Ana Sayfa Tıp&Sağlık Türünün İlk Örneği Olan Terapi, Kök Hücre Nakli Sonrası Bağışıklık Saldırısını Engelliyor

Türünün İlk Örneği Olan Terapi, Kök Hücre Nakli Sonrası Bağışıklık Saldırısını Engelliyor

Bir klinik araştırmada, “türünün ilk örneği” bir tedavinin, kemik iliği naklinden kaynaklanan ciddi bağışıklık saldırılarını önleyebileceğini öne sürüyor.

Kan kanseri hastalarında kanserli hücreleri öldürmek için yüksek dozda kemoterapi veya radyasyon tedavisi uygulanıyor ancak bu tedaviler aynı zamanda hastaların sağlıklı, kan yapıcı kök hücrelerine de zarar veriyor. Doktorlar bu hasarı düzeltmek için, sağlıklı bir donörden alınan kan oluşturan kök hücrelerin kanser hastasına nakledildiği, allojeneik hematopoietik kök hücre nakli (HSCT) olarak bilinen bir tür kemik iliği nakli gerçekleştirebilir.

Ancak vericinin dokusundaki bağışıklık hücreleri bazen alıcının dokusuna saldırabilir çünkü hücreler onu yabancı olarak görür.

Graft-versus-host hastalığı (GVHD) olarak adlandırılan bu durumun kısa süreli bir formu, kemik iliği nakli hastalarının yaklaşık yüzde 40’ını etkilerken, farklı çalışmalar yüzde 6 ila yüzde 80 arasında bir kronik GVHD formunun geliştiğini tahmin etmektedir.

CD24Fc adı verilen yeni tedavi, T hücrelerinin aktive edilmesinden sorumlu hücrelerin tepkisini inhibe ederek bağışıklık tepkisini daha erken bir aşamada raydan çıkarıyor.

Spesifik olarak, tedavi, antijen sunan hücrelerin, kanser hastasının nakil öncesinde radyasyon ve kemoterapiden zarar görmüş hücrelerine saldırmaya devam edecek donör T hücrelerini aktive etmesini önler. Bu antijen sunan hücreler, hasarlı konakçı hücreler ile virüsler gibi patojenler arasında ayrım yapabilir, dolayısıyla CD24Fc, diğer yararlı bağışıklık aktivitesini değil, yalnızca GVHD’ye bağlı istenmeyen inflamasyonu susturur. Bu nedenle CD24Fc, şiddetli COVID-19 gibi doku hasarına karşı alışılmışın dışında bir bağışıklık tepkisi ile daha da kötüleşen diğer durumlar için de bir tedavi olarak denenmiştir.

Allojenik HSCT yapılmadan önceki ay üç doz CD24Fc alan kan kanseri olan 26 hastada denendi. Ayrıca hastalar standart, nakil sonrası bağışıklık sistemini baskılayıcı tedaviyi de aldılar. Bu hastalardan yalnızca birinde ameliyattan sonraki altı ay içinde orta ila şiddetli GVHD gelişti.

Araştırmacılar, deney katılımcılarının verilerini, aynı prosedürü geçiren ancak CD24Fc içermeyen 92 hastanın verileriyle çapraz referansladı. Bu hastaların sonuçları bir veri tabanından alındı ve hastaların 68’inde, altı ay içinde GVHD gelişti.

Araştırmacılar, GVHD öncesi için bu yaklaşımı test eden daha fazla çalışma olacağını kaydetti.