıklık sisteminizi daha etkili şekilde güçlendirecektir. 100 gram kuşburnu, 100 gram portakaldan 40 kat daha fazla C vitamini içerir. Bu yüzden portakal yerine aynı miktarda kuşburnu tüketirseniz, vücudunuzun ihtiyacı olan C vitaminini karşılamış olursunuz. Bu değerli vitamin çözündüğü için vücutta depolanmaz. Yani dün yediğiniz kuşburnu veya portakalın bugün size faydası olmaz. Bu nedenle günlük olarak C vitamini almamız gereklidir” dedi.

‘ASTIMI VE SİVİLCESİ OLANLAR DAHA FAZLA TÜKETMELİ’

C vitamininden zengin olan besinlerin özellikle mevsim geçişi yaşanan bu dönemde sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dyt. Melisa Karataş önerilerini şöyle sıraladı: “Özellikle 25 yaş altı için 1000 mg C vitamini alınması grip için koruma kalkanı oluşturmaktadır. Bunu günlük olarak 7 ila 8 adet kuşburnu, 1 orta boy kivi, 1 orta boy portakal veya greyfurt arasında tercih yaparak sağlayabilirsiniz. 25 ve 50 yaş arasındaki kişilerde ise bu doz biraz daha yüksektir. Düzenli alkol ve sigara kullananlar, depresyon, diyabet, astım, akne, sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıkları olanların daha fazla C vitamini almalarını önermekteyiz. C vitamini içeren yiyeceklerin yemeklerden yarım saat önce tüketilmesinde fayda vardır.

Koronavirüse Karşı Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirin!

Bağışıklık sistemini güçlendirerek, birçok hastalıktan olduğunu gibi koronavirüsten de korunabilmek mümkün! İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Sinem Usuk, açıkladı.

Koronavirüs hakkında fırtınalar kopmaya devam ediyor. Salgın hastalıklar kadar, bu hastalıklarla ilgili yanlış bilgiler de, çok hızlı yayılıyor. Rivayetler yerine gerçek bilgilerle hareket ederek, koronavirüs veya bir başka viral/bakteriyel salgın fark etmeksizin doğru şekilde önlem alabiliriz. Koronavirüste bağışıklık sistemimizin virüse verdiği tepkiler sonucu, hastalığın kişinin hayatının tehdit edecek noktaya gelmesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bağışıklık sistemimizi ne kadar güçlü tutabilirsek; koronavirüs veya bir başka virüs fark etmez, vücudumuzun savaş gücü o kadar yüksek olmaktadır.

Mucizevi tek bir besin yoktur

Bağışıklık sistemimizi ayakta tutarak, salgın hastalıklardan korunmanın en önemli yollarından biri ise şüphesiz “besin”lerden geçiyor. Tek bir besinin ise; koronavirüs veya bir başka hastalık üzerinde mucizevi iyileştirici etkisinin olmadığının altını çizmekte fayda vardır. Her bir besinin, kendine özgü besleyiciliği mevcut ve ne kadar çeşitli beslenirsek bu besin öğelerini vücudumuza o kadar zengin bir şekilde sunacak, hastalılardan korunma kalkanımızı, yani bağışıklığımızı o kadar güçlü tutacağız.

A, C, E vitaminleri ile çinko minerali öne çıkıyor

Besin öğelerini, besinlerin içerisine saklanmış esas süper kahramanlar olarak düşünebiliriz. Bağışıklık sistemi söz konusu olduğunda ön plana çıkan öğeler ise A, C, E vitaminleri ile çinko minerali oluyor. Omega-3 yağ asitleri de yine immün sistemin en güçlü destek kuvvetlerinden biridir. Mevsime uygun beslenerek aslında bu saydığımız tüm besin öğelerini, kolaylıkla bağışıklık sistemimize sunabiliyoruz. Sebze ve meyve tezgahlarında kışın hakim olan koyu yeşil yapraklı sebzeler, parlak turuncu renkler boşa değil, havalar soğudukça yağlanan leziz balıklar da… Hepsi tam da; bu besinlerin içerdiği vitamin ve minerallere olan ihtiyacımızın arttığı dönemlerde, beslenmemize dahil olmak üzere hazırlar!

Güçlü bağışıklık sisteminde bunlara dikkat!

A vitamini, özellikle solunum sistemi yolu enfeksiyonlarından koruyucu rolüyle etkisi kesin olarak kanıtlanmış bir vitamindir. Besinlerle günlük ihtiyacımızı, çok rahat karşılayabilmekteyiz. Hayvansal kaynakları arasında karaciğer, yumurta, süt ve tereyağı yer alırken bitkisel olarak ise özellikle, koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı vb) ile turuncu renkli (havuç, kış kabağı vb.) sebzeleri tüketeceğiniz bir diyetin; A vitamini ihtiyacınız konusunda yeterli olacağına emin olabilirsiniz. Etrafınızda soğuk algınlığı geçiren insan sayısının artmasını takiben yeşil, sarı ve turuncu renklerin de beslenmenizdeki hakimiyetinin artması gerektiğini unutmayınız. A vitamini karaciğerde depolanabildiğinden, besin takviyesi olarak bilinçsiz tüketilmesi de zehirlenmelere yol açabilir.

“2 mandalina günlük C vitamini ihtiyacını karşılayabilir”

En temel koruyucularımızdan olan C vitaminini, suda eriyen ve vücudumuzda depolanamayan bir vitamin olduğu için günlük olarak almamız gerekiyor. Beslenmedeki C vitamini deposu gıdalarımız ise; taze sebze ve meyveler. Hayvansal besinler bu noktada C vitamini açısından oldukça zayıf, hatta birçoğunda neredeyse hiç C vitamini bulunmuyor. Yetişkin bir bireyin günlük ortalama 90 mg C vitamini alması gerekiyor. Bu teorik bilgiyi pratiğe dökecek olursak; 2 küçük boy mandalina 85 mg, 1 orta boy portakal 115 mg, 1 adet kivi 75 mg, 3 sivri biber 110 mg C vitamini içeriyor. Yani sabah kahvaltıda 3 adet yeşil biber ve gün içinde 2 adet mandalina tüketerek, günlük C vitamini ihtiyacımızın üstüne dahi çıkabiliyoruz. Bu nedenle salgınlar başladı diye eller hemen C vitamini preparatlarına değil, C vitamini zengini sebze ve meyvelere gitmeli. Emziren annelerin C vitamini ihtiyacı, emzirmeyen yetişkin bireylere göre daha yüksek olduğundan bu dönemdeki kadınların C vitamini alımını daha yüksek tutmalarında fayda var. Yoğun stresli bireylerde, alkol ve sigara tüketenlerde, ateşli ve viral hastalıklarda, antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı olan kişilerde de günlük C vitamini ihtiyacı daha yüksek oluyor.

Çinko daha hızlı toparlanmanızı sağlar!

Çinko güçlü bir antioksidan mineraldir. Dolayısıyla bağışıklık sisteminin güçlenmesinde veya güçsüz düşüp hastalandığımızda daha hızlı toparlanmamızda önemli rol oynar. Bu yüzden de bizler, birçok multivitaminin içerisinde hatta bazen sadece C vitaminiyle kombine olarak çinkoyu görmekteyiz. Besinsel çinko kaynaklarına baktığımızda ise özellikle hayvansal besinler, kırmızı et başta olmak üzere iyi birer çinko kaynağı. Bununla birlikte yağlı tohumlar (özellikle kabak çekirdeği), koyu yeşil yapraklı sebzeler de çinko açısından bizi desteklemektedir.

Su tüketimi ve uyku bağışıklık sisteminin olmazsa olmazı!

Yeterli su tüketimi, bağışıklık sistemi elemanlarının sorunsuz çalışması için çok değerli. Havaların soğuk olduğu zamanlarda ise, su tüketimimiz artması gerekirken ne yazık ki azalıyor. Ancak özellikle enfeksiyon durumlarında su tüketiminin ekstra özenli bir şekilde arttırılması gerekmekte. Kronik yorgunluk da hastalık riskini arttıran faktörlerden biridir. Beslenmenize gösterdiğiniz özeni günlük uyku düzeniniz için de göstermeniz sistemin tüm çarklarının doğru çalışması için gerekli.

“Bilinçsiz yapılan diyetler bağışıklık sistemini düşürür”

Bilinçsizce uygulanan, yeterli ve dengeli olmayan beslenme programları, özellikle çok düşük kalorili şok diyetler; metabolizmayı her anlamda hırpalar ve sizi hastalıklara açık konuma getirir. Özellikle; düşük kalorili diyetler, kişilerde yeterli besin öğesi desteğini sağlamadığından bağışıklık sistemini zayıflatır. Kilo vermek için bir diyet sürecinde de olsanız almanız gereken zorunlu besin öğeleri vardır. Kısa vadede hızla kilo vermek amaçlanarak gereksiz besin kısıtlamaları yapılan diyetlerde arka planda bağışıklık sisteminizi zayıflattığınızı unutmayınız.

“Doğal antioksidanlar için rengarenk beslenin”

Besinlere gökkuşağının renklerini veren maddelerin tamamı vücudumuz için antioksidan, anti-inflamatuvar, anti-bakteriyel, anti-viral bileşikler sağlar. Gün boyu kırmızı, mor, sarı-turuncu, yeşil, beyaz, kahverengi-ten rengi besinleri tüketiyorsanız vücudunuza yeterli besin desteğini veriyorsunuz demektir. Besin öğesi ihtiyaçlarınızı multivitaminler yerine, gerçek besinlerden almalısınız. Bir hap ile yutulan C vitamini yerine, 2 adet mandalina tüketirseniz bu sayede; sadece C vitamini almaz, bu vitaminle ortak çalışarak vücuttaki etkisini artıracak birçok maddeyi de almış olursunuz. Günde en az 5 porsiyon, farklı renklerde seçeceğiniz sebze ve meyve tüketmek her gün bağışıklığınızı güçlü tutmak adına en temel hedefiniz olmalı.