Annals of Biomedical Engineering dergisinde yayınlanan bir araştırmadan derlenmiştir. Araştırma, düşük yoğunluklu elektrik pulslarının bağışıklık sisteminin kanserle savaşmasına yardımcı olabileceğini gösteriyor. Yüksek yoğunluklu elektrik pulsları zaten tümörleri yok etmek için kullanılırken, bu yeni çalışma daha düşük yoğunluklu pulsların tümör mikroçevresini değiştirerek bağışıklık hücrelerinin işini kolaylaştırabileceğini öne sürüyor.
Transient Lymphatic Remodeling Follows Sub-Ablative High-Frequency Irreversible Electroporation Therapy in a 4T1 Murine Model
Yüksek frekanslı geri döndürülemez elektroporasyon (H-FIRE), adaptif bağışıklık sistemini aktive ettiği ve tümör mikroçevresini yeniden programladığı bilinen minimal invaziv bir lokal ablasyon tedavisidir.
Nasıl Çalışıyor?
Araştırmacılar, “elektro-kanser immünoterapisi” adını verdikleri bu yöntemde, düşük frekanslı elektrik darbeleri kullanarak bağışıklık hücrelerinin metabolik aktivitesini değiştiriyor. Bu sayede T hücreleri, tümör mikroçevresindeki baskılayıcı faktörlere direnç kazanıyor ve kanserli hücreleri daha agresif bir şekilde hedef alıyor. Fareler üzerinde yapılan deneylerde, elektrik uyarımı alan bağışıklık hücrelerinin tümör boyutlarını %60’a varan oranda küçülttüğü gözlemlendi.
Klinik Çıkarımlar:
-Mevcut immünoterapilere dirençli tümörler için yeni bir seçenek sunabilir.
-Yan etkileri minimal, non-invazif bir tedavi potansiyeli taşıyor.
-Özellikle deri veya yüzeysel tümörlerde lokal uygulama avantaj sağlayabilir.
Virginia Tech Fralin Biyomedikal Araştırma Enstitüsü’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmada, “elektrokanser” olarak adlandırılan bu yeni yaklaşımın, elektrik sinyallerini kullanarak kanser hücrelerinin metabolizmasını kontrol etmeyi ve anti-kanser etkilerini artırmayı amaçladığı belirtiliyor.
Hayvan modellerinde yapılan deneylerde, düşük yoğunluklu elektrik pulslarının tümör mikroçevresini değiştirdiği gözlemlendi. Bu durum, bağışıklık hücrelerinin tümörlere daha kolay sızmasına ve onları yok etmesine olanak tanıyabilir. Araştırmacılar, bu yöntemin standart kanser tedavileriyle birlikte kullanıldığında etkinliğinin artabileceğine inanıyor.
Annals of Biomedical Engineering dergisinde yayınlanan ilgili bir çalışmada ise, sub-ablatif yüksek frekanslı geri dönüşümsüz elektroporasyon tedavisinin ardından lenfatik sistemde geçici bir yeniden yapılanma olduğu gösterildi. Bu bulgu, elektrik pulslarının sadece tümör hücrelerini doğrudan etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda bağışıklık tepkisinde önemli rol oynayan lenfatik drenajı da etkileyebileceğine işaret ediyor.
Araştırmacılar, elde edilen bu umut verici sonuçların ardından, elektrokanserin klinik uygulamalarını ve tedavi protokollerini geliştirmek için çalışmalarına devam edecekler. Bu yeni yaklaşım, kanser tedavisinde daha az yan etkili ve daha etkili yöntemlerin geliştirilmesine katkıda bulunabilir.