Ana Sayfa GETAT Zerdeçal; Curcuma longa’nın potansiyel yararları

Zerdeçal; Curcuma longa’nın potansiyel yararları

Bugünlerde zerdeçal tüketiminin insan sağlığını destekleyerek bir çok hastalığa karşı faydalı etkiler gösterebileceğine dair görüşler bulunmaktadır. Sağlık üzerine etkilerini kanıtlamak için pek çok bilimsel çalışmanın yapılması ve son zamanlarda popülerliğinin artması ile bitkiye olan ilgi de artmıştır. Çok sayıda çalışma, çeşitli hastalıklara karşı kurkumin takviyesinin potansiyel yararlı etkilerini ortaya koysa da bu çalışmalar yeterli değildir ve etkinliğini ispatlamak için daha fazla kanıta ihtiyaç olduğu görülmektedir.

İstanbul Üniversitesi
Tıbbi Bitkisel Ürünler Araştırma ve Danışma Platformu

Bu açıdan, yazımızda zerdeçal bitkisi ve ana bileşeni kurkumin’in genel özelliklerini, insan sağlığı ve bazı hastalıklar üzerine potansiyel etkilerini ve bitkiyi kullanırken dikkat edilmesi gereken hususları başlıklar halinde özetledik.

Geçmişten Günümüze Zerdeçalın Tıbbi Kullanımı

Zerdeçal ülkemizde doğal olarak yetişmediğinden geleneksel kullanılışı yoktur. Ama Geleleneksel Uzakdoğu tedavilerinde ayrı bir yeri olduğu belirtilmekte ve yüzyıllardır kullanılmaktadır. Hint tedavi sistemi olan Ayurveda’da çeşitli solunum sistemi (astım, alerji, öksürük) ve karaciğer rahatsızlıkları, diyabetik yaralar, eklemlerde burkulma, şişlik, morluk gibi durumlarda ve romatizmal ağrılarda kullanıldığı, Geleneksel Çin Tıbbında ise özellikle karın bölgesindeki ağrılarda kullanıldığı kayıtlıdır.

Batı bitkisel tıbbındaki ilgi ise alman bilim adamlarının bitkinin tedavi edici etkilerini araştırmaya başladığı 1950’li yıllardan sonra başlamıştır. O zamandan beri, kapsamlı in-vivo, in-vitro ve klinik çalışmalar, kurkumin’in çok çeşitli hastalıklara karşı terapötik potansiyelini gösteren antienflamatuar, antikanser, hipoglisemik, antioksidan, yara iyileştirici, antiviral ve antimikrobiyal aktiviteler gösterdiğini ortaya koymuştur.

Avrupa’da Curcuma longa başlıca dispeptik şikayetler, cilt problemleri, karaciğer hastalıkları ve enfeksiyonları için uzun bir süredir destekleyici olarak kullanılmaktadır.


Botanik Özellikleri

Curcuma longa L. bitkisi Zingiberaceae familyasının bir üyesi olup ülkemizde Zerdeçal ismiyle tanınır. Güney Asya’da; Çin, Hindistan, Endonezya, Malezya ve Kamboçya’da doğal olarak yetişen, yaygın olarak birçok tropik bölgede kültürü yapılan, çok yıllık bir bitkidir.

Zerdeçal, 1 m uzunluğa kadar yükselebilir. Zambak benzeri geniş koyu yeşil renkli yaprakları tabanda gövdeyi sarar, 50-80 cm uzunluğunda, 7-25 cm eninde ovat-lanseolat şekildedir. Kenarları dalgalı, ortada ana damar ve ondan paralel olarak uzanan yan damarlar bulunmaktadır. Yaprak sapları kısa tüylüdür.

Spika çiçek durumu silindirik şekilli, 10-15 cm boyunda ve 5-7 cm çapındadır. Çiçeklerdeki 2 adet brakte hafif yeşilimsi beyaz renkte, 5-6 cm uzunluktadır. Birbirinden ayrı, soluk sarı renkli çiçekler 5 cm uzunlukta olup, kaliks tüpsü, üç loplu, tek tarafı parçalı, benzersiz dişli desenli, korolla beyaz, hunimsi şekilli, petallar üç lopludur.

Ana kök yumru şeklinde, rizomlar parmak kalınlığında boğumlu, dışı kahverengi içi sarı veya kırmızımsı renktedir. Ana rizom 3 cm çapında ve 4 cm uzunluğunda, neredeyse oval şekillidir. Yanal rizomlar ise hafif kıvrıktır.

Hastalıklar Üzerine Etki Mekanizmaları

Antienflamatuar etkiYapılan in-vivo ve in-vitro çalışmalarda, bitki rizomlarında bulunan kurkumin maddesinin,

●        Enflamasyonların çoğunda rol oynayan bir enzim olan 5-lipoksijenaz’ın ve COX-2’nin ekspresyonunu sınırlandırdığı ve tromboksan B2‘yi inhibe ettiği,

●        Transkripsiyon faktörü NF-kB’nin aktivasyonunu baskıladığı,

●        TNF, IL-1, IL-6, IL-8 ve kemokinler gibi enflamatuvar sitokinlerin ve enflamasyonla ilişkili pek çok hücre yüzeyi adezyon molekülünün ekspresyonunu sınırlandırdığı ve bu nedenlerle antienflamatuvar etkinlik gösterdiği kaydedilmiştir.

Sitotoksik, Antitümör ve Antikanser etkiler: Yapılan invivo ve invitro çalışmalarda bitki içeriğinde bulunan kurkuminin farklı etki mekanizmalarıyla kanser üzerine etki gösterdiği gözlenmiştir. Bu mekanizmalar şu şekilde özetlenebilir.

●        p53 gibi tümör baskılayıcı genlerin indükleyerek, kaspaz aktivasyonu yaparak ve  reaktif oksijen bileşiklerinin (ROS) ekspresyonunu azaltarak pek çok türde tümör hücre proliferasyonunu baskılanmıştır.

●        Tümör hücrelerinde çokca oluşan tioredoksin redüktaza bağlanarak bu enzimi NADPH oksidaza dönüştürmüştür ve İntraselüler glutatyonun ekspresyonunu arttırmıştır.

●        Göğüs, akciğer, böbrek ve prostat kanserleriyle yakından ilişkili, insan EGFR-2 (HER2)’nin ve tümör hücreleri için bir büyüme faktörü olan TNF’nin etkisini sınırlandırmıştır.

●        Matriks metaloproteinazın (MMPs) ve hücre yüzey adezyon moleküllerinin sınırlandırılması yoluyla tümör yayılımını baskılamıştır.

●        Apoptotik gen ürünlerini sınırlandırarak anjiogenezi baskıladığı, damar endotel gelişim faktörü (VEGF) ve fibroblast gelişim faktörünü sınırlandırdığı ve aynı zamanda COX2 ekspresyonunu olumsuz etkilediği ve TNF supresyonunu sınırlandırarak antitümör etki gösterdiğine dair kanıtlar vardır.

Diyabet üzerine etki: Kurkumin’in NF-kB’nin ve TNF’nin ekspresyonunu ve sinyalizasyonunu sınırlandırmak yoluyla insülin rezistansını azalttığı bunun sonucu olarak da insüline dirençli tip-II diyabet hastalarında ve in-vivo çalışmalarda antidiyabetik etki gösterdiği bildirilmiştir.

Kolestrol üzerine etki: Kurkuminlerin serum total kolesterol, serum trigliserit ve karaciğer kolesterol seviyelerini azalttığı bildirilmiştir. Aynı zamanda LDL’yi düşürüp HDL’yi yükseltiğine dair kanıtlar vardır.

Alzheimer üzerine etki: Kurkumin, amiloitle indüklenmiş enflamasyonu baskılayarak Alzheimer üzerine olumlu etkiler göstermiştir.

Karaciğer ve safra akışı üzerine etki: Kurkuminoitlerin safra akışının artışına neden olduğu ve daha düşük dozlarda safra asidi üretimini arttırdığı gözlenmiştir. Ek olarak kolesterol ve bilurubin sekresyonunu artırdığı ortaya konmuştur. Aynı zamanda in-vitro çalışmada hepatoprotektif etki göstermiştir.

Antioksidan ve hücre koruyucu etki: Yapılan in vivo ve in vitro çalışmalarda kurkuminlerin, süperoksit ve hidroksil radikallerini ve DPPH’yi güçlü süpürücü etkiye sahip olduğu kaydedilmiştir ve lipozomal lipid peroksidasyonunu ve peroksitle indüklenmiş DNA hasarını inhibe ettiği gösterilmiştir

Ülserden koruyucu etki: Yapılan bir in-vivo çalışmada gastrik sekresyonu, asit ve pepsin üretimini azaltarak antiülserojenik etki gösterdiği bildirilmiştir.

COVID-19 ve Zerdeçal

Son günlerde kurkumin’in ACE2 proteinine bağlandığı ve bu nedenle ACE2 artışı sağlayan ajanların COVID-19 enfeksiyonuna yakalanma riskini artıracağına dair görüşler vardır. Zerdeçalı bu açıdan araştırdığımızda bilimsel literatürde yer alan bazı çalışmalarda fareler üzerinde farklı dozlarda kurkumin uygulanmasının ACE inhibitörü etki göstererek ACE2’yi artırdığına dair kanıtlar vardır. Düşük dozda Zerdeçal kullanımında bu etkiler görülmeyebilir. Ama yine de dikkatli olmak gerekir (Fazal, 2014; Pang, 2015; Kim 2019; Akinyemi, 2015; Rachmawati, 2015).

Bunun yanında zerdeçalın antiviral ve antienflamatuvar etki gösterdiği çok sayıda çalışma da mevcuttur. Özellikle çoklu viral enfeksiyonlarda ortaya çıkan vücudun aşırı agresif tepkisini antienflamatuvar etkiyle modüle etmeye yardımcı olabilir. 2015 yılında yayınlanan bir makalede, viral enfeksiyonlarda değerli bir husus olan “Sitokin salınımı ve Sitokin Fırtınasının” kurkumin tarafından baskılanabileceği desteklenmiştir (Sordillo, 2016).

Sonuç olarak zerdeçalın COVID-19 üzerine etkisine dair faklı görüşler mevcutur. Bazı uzmanlar, zerdeçalın vücudun bağışıklığına müdahale edebileceği ve bazı istenmeyen etkilere neden olabileceği  konusunda uyarmaktadır. Bu uyarıları destekleyen güçlü bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, COVID-19 için zerdeçal kullanımını destekleyecek kesin bir kanıt da yoktur.

Kanser Hastalarında Zerdeçal/Kurkumin Kullanımı Riskli mi?

             Kanser hastalarında zerdeçal kullanımıyla ilgili çok farklı görüşler mevcuttur. Kemoterapinin doğal bileşiklerle kombinasyonunun, olumsuz sonuçları azaltacağı yönünde bulgular olduğu gibi Zerdeçalın karaciğerde metabolize olan ilaçlarla etkileşebileceği ve immünosupresan ilaçların etkisini azaltabileceği bu nedenle kemoterapi sırasında antikanser ilaçların etkinliğini düşüreceğine dair kanıtlar da vardır. Bu riskler göz önünde bulundurulmalıdır.

Bunun yanında kurkumin ve kemoterapinin birlikte kullanımının antikanser aktivitesinin altında yatan biyolojik mekanizmalar karmaşıktır. Güvenliliği hakkında yeterince delil yoktur. Kanser hastalarında kurkuminin yarar-risk profilini ve ilaç etkileşimlerini açıklamak için daha çok kanıta ihtiyaç vardır.

Klinik Çalışmalar

Geçtiğimiz son yıllarda yapılan klinik çalışmalarda zerdeçal ve içeriğinde bulunan kurkuminin çok sayıda hastalığa karşı etkinliği değerlendirilmiştir. Obezite, metabolik sendrom, diyabet, depresyon, artrit, cilt hastalıkları, enflamatuar bağırsak hastalığı, kas lezyonları, adet öncesi sendrom belirtileri, jinekolojik hastalıklar ve iltihaplı hastalıklarda bazı umut verici etkiler gözlemlenmiştir (Mantzorou, 2018).

Kurkumin’in hastalıklar üzerine etkileri geniş çapta araştırılmış olsa da, hastalıkların karmaşık doğası nedeniyle altta yatan kesin mekanizmalar belirsizliğini korumaktadır.

Özellikle, çeşitli klinik çalışmalar obezite, metabolik sendrom veya diyabet hastalarında kurkumin tüketiminin etkinliğini değerlendirmiştir. Bu çalışmaların sonuçlarına dayanarak, kurkumin tüketiminin obez bireylerin kilo yönetimi, kan lipitlerini düşürme ve glisemik kontrolü iyileştirme üzerinde olumlu bir etkisi olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar, kurkumin desteğinin plazma leptin düzeylerini düşürebileceğini gösteren bir meta analiz ile ve glikosile hemoglobin seviyeleri A1c ve açlık glikoz seviyelerini düşürdüğünü ortaya koyan sistematik bir derleme ile desteklenmiştir (Atkin, 2017; Demmers, 2017).

Çoğu klinik çalışmada, kurkumin’in depresyona karşı faydalı etkileri konusunda kesin bir kanıt bulunmadığı ve en az 24 ay boyunca takip edilmesi gereken daha büyük popülasyonlar üzerinde yürütülen daha ileri klinik çalışmalara ihtiyaç olduğunu savunulmaktadır. Bununla birlikte son zamanlarda yapılan bir meta-analizde, majör depresyonu olan orta yaşlı insanlarda kurkumin desteğinin 6 haftadan uzun süre uygulandığında depresif belirtiler üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini ortaya konmuştur (Al Karawi, 2016).

Yapılan iki sistematik derlemede, kurkumin’in osteoartrit üzerindeki etkinliği ile ilgili kesin sonuçlar için iyi tasarlanmış çalışmalara ihtiyaç olduğu belirtilmiştir (Del Grossi, 2017; Onakpoya, 2017). Bazı klinik çalışmalar, artrit şikayeti olan kişilerde kurkumin tüketiminin yararlı etkileri ile ilgili umut verici sonuçlar sunmuştur. Kurkumin’in, aktif romatoid artriti olan hastalarda güvenli olduğu görünmektedir. Bununla birlikte, kurkumin’in etkinliğini ve güvenliğini değerlendirmek için uzun süreli çalışmalar şiddetle tavsiye edilmektedir.

Buna ek olarak son zamanlarda yapılan bir meta-analizde 8 randomize plasebo kontrollü çalışma değerlendirilerek artrit hastalarında ağrı, katılık gibi semptomları değerlendiren Visual analog skala (VAS) ve (WOMAC) indeks değerlerinin kurkumin içeren zerdeçal ekstresi verilen grupta plaseboya oranla daha düşük olduğu yani etkin olduğu belirtilmiştir.

Yapılan sistematik bir derlemede, kurkumin’in etkileri, enflamatuar barsak hastalığından muzdarip kişilerde incelenmiştir. Bu çalışmalarda, kurkumin’in güvenli olduğu ve destek tedavi olarak kullanılabileceğine yönelik olumlu sonuçlar vermiştir. (Langhorst, 2015)

Son olarak yapılan sistematik bir derlemede, akne, alopesi, atopik dermatit, oral liken planus, kaşıntı, sedef hastalığı, radiyodermatit ve vitiligo gibi cilt hastalıklarına sahip bireylerde zerdeçal/kurkumin’in  hem topikal hem de oral kullanımına ilişkin kanıtları incelemek için toplam 18 çalışma incelenmiştir. Dokuz çalışma oral kullanımın, sekiz çalışma topikalin etkilerini değerlendirmiştir. On çalışmada, zerdeçal / kurkumin tedavi gruplarında kontrol gruplarına kıyasla cilt hastalığı şiddetinde istatistiksel olarak anlamlı iyileşme olduğu kaydedilmiştir. Genel olarak, zerdeçal / kurkumin ürünlerinin hem oral hem de topikal olarak, cilt sağlığı için terapötik faydalar sağlayabileceğine dair umut verici kanıtlar vardır (Vaughn, 2016).

Zerdeçal ve Kurkumin Hangi Dozlarda Güvenli?

●        Klinik çalışmalarda kurkuminin güvenli ve etkili olduğu ve herhangi bir toksik etkisinin olmadığı belirlenmiştir. FDA kurkumini “Genel olarak güvenli” olarak kabul edilen bir bileşik olarak teyit etmiştir (FDA, 2018’den GRAS bildirimi). Bununla birlikte, Avrupa Birliği’nde ve uzak doğu ülkelerinde bitkinin uzun süreli yaygın kullanımları, Curcuma longa kullanımıyla ilişkili yüksek bir risk olduğunu düşündürmemektedir.

●        FAO / WHO Uzman Komitesi’nin ortak kararına göre Gıda Katkı Maddeleri (JECFA) ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) raporları, kurkumin için yeterli günlük alım (ADI) değerini 0-3 mg / kg olarak belirlemiştir. (JECFA, 2004; EFSA, 2014)

●        Monograflarda önerilen miktar, bitkiden elde edilen kuru drog için: 3-9 g/gün, toz drog için ise 1.5-3 g/gün’dür

●        Halen kurkumin, AB’de gıda türüne göre 20-500 mg / kg gıdadan izin verilen maksimum kullanım seviyelerine sahip yetkili bir gıda katkı maddesidir (EFSA 2010).

●        Kurkumin’in maksimum tolerans dozajını ve güvenliğini incelemek amacıyla sağlıklı kişilere 500-12.000 mg kurkumin uygulanmış. Sonuç olarak, 12 g / güne kadar kurkumin alımının bireyler üzerinde önemli bir yan etkisinin olmadığı gösterilmiştir. (Devassy ve ark., 2015).

●        Yüksek riskli 25 kanser hastası ile yapılan faz 1 çalışmasında, 3 ay boyunca günde 8 g kurkumin verilmiş ve toksik reaksiyon gözlenmemiştir. (Cheng ve ark., 2001).

Zerdeçalın Biyoyararlanımı Nasıl Artırılabilir?

●        Zerdeçal ve içeriğindeki kurkuminin ağızdan alındığında vücuttan emilimi düşük orandadır. Bu nedenle son zamanlarda biyoyararlanımı artırmak için nano-kurkuminler ve kombine kurkumin preparatları üretilmektedir.

●        Kurkuminin, karabiberde bulunan bir alkaloit olan piperinle birlikte kombine halde bulunduğu karışımlar tüketildiğinde biyoyararlanımlarının  20 kat daha fazla arttığına dair çalışmalar vardır.

●        Yine aynı nedenlerden dolayı zerdeçalın içeriğindeki etkili bileşenlerin suda çözünürlüğü çok düşük olduğundan, zerdeçal çayından fazla bir yarar beklememek gerekir. Alternatif olarak 5-10 gr kadar zerdeçal zeytinyağı ile karıştırılarak tüketilebilir.

Yan Etkiler

●        Genellikle oral ve topikal kullanımda, droğun ve etkin madde olan kurkuminin iyi tolere edildiği kayıtlıdır. Nadiren hassas kişilerde alerjik reaksiyonların olduğu birkaç vakada bildirilmiştir.

●        Gastrik tahriş, mide rahatsızlığı, mide bulantısı, ishal, alerjik cilt reaksiyonları, antitrombositik etkiler görülebilir

●        Topikal kullanımı takiben aşırı güneşe maruz kalınması önerilmemektedir. Doğal tüy dökücü olarak kullanımı göz önünde bulundurularak az miktarda saç kaybına neden olabileceği kaydedilmiştir

Kullanımı sırasında istenmeyen bir etki görülürse, semptomların 2 haftadan fazla değişmeden devamı halinde kullanımı kesilmeli ve hekim ve eczacıya danışılmalıdır.

Zerdeçalın Kullanılmaması Gereken Durumlar

●       Safra sekresyonunu artırabileceğinden dolayı, safra taşı olan bireylerde safra koliğini tetikleme potansiyeline sahiptir Bu nedenle, safra kanalı tıkanıklığı, safra taşı varlığı ve karaciğer rahatsızlığı olan hastalar zerdeçal veya kurkumin kullanımından kaçınmalıdır.

●       Nadiren bağırsaklarda hareket artışı ve midede rahatsızlık oluşabilir. Mide ülseri ve asit fazlalığı olan kişiler kullanmamalıdır.

●       Zencefil kanama riskini artırabilir, ameliyattan en az 2 hafta önce zerdeçal alımının sonlandırılması gerekmektedir.

●       Kurkumin, FSH ve LH hormon seviyelerinde bir artış yapabilir. Östrojen hormonu gibi davranabilir. Ek olarak östradiol inhibisyonu etkisi nedeniyle teorik olarak, meme kanseri, uterus kanseri, yumurtalık kanseri, endometriozis veya uterus miyomları gibi hormona duyarlı koşulları daha da kötüleştirebilir. Bu hastalar kullanımdan kaçınmalıdır.

●       Kurkumin ve metabolitleri süte geçebilir, emziren anneler kullanmamalıdır.

İlaç Etkileşimleri

●        Kurkumin sitokrom P450 (CYP) 1A1, 1A2, 3A4, 2B6, 2C9, 2D6 ve glutatyon S-transferaz, P-glikoprotein gibi çeşitli metabolik enzimler ve tümör başlangıcı ve ilerlemesi ile ilişkili çok sayıda moleküler hedef üzerinde etkiye sahip olduğundan, bazı kemoterapi ajanlarının etkinliğini değiştirmesi mümkündür. Kurkumin’in kemoterapi ajanları üzerindeki etkileri daha iyi anlaşılana kadar, kanser kemoterapisi sırasında kullanılması önerilmemektedir.  

●        Kurkuminin Siklofosfamid ve Gemsitabin ile etkileşime girdiği gösterilmiştir. Kamptotesin, Doksorubisin, Siklofosfamid ve Mekloretamin tarafından indüklenen apoptozu inhibe edebilir ve immunosüpresanların etkisini azaltabilir.

●        Potansiyel CYP 2C9 ve 3A4 inhibisyonundan dolayı paklitakselle etkileşimine dair vaka raporu vardır.

●        Yüksek dozlarda etkin maddeye bağlı olarak, antidepresanlar, kardiyovasküler ilaçlar, antibiyotikler, kemoterapötikler ve antihistaminikler ile etkileşim gösterebilir.

●        Norfloksasin’in plazma yarı ömrünü değiştirebilmektedir.

●        Antikoagülan ilaçlarla etkileşerek kanama riskini artırabilir.

●        Asetominofen, asprin ve ibuprofenle birlikte alındığında sitotoksik etkide artışa neden olabilir.

●        Kurkuminin bağırsaktaki p-glikoprotein düzeyini düşürmesi nedeniyle Celiprolol ve

●        Midazolam konsantrasyonunu artırdığı görülmüştür

●        Zerdeçal, antienflamatuar İlaçlar, antiplatelet ajanlar, antihiperlipidemikler ve warfarin ile etkileşime girebilir.

●        Bir çalışmada Kurkumin’in bağırsak P-gp ekspresyonunu ve fonksiyonunu inhibe ettiği, böylece in vitro verapamil konsantrasyonlarını arttırdığı gözlenmiştir. Bu ilaç grubunu kullanan kişilerin dikkat etmesi önerilir.

KAYNAKLAR

Costa ML, Rodrigues JA, Azevedo J, et al. Hepatotoxicity induced by paclitaxel interaction with turmeric in association with a microcystin from a contaminated dietary supplement. Toxicon. Aug 2018;150:207-211.

Choi HA, Kim MR, Park KA, Hong J. Interaction of over-the-counter drugs with curcumin: influence on stability and bioactivities in intestinal cells. J Agric Food Chem. 2012 Oct 24;60(42):10578-84.

Hou XL, Takahashi K, Tanaka K, et al. Curcuma drugs and curcumin regulate the expression and function of P-gp in Caco-2 cells in completely opposite ways. Int J Pharm. Jun 24 2008;358(1-2):224-229.

Liddle M, Hull C, Liu C, et al. Contact urticaria from curcumin. Dermatitis. Dec 2006;17(4):196-197.

Patil, P., Jayaprakasha, G. K., Chidambara Murthy, K. N. and Vıkram, A. (2009). Bioactive compounds: Historical perspectives, opportunities, and challenges. J. Agric. Food Chem. 57:8142–8160.

European Food Safety Authority. (2014). Refined exposure assessment for curcumin (E 100). EFSA J. 12(10):3876

JECFA. (2004). Curcumin. (Prepared by Ivan Stankovic). Chemical and Technical Assessment Compendıum Addendum 11/Fnp 52 Add.11/29; Monographs 1 Vol.1/417.

Devassy, J., Nwachukwu, I. and Jones, P. (2015). Curcumin and cancer: Barriers to obtaining a health claim. Nutr. Rev. 73(3):155–165.

Aggarwal, B. B. and Harikumar, K. B. (2009). Potential therapeutic effects of curcumin, the anti-inflammatory agent, against neurodegenerative, cardiovascular, pulmonary, metabolic, autoimmune, and neoplastic diseases. Int J Biochem Cell Biol. 41:40–59.

Kocaadam, B., & Şanlier, N. (2017). Curcumin, an active component of turmeric (Curcuma longa), and its effects on health. Critical reviews in food science and nutrition57(13), 2889-2895.

Vaughn, A. R., Branum, A., & Sivamani, R. K. (2016). Effects of turmeric (Curcuma longa) on skin health: a systematic review of the clinical evidence. Phytotherapy Research30(8), 1243-1264.

Tan, B. L., & Norhaizan, M. E. (2019). Curcumin combination chemotherapy: the implication and efficacy in cancer. Molecules24(14), 2527.

Erdem Yeşilada, İyileştiren bitkiler

EMA

Gupta, S.C.; Patchva, S.; Aggarwal, B.B. Therapeutic roles of curcumin: Lessons learned from clinical trials. AAPS J. 2013, 15, 195–218.

WHO Monographs on Selected Medicinal Plants, Vol. 1, Geneva (1999).

PDR for Herbal Medicines, 2nd ed., Thomson Medical Economics, Montvale, NJ (2000).

Sordillo, P. P., Helson, L., Burgess, S. W., & Shaw, W. A. (2016). U.S. Patent Application No. 14/983,844.

Fazal, Y., Fatima, S. N., Shahid, S. M., & Mahboob, T. (2015). Effects of curcumin on angiotensin-converting enzyme gene expression, oxidative stress and anti-oxidant status in thioacetamide-induced hepatotoxicity. Journal of the Renin-Angiotensin-Aldosterone System16(4), 1046-1051.

Pang, X. F., Zhang, L. H., Bai, F., Wang, N. P., Garner, R. E., McKallip, R. J., & Zhao, Z. Q. (2015). Attenuation of myocardial fibrosis with curcumin is mediated by modulating expression of angiotensin II AT1/AT2 receptors and ACE2 in rats. Drug design, development and therapy9, 6043.

Kim, H. L., Kim, W. K., & Ha, A. W. (2019). Effects of Phytochemicals on Blood Pressure and Neuroprotection Mediated Via Brain Renin-Angiotensin System. Nutrients11(11), 2761.

Akinyemi, A. J., Thome, G. R., Morsch, V. M., Stefanello, N., Goularte, J. F., Belló-Klein, A., … & Schetinger, M. R. C. (2015). Effect of dietary supplementation of ginger and turmeric rhizomes on angiotensin-1 converting enzyme (ACE) and arginase activities in L-NAME induced hypertensive rats. journal of functional foods17, 792-801.

Rachmawati, H., Soraya, I. S., Kurniati, N. F., & Rahma, A. (2016). In vitro study on antihypertensive and antihypercholesterolemic effects of a curcumin nanoemulsion. Scientia pharmaceutica84(1), 131-140.

Kanai, M.; Yoshimura, K.; Asada, M.; Imaizumi, A.; Suzuki, C.; Matsumoto, S.; Nishimura, T.; Mori, Y.; Masui, T.; Kawaguchi, Y.; et al. A phase I/II study of gemcitabine-based chemotherapy plus curcumin for patients with gemcitabine-resistant pancreatic cancer. Cancer Chemother. Pharmacol. 2011, 68, 157–164. [CrossRef] [PubMed]

Bayet-Robert,M.;Kwiatowski,F.;Leheurteur,M.;Gachon,F.;Planchat,E.;Abrial,C.;Mouret-Reynier,M.A.;Durando, X.; Barthomeuf, C.; Chollet, P. Phase I dose escalation trial of docetaxel plus curcumin in patients with advanced and metastatic breast cancer. Cancer Biol. Ther. 2010, 9, 8–14. [CrossRef] [PubMed]

 Epelbaum,R.;Schaffer,M.;Vizel,B.;Badmaev,V.;Bar-Sela,G.Curcuminandgemcitabineinpatientswith advanced pancreatic cancer. Nutr. Cancer 2010, 62, 1137–1141.

de Oliveira, M. R., Jardim, F. R., Setzer, W. N., Nabavi, S. M., & Nabavi, S. F. (2016). Curcumin, mitochondrial biogenesis, and mitophagy: Exploring recent data and indicating future needs. Biotechnology Advances, 34(5), 813–826.

Langhorst, J., Wulfert, H., Lauche, R., Klose, P., Cramer, H., Dobos, G. J., & Korzenik, J. (2015). Systematic review of complementary and alterna- tive medicine treatments in inflammatory bowel diseases. Journal of Crohn’s & Colitis, 9(1), 86–106.

Del Grossi Moura, M., Lopes, L. C., Biavatti, M. W., Kennedy, S. A., de Oliveira, E. S. M. C., Silva, M. T., & de Cássia Bergamaschi, C. (2017). Oral herbal medicines marketed in Brazil for the treatment of osteoar- thritis: A systematic review and meta‐analysis. Phytotherapy Research, 31(11), 1676–1685.

Onakpoya, I. J., Spencer, E. A., Perera, R., & Heneghan, C. J. (2017). Effectiveness of curcuminoids in the treatment of knee osteoarthritis: A systematic review and meta‐analysis of randomized clinical trials. International Journal of Rheumatic Diseases, 20(4), 420–433.

Mills ve Bone, 2005

Al‐Karawi, D., Al Mamoori, D. A., & Tayyar, Y. (2016). The role of curcumin administration in patients with major depressive disorder: Mini meta‐ analysis of clinical trials. Phytotherapy research: PTR, 30(2), 175–183.

Stanić, Z. (2017). Curcumin, a compound from natural sources, a true scien- tific challenge – A review. Plant Foods for Human Nutrition, 72(1), 1–12.

Mantzorou, Maria, et al. “Effects of curcumin consumption on human chronic diseases: a narrative review of the most recent clinical data.” Phytotherapy research 32.6 (2018): 957-975.

Atkin, S. L., Katsiki, N., Derosa, G., Maffioli, P., & Sahebkar, A. (2017). Curcuminoids lower plasma leptin concentrations: A meta‐analysis. Phytotherapy Research, 31(12), 1836–1841.

Demmers, A., Korthout, H., van Etten‐Jamaludin, F. S., Kortekaas, F., & Maaskant, J. M. (2017).

Effects of medicinal food plants on impaired glucose tolerance: A systematic review of randomized controlled trials. Diabetes Research and Clinical Practice, 131, 91–106.

Bugünlerde zerdeçal tüketiminin insan sağlığını destekleyerek bir çok hastalığa karşı faydalı etkiler gösterebileceğine dair görüşler bulunmaktadır. Sağlık üzerine etkilerini kanıtlamak için pek çok bilimsel çalışmanın yapılması ve son zamanlarda popülerliğinin artması ile bitkiye olan ilgi de artmıştır. Çok sayıda çalışma, çeşitli hastalıklara karşı kurkumin takviyesinin potansiyel yararlı etkilerini ortaya koysa da bu çalışmalar yeterli değildir ve etkinliğini ispatlamak için daha fazla kanıta ihtiyaç olduğu görülmektedir.

Bu açıdan, yazımızda zerdeçal bitkisi ve ana bileşeni kurkumin’in genel özelliklerini, insan sağlığı ve bazı hastalıklar üzerine potansiyel etkilerini ve bitkiyi kullanırken dikkat edilmesi gereken hususları başlıklar halinde özetledik.

Geçmişten Günümüze Zerdeçalın Tıbbi Kullanımı

Zerdeçal ülkemizde doğal olarak yetişmediğinden geleneksel kullanılışı yoktur. Ama Geleleneksel Uzakdoğu tedavilerinde ayrı bir yeri olduğu belirtilmekte ve yüzyıllardır kullanılmaktadır. Hint tedavi sistemi olan Ayurveda’da çeşitli solunum sistemi (astım, alerji, öksürük) ve karaciğer rahatsızlıkları, diyabetik yaralar, eklemlerde burkulma, şişlik, morluk gibi durumlarda ve romatizmal ağrılarda kullanıldığı, Geleneksel Çin Tıbbında ise özellikle karın bölgesindeki ağrılarda kullanıldığı kayıtlıdır.

Batı bitkisel tıbbındaki ilgi ise alman bilim adamlarının bitkinin tedavi edici etkilerini araştırmaya başladığı 1950’li yıllardan sonra başlamıştır. O zamandan beri, kapsamlı in-vivo, in-vitro ve klinik çalışmalar, kurkumin’in çok çeşitli hastalıklara karşı terapötik potansiyelini gösteren antienflamatuar, antikanser, hipoglisemik, antioksidan, yara iyileştirici, antiviral ve antimikrobiyal aktiviteler gösterdiğini ortaya koymuştur.

Avrupa’da Curcuma longa başlıca dispeptik şikayetler, cilt problemleri, karaciğer hastalıkları ve enfeksiyonları için uzun bir süredir destekleyici olarak kullanılmaktadır.


Botanik Özellikleri

Curcuma longa L. bitkisi Zingiberaceae familyasının bir üyesi olup ülkemizde Zerdeçal ismiyle tanınır. Güney Asya’da; Çin, Hindistan, Endonezya, Malezya ve Kamboçya’da doğal olarak yetişen, yaygın olarak birçok tropik bölgede kültürü yapılan, çok yıllık bir bitkidir.

Zerdeçal, 1 m uzunluğa kadar yükselebilir. Zambak benzeri geniş koyu yeşil renkli yaprakları tabanda gövdeyi sarar, 50-80 cm uzunluğunda, 7-25 cm eninde ovat-lanseolat şekildedir. Kenarları dalgalı, ortada ana damar ve ondan paralel olarak uzanan yan damarlar bulunmaktadır. Yaprak sapları kısa tüylüdür.

Spika çiçek durumu silindirik şekilli, 10-15 cm boyunda ve 5-7 cm çapındadır. Çiçeklerdeki 2 adet brakte hafif yeşilimsi beyaz renkte, 5-6 cm uzunluktadır. Birbirinden ayrı, soluk sarı renkli çiçekler 5 cm uzunlukta olup, kaliks tüpsü, üç loplu, tek tarafı parçalı, benzersiz dişli desenli, korolla beyaz, hunimsi şekilli, petallar üç lopludur.

Ana kök yumru şeklinde, rizomlar parmak kalınlığında boğumlu, dışı kahverengi içi sarı veya kırmızımsı renktedir. Ana rizom 3 cm çapında ve 4 cm uzunluğunda, neredeyse oval şekillidir. Yanal rizomlar ise hafif kıvrıktır.

Hastalıklar Üzerine Etki Mekanizmaları

Antienflamatuar etkiYapılan in-vivo ve in-vitro çalışmalarda, bitki rizomlarında bulunan kurkumin maddesinin,

●        Enflamasyonların çoğunda rol oynayan bir enzim olan 5-lipoksijenaz’ın ve COX-2’nin ekspresyonunu sınırlandırdığı ve tromboksan B2‘yi inhibe ettiği,

●        Transkripsiyon faktörü NF-kB’nin aktivasyonunu baskıladığı,

●        TNF, IL-1, IL-6, IL-8 ve kemokinler gibi enflamatuvar sitokinlerin ve enflamasyonla ilişkili pek çok hücre yüzeyi adezyon molekülünün ekspresyonunu sınırlandırdığı ve bu nedenlerle antienflamatuvar etkinlik gösterdiği kaydedilmiştir.

Sitotoksik, Antitümör ve Antikanser etkiler: Yapılan invivo ve invitro çalışmalarda bitki içeriğinde bulunan kurkuminin farklı etki mekanizmalarıyla kanser üzerine etki gösterdiği gözlenmiştir. Bu mekanizmalar şu şekilde özetlenebilir.

●        p53 gibi tümör baskılayıcı genlerin indükleyerek, kaspaz aktivasyonu yaparak ve  reaktif oksijen bileşiklerinin (ROS) ekspresyonunu azaltarak pek çok türde tümör hücre proliferasyonunu baskılanmıştır.

●        Tümör hücrelerinde çokca oluşan tioredoksin redüktaza bağlanarak bu enzimi NADPH oksidaza dönüştürmüştür ve İntraselüler glutatyonun ekspresyonunu arttırmıştır.

●        Göğüs, akciğer, böbrek ve prostat kanserleriyle yakından ilişkili, insan EGFR-2 (HER2)’nin ve tümör hücreleri için bir büyüme faktörü olan TNF’nin etkisini sınırlandırmıştır.

●        Matriks metaloproteinazın (MMPs) ve hücre yüzey adezyon moleküllerinin sınırlandırılması yoluyla tümör yayılımını baskılamıştır.

●        Apoptotik gen ürünlerini sınırlandırarak anjiogenezi baskıladığı, damar endotel gelişim faktörü (VEGF) ve fibroblast gelişim faktörünü sınırlandırdığı ve aynı zamanda COX2 ekspresyonunu olumsuz etkilediği ve TNF supresyonunu sınırlandırarak antitümör etki gösterdiğine dair kanıtlar vardır.

Diyabet üzerine etki: Kurkumin’in NF-kB’nin ve TNF’nin ekspresyonunu ve sinyalizasyonunu sınırlandırmak yoluyla insülin rezistansını azalttığı bunun sonucu olarak da insüline dirençli tip-II diyabet hastalarında ve in-vivo çalışmalarda antidiyabetik etki gösterdiği bildirilmiştir.

Kolestrol üzerine etki: Kurkuminlerin serum total kolesterol, serum trigliserit ve karaciğer kolesterol seviyelerini azalttığı bildirilmiştir. Aynı zamanda LDL’yi düşürüp HDL’yi yükseltiğine dair kanıtlar vardır.

Alzheimer üzerine etki: Kurkumin, amiloitle indüklenmiş enflamasyonu baskılayarak Alzheimer üzerine olumlu etkiler göstermiştir.

Karaciğer ve safra akışı üzerine etki: Kurkuminoitlerin safra akışının artışına neden olduğu ve daha düşük dozlarda safra asidi üretimini arttırdığı gözlenmiştir. Ek olarak kolesterol ve bilurubin sekresyonunu artırdığı ortaya konmuştur. Aynı zamanda in-vitro çalışmada hepatoprotektif etki göstermiştir.

Antioksidan ve hücre koruyucu etki: Yapılan in vivo ve in vitro çalışmalarda kurkuminlerin, süperoksit ve hidroksil radikallerini ve DPPH’yi güçlü süpürücü etkiye sahip olduğu kaydedilmiştir ve lipozomal lipid peroksidasyonunu ve peroksitle indüklenmiş DNA hasarını inhibe ettiği gösterilmiştir

Ülserden koruyucu etki: Yapılan bir in-vivo çalışmada gastrik sekresyonu, asit ve pepsin üretimini azaltarak antiülserojenik etki gösterdiği bildirilmiştir.

COVID-19 ve Zerdeçal

Son günlerde kurkumin’in ACE2 proteinine bağlandığı ve bu nedenle ACE2 artışı sağlayan ajanların COVID-19 enfeksiyonuna yakalanma riskini artıracağına dair görüşler vardır. Zerdeçalı bu açıdan araştırdığımızda bilimsel literatürde yer alan bazı çalışmalarda fareler üzerinde farklı dozlarda kurkumin uygulanmasının ACE inhibitörü etki göstererek ACE2’yi artırdığına dair kanıtlar vardır. Düşük dozda Zerdeçal kullanımında bu etkiler görülmeyebilir. Ama yine de dikkatli olmak gerekir (Fazal, 2014; Pang, 2015; Kim 2019; Akinyemi, 2015; Rachmawati, 2015).

Bunun yanında zerdeçalın antiviral ve antienflamatuvar etki gösterdiği çok sayıda çalışma da mevcuttur. Özellikle çoklu viral enfeksiyonlarda ortaya çıkan vücudun aşırı agresif tepkisini antienflamatuvar etkiyle modüle etmeye yardımcı olabilir. 2015 yılında yayınlanan bir makalede, viral enfeksiyonlarda değerli bir husus olan “Sitokin salınımı ve Sitokin Fırtınasının” kurkumin tarafından baskılanabileceği desteklenmiştir (Sordillo, 2016).

Sonuç olarak zerdeçalın COVID-19 üzerine etkisine dair faklı görüşler mevcutur. Bazı uzmanlar, zerdeçalın vücudun bağışıklığına müdahale edebileceği ve bazı istenmeyen etkilere neden olabileceği  konusunda uyarmaktadır. Bu uyarıları destekleyen güçlü bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, COVID-19 için zerdeçal kullanımını destekleyecek kesin bir kanıt da yoktur.

Kanser Hastalarında Zerdeçal/Kurkumin Kullanımı Riskli mi?

             Kanser hastalarında zerdeçal kullanımıyla ilgili çok farklı görüşler mevcuttur. Kemoterapinin doğal bileşiklerle kombinasyonunun, olumsuz sonuçları azaltacağı yönünde bulgular olduğu gibi Zerdeçalın karaciğerde metabolize olan ilaçlarla etkileşebileceği ve immünosupresan ilaçların etkisini azaltabileceği bu nedenle kemoterapi sırasında antikanser ilaçların etkinliğini düşüreceğine dair kanıtlar da vardır. Bu riskler göz önünde bulundurulmalıdır.

Bunun yanında kurkumin ve kemoterapinin birlikte kullanımının antikanser aktivitesinin altında yatan biyolojik mekanizmalar karmaşıktır. Güvenliliği hakkında yeterince delil yoktur. Kanser hastalarında kurkuminin yarar-risk profilini ve ilaç etkileşimlerini açıklamak için daha çok kanıta ihtiyaç vardır.

Klinik Çalışmalar

Geçtiğimiz son yıllarda yapılan klinik çalışmalarda zerdeçal ve içeriğinde bulunan kurkuminin çok sayıda hastalığa karşı etkinliği değerlendirilmiştir. Obezite, metabolik sendrom, diyabet, depresyon, artrit, cilt hastalıkları, enflamatuar bağırsak hastalığı, kas lezyonları, adet öncesi sendrom belirtileri, jinekolojik hastalıklar ve iltihaplı hastalıklarda bazı umut verici etkiler gözlemlenmiştir (Mantzorou, 2018).

Kurkumin’in hastalıklar üzerine etkileri geniş çapta araştırılmış olsa da, hastalıkların karmaşık doğası nedeniyle altta yatan kesin mekanizmalar belirsizliğini korumaktadır.

Özellikle, çeşitli klinik çalışmalar obezite, metabolik sendrom veya diyabet hastalarında kurkumin tüketiminin etkinliğini değerlendirmiştir. Bu çalışmaların sonuçlarına dayanarak, kurkumin tüketiminin obez bireylerin kilo yönetimi, kan lipitlerini düşürme ve glisemik kontrolü iyileştirme üzerinde olumlu bir etkisi olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar, kurkumin desteğinin plazma leptin düzeylerini düşürebileceğini gösteren bir meta analiz ile ve glikosile hemoglobin seviyeleri A1c ve açlık glikoz seviyelerini düşürdüğünü ortaya koyan sistematik bir derleme ile desteklenmiştir (Atkin, 2017; Demmers, 2017).

Çoğu klinik çalışmada, kurkumin’in depresyona karşı faydalı etkileri konusunda kesin bir kanıt bulunmadığı ve en az 24 ay boyunca takip edilmesi gereken daha büyük popülasyonlar üzerinde yürütülen daha ileri klinik çalışmalara ihtiyaç olduğunu savunulmaktadır. Bununla birlikte son zamanlarda yapılan bir meta-analizde, majör depresyonu olan orta yaşlı insanlarda kurkumin desteğinin 6 haftadan uzun süre uygulandığında depresif belirtiler üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini ortaya konmuştur (Al Karawi, 2016).

Yapılan iki sistematik derlemede, kurkumin’in osteoartrit üzerindeki etkinliği ile ilgili kesin sonuçlar için iyi tasarlanmış çalışmalara ihtiyaç olduğu belirtilmiştir (Del Grossi, 2017; Onakpoya, 2017). Bazı klinik çalışmalar, artrit şikayeti olan kişilerde kurkumin tüketiminin yararlı etkileri ile ilgili umut verici sonuçlar sunmuştur. Kurkumin’in, aktif romatoid artriti olan hastalarda güvenli olduğu görünmektedir. Bununla birlikte, kurkumin’in etkinliğini ve güvenliğini değerlendirmek için uzun süreli çalışmalar şiddetle tavsiye edilmektedir.

Buna ek olarak son zamanlarda yapılan bir meta-analizde 8 randomize plasebo kontrollü çalışma değerlendirilerek artrit hastalarında ağrı, katılık gibi semptomları değerlendiren Visual analog skala (VAS) ve (WOMAC) indeks değerlerinin kurkumin içeren zerdeçal ekstresi verilen grupta plaseboya oranla daha düşük olduğu yani etkin olduğu belirtilmiştir.

Yapılan sistematik bir derlemede, kurkumin’in etkileri, enflamatuar barsak hastalığından muzdarip kişilerde incelenmiştir. Bu çalışmalarda, kurkumin’in güvenli olduğu ve destek tedavi olarak kullanılabileceğine yönelik olumlu sonuçlar vermiştir. (Langhorst, 2015)

Son olarak yapılan sistematik bir derlemede, akne, alopesi, atopik dermatit, oral liken planus, kaşıntı, sedef hastalığı, radiyodermatit ve vitiligo gibi cilt hastalıklarına sahip bireylerde zerdeçal/kurkumin’in  hem topikal hem de oral kullanımına ilişkin kanıtları incelemek için toplam 18 çalışma incelenmiştir. Dokuz çalışma oral kullanımın, sekiz çalışma topikalin etkilerini değerlendirmiştir. On çalışmada, zerdeçal / kurkumin tedavi gruplarında kontrol gruplarına kıyasla cilt hastalığı şiddetinde istatistiksel olarak anlamlı iyileşme olduğu kaydedilmiştir. Genel olarak, zerdeçal / kurkumin ürünlerinin hem oral hem de topikal olarak, cilt sağlığı için terapötik faydalar sağlayabileceğine dair umut verici kanıtlar vardır (Vaughn, 2016).

Zerdeçal ve Kurkumin Hangi Dozlarda Güvenli?

●        Klinik çalışmalarda kurkuminin güvenli ve etkili olduğu ve herhangi bir toksik etkisinin olmadığı belirlenmiştir. FDA kurkumini “Genel olarak güvenli” olarak kabul edilen bir bileşik olarak teyit etmiştir (FDA, 2018’den GRAS bildirimi). Bununla birlikte, Avrupa Birliği’nde ve uzak doğu ülkelerinde bitkinin uzun süreli yaygın kullanımları, Curcuma longa kullanımıyla ilişkili yüksek bir risk olduğunu düşündürmemektedir.

●        FAO / WHO Uzman Komitesi’nin ortak kararına göre Gıda Katkı Maddeleri (JECFA) ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) raporları, kurkumin için yeterli günlük alım (ADI) değerini 0-3 mg / kg olarak belirlemiştir. (JECFA, 2004; EFSA, 2014)

●        Monograflarda önerilen miktar, bitkiden elde edilen kuru drog için: 3-9 g/gün, toz drog için ise 1.5-3 g/gün’dür

●        Halen kurkumin, AB’de gıda türüne göre 20-500 mg / kg gıdadan izin verilen maksimum kullanım seviyelerine sahip yetkili bir gıda katkı maddesidir (EFSA 2010).

●        Kurkumin’in maksimum tolerans dozajını ve güvenliğini incelemek amacıyla sağlıklı kişilere 500-12.000 mg kurkumin uygulanmış. Sonuç olarak, 12 g / güne kadar kurkumin alımının bireyler üzerinde önemli bir yan etkisinin olmadığı gösterilmiştir. (Devassy ve ark., 2015).

●        Yüksek riskli 25 kanser hastası ile yapılan faz 1 çalışmasında, 3 ay boyunca günde 8 g kurkumin verilmiş ve toksik reaksiyon gözlenmemiştir. (Cheng ve ark., 2001).

Zerdeçalın Biyoyararlanımı Nasıl Artırılabilir?

●        Zerdeçal ve içeriğindeki kurkuminin ağızdan alındığında vücuttan emilimi düşük orandadır. Bu nedenle son zamanlarda biyoyararlanımı artırmak için nano-kurkuminler ve kombine kurkumin preparatları üretilmektedir.

●        Kurkuminin, karabiberde bulunan bir alkaloit olan piperinle birlikte kombine halde bulunduğu karışımlar tüketildiğinde biyoyararlanımlarının  20 kat daha fazla arttığına dair çalışmalar vardır.

●        Yine aynı nedenlerden dolayı zerdeçalın içeriğindeki etkili bileşenlerin suda çözünürlüğü çok düşük olduğundan, zerdeçal çayından fazla bir yarar beklememek gerekir. Alternatif olarak 5-10 gr kadar zerdeçal zeytinyağı ile karıştırılarak tüketilebilir.

Yan Etkiler

●        Genellikle oral ve topikal kullanımda, droğun ve etkin madde olan kurkuminin iyi tolere edildiği kayıtlıdır. Nadiren hassas kişilerde alerjik reaksiyonların olduğu birkaç vakada bildirilmiştir.

●        Gastrik tahriş, mide rahatsızlığı, mide bulantısı, ishal, alerjik cilt reaksiyonları, antitrombositik etkiler görülebilir

●        Topikal kullanımı takiben aşırı güneşe maruz kalınması önerilmemektedir. Doğal tüy dökücü olarak kullanımı göz önünde bulundurularak az miktarda saç kaybına neden olabileceği kaydedilmiştir

Kullanımı sırasında istenmeyen bir etki görülürse, semptomların 2 haftadan fazla değişmeden devamı halinde kullanımı kesilmeli ve hekim ve eczacıya danışılmalıdır.

Zerdeçalın Kullanılmaması Gereken Durumlar

●       Safra sekresyonunu artırabileceğinden dolayı, safra taşı olan bireylerde safra koliğini tetikleme potansiyeline sahiptir Bu nedenle, safra kanalı tıkanıklığı, safra taşı varlığı ve karaciğer rahatsızlığı olan hastalar zerdeçal veya kurkumin kullanımından kaçınmalıdır.

●       Nadiren bağırsaklarda hareket artışı ve midede rahatsızlık oluşabilir. Mide ülseri ve asit fazlalığı olan kişiler kullanmamalıdır.

●       Zencefil kanama riskini artırabilir, ameliyattan en az 2 hafta önce zerdeçal alımının sonlandırılması gerekmektedir.

●       Kurkumin, FSH ve LH hormon seviyelerinde bir artış yapabilir. Östrojen hormonu gibi davranabilir. Ek olarak östradiol inhibisyonu etkisi nedeniyle teorik olarak, meme kanseri, uterus kanseri, yumurtalık kanseri, endometriozis veya uterus miyomları gibi hormona duyarlı koşulları daha da kötüleştirebilir. Bu hastalar kullanımdan kaçınmalıdır.

●       Kurkumin ve metabolitleri süte geçebilir, emziren anneler kullanmamalıdır.

İlaç Etkileşimleri

●        Kurkumin sitokrom P450 (CYP) 1A1, 1A2, 3A4, 2B6, 2C9, 2D6 ve glutatyon S-transferaz, P-glikoprotein gibi çeşitli metabolik enzimler ve tümör başlangıcı ve ilerlemesi ile ilişkili çok sayıda moleküler hedef üzerinde etkiye sahip olduğundan, bazı kemoterapi ajanlarının etkinliğini değiştirmesi mümkündür. Kurkumin’in kemoterapi ajanları üzerindeki etkileri daha iyi anlaşılana kadar, kanser kemoterapisi sırasında kullanılması önerilmemektedir.  

●        Kurkuminin Siklofosfamid ve Gemsitabin ile etkileşime girdiği gösterilmiştir. Kamptotesin, Doksorubisin, Siklofosfamid ve Mekloretamin tarafından indüklenen apoptozu inhibe edebilir ve immunosüpresanların etkisini azaltabilir.

●        Potansiyel CYP 2C9 ve 3A4 inhibisyonundan dolayı paklitakselle etkileşimine dair vaka raporu vardır.

●        Yüksek dozlarda etkin maddeye bağlı olarak, antidepresanlar, kardiyovasküler ilaçlar, antibiyotikler, kemoterapötikler ve antihistaminikler ile etkileşim gösterebilir.

●        Norfloksasin’in plazma yarı ömrünü değiştirebilmektedir.

●        Antikoagülan ilaçlarla etkileşerek kanama riskini artırabilir.

●        Asetominofen, asprin ve ibuprofenle birlikte alındığında sitotoksik etkide artışa neden olabilir.

●        Kurkuminin bağırsaktaki p-glikoprotein düzeyini düşürmesi nedeniyle Celiprolol ve

●        Midazolam konsantrasyonunu artırdığı görülmüştür

●        Zerdeçal, antienflamatuar İlaçlar, antiplatelet ajanlar, antihiperlipidemikler ve warfarin ile etkileşime girebilir.

●        Bir çalışmada Kurkumin’in bağırsak P-gp ekspresyonunu ve fonksiyonunu inhibe ettiği, böylece in vitro verapamil konsantrasyonlarını arttırdığı gözlenmiştir. Bu ilaç grubunu kullanan kişilerin dikkat etmesi önerilir.

KAYNAKLAR

Costa ML, Rodrigues JA, Azevedo J, et al. Hepatotoxicity induced by paclitaxel interaction with turmeric in association with a microcystin from a contaminated dietary supplement. Toxicon. Aug 2018;150:207-211.

Choi HA, Kim MR, Park KA, Hong J. Interaction of over-the-counter drugs with curcumin: influence on stability and bioactivities in intestinal cells. J Agric Food Chem. 2012 Oct 24;60(42):10578-84.

Hou XL, Takahashi K, Tanaka K, et al. Curcuma drugs and curcumin regulate the expression and function of P-gp in Caco-2 cells in completely opposite ways. Int J Pharm. Jun 24 2008;358(1-2):224-229.

Liddle M, Hull C, Liu C, et al. Contact urticaria from curcumin. Dermatitis. Dec 2006;17(4):196-197.

Patil, P., Jayaprakasha, G. K., Chidambara Murthy, K. N. and Vıkram, A. (2009). Bioactive compounds: Historical perspectives, opportunities, and challenges. J. Agric. Food Chem. 57:8142–8160.

European Food Safety Authority. (2014). Refined exposure assessment for curcumin (E 100). EFSA J. 12(10):3876

JECFA. (2004). Curcumin. (Prepared by Ivan Stankovic). Chemical and Technical Assessment Compendıum Addendum 11/Fnp 52 Add.11/29; Monographs 1 Vol.1/417.

Devassy, J., Nwachukwu, I. and Jones, P. (2015). Curcumin and cancer: Barriers to obtaining a health claim. Nutr. Rev. 73(3):155–165.

Aggarwal, B. B. and Harikumar, K. B. (2009). Potential therapeutic effects of curcumin, the anti-inflammatory agent, against neurodegenerative, cardiovascular, pulmonary, metabolic, autoimmune, and neoplastic diseases. Int J Biochem Cell Biol. 41:40–59.

Kocaadam, B., & Şanlier, N. (2017). Curcumin, an active component of turmeric (Curcuma longa), and its effects on health. Critical reviews in food science and nutrition57(13), 2889-2895.

Vaughn, A. R., Branum, A., & Sivamani, R. K. (2016). Effects of turmeric (Curcuma longa) on skin health: a systematic review of the clinical evidence. Phytotherapy Research30(8), 1243-1264.

Tan, B. L., & Norhaizan, M. E. (2019). Curcumin combination chemotherapy: the implication and efficacy in cancer. Molecules24(14), 2527.

Erdem Yeşilada, İyileştiren bitkiler

EMA

Gupta, S.C.; Patchva, S.; Aggarwal, B.B. Therapeutic roles of curcumin: Lessons learned from clinical trials. AAPS J. 2013, 15, 195–218.

WHO Monographs on Selected Medicinal Plants, Vol. 1, Geneva (1999).

PDR for Herbal Medicines, 2nd ed., Thomson Medical Economics, Montvale, NJ (2000).

Sordillo, P. P., Helson, L., Burgess, S. W., & Shaw, W. A. (2016). U.S. Patent Application No. 14/983,844.

Fazal, Y., Fatima, S. N., Shahid, S. M., & Mahboob, T. (2015). Effects of curcumin on angiotensin-converting enzyme gene expression, oxidative stress and anti-oxidant status in thioacetamide-induced hepatotoxicity. Journal of the Renin-Angiotensin-Aldosterone System16(4), 1046-1051.

Pang, X. F., Zhang, L. H., Bai, F., Wang, N. P., Garner, R. E., McKallip, R. J., & Zhao, Z. Q. (2015). Attenuation of myocardial fibrosis with curcumin is mediated by modulating expression of angiotensin II AT1/AT2 receptors and ACE2 in rats. Drug design, development and therapy9, 6043.

Kim, H. L., Kim, W. K., & Ha, A. W. (2019). Effects of Phytochemicals on Blood Pressure and Neuroprotection Mediated Via Brain Renin-Angiotensin System. Nutrients11(11), 2761.

Akinyemi, A. J., Thome, G. R., Morsch, V. M., Stefanello, N., Goularte, J. F., Belló-Klein, A., … & Schetinger, M. R. C. (2015). Effect of dietary supplementation of ginger and turmeric rhizomes on angiotensin-1 converting enzyme (ACE) and arginase activities in L-NAME induced hypertensive rats. journal of functional foods17, 792-801.

Rachmawati, H., Soraya, I. S., Kurniati, N. F., & Rahma, A. (2016). In vitro study on antihypertensive and antihypercholesterolemic effects of a curcumin nanoemulsion. Scientia pharmaceutica84(1), 131-140.

Kanai, M.; Yoshimura, K.; Asada, M.; Imaizumi, A.; Suzuki, C.; Matsumoto, S.; Nishimura, T.; Mori, Y.; Masui, T.; Kawaguchi, Y.; et al. A phase I/II study of gemcitabine-based chemotherapy plus curcumin for patients with gemcitabine-resistant pancreatic cancer. Cancer Chemother. Pharmacol. 2011, 68, 157–164. [CrossRef] [PubMed]

Bayet-Robert,M.;Kwiatowski,F.;Leheurteur,M.;Gachon,F.;Planchat,E.;Abrial,C.;Mouret-Reynier,M.A.;Durando, X.; Barthomeuf, C.; Chollet, P. Phase I dose escalation trial of docetaxel plus curcumin in patients with advanced and metastatic breast cancer. Cancer Biol. Ther. 2010, 9, 8–14. [CrossRef] [PubMed]

 Epelbaum,R.;Schaffer,M.;Vizel,B.;Badmaev,V.;Bar-Sela,G.Curcuminandgemcitabineinpatientswith advanced pancreatic cancer. Nutr. Cancer 2010, 62, 1137–1141.

de Oliveira, M. R., Jardim, F. R., Setzer, W. N., Nabavi, S. M., & Nabavi, S. F. (2016). Curcumin, mitochondrial biogenesis, and mitophagy: Exploring recent data and indicating future needs. Biotechnology Advances, 34(5), 813–826.

Langhorst, J., Wulfert, H., Lauche, R., Klose, P., Cramer, H., Dobos, G. J., & Korzenik, J. (2015). Systematic review of complementary and alterna- tive medicine treatments in inflammatory bowel diseases. Journal of Crohn’s & Colitis, 9(1), 86–106.

Del Grossi Moura, M., Lopes, L. C., Biavatti, M. W., Kennedy, S. A., de Oliveira, E. S. M. C., Silva, M. T., & de Cássia Bergamaschi, C. (2017). Oral herbal medicines marketed in Brazil for the treatment of osteoar- thritis: A systematic review and meta‐analysis. Phytotherapy Research, 31(11), 1676–1685.

Onakpoya, I. J., Spencer, E. A., Perera, R., & Heneghan, C. J. (2017). Effectiveness of curcuminoids in the treatment of knee osteoarthritis: A systematic review and meta‐analysis of randomized clinical trials. International Journal of Rheumatic Diseases, 20(4), 420–433.

Mills ve Bone, 2005

Al‐Karawi, D., Al Mamoori, D. A., & Tayyar, Y. (2016). The role of curcumin administration in patients with major depressive disorder: Mini meta‐ analysis of clinical trials. Phytotherapy research: PTR, 30(2), 175–183.

Stanić, Z. (2017). Curcumin, a compound from natural sources, a true scien- tific challenge – A review. Plant Foods for Human Nutrition, 72(1), 1–12.

Mantzorou, Maria, et al. “Effects of curcumin consumption on human chronic diseases: a narrative review of the most recent clinical data.” Phytotherapy research 32.6 (2018): 957-975.

Atkin, S. L., Katsiki, N., Derosa, G., Maffioli, P., & Sahebkar, A. (2017). Curcuminoids lower plasma leptin concentrations: A meta‐analysis. Phytotherapy Research, 31(12), 1836–1841.

Demmers, A., Korthout, H., van Etten‐Jamaludin, F. S., Kortekaas, F., & Maaskant, J. M. (2017).

Effects of medicinal food plants on impaired glucose tolerance: A systematic review of randomized controlled trials. Diabetes Research and Clinical Practice, 131, 91–106.