Ana Sayfa GETAT Türkiye’nin Sertifikalı ilk Müzik Terapistleri

Türkiye’nin Sertifikalı ilk Müzik Terapistleri

Türkiye’nin sertifikalı ilk müzik terapistleri yetiştirilecek

Sağlık Bakanlığı tarafından müzik terapinin tamamlayıcı tıp kapsamına alınması sonrası, Hacettepe Üniversitesi sertifikalı müzik terapistleri yetiştirmek için adım attı.

‘Müzik terapi’nin Sağlık Bakanlığı tarafından geleneksel ve tamamlayıcı tıp kapsamına alınmasının ardından, Hacettepe Üniversitesi (HÜ), ABD’de bulunan Augsburg College ve Müzik Terapi Derneği işbirliğiyle Türkiye’nin ilk sertifikalı müzik terapistlerini yetiştirmek üzere proje hazırlandı.

Müzik Terapi Derneği Başkanı Doç. Dr. Burçin Uçaner Çifdalöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Müzik Terapi Derneği’nin müzik ve sağlık çalışanları tarafından 2014 yılında kurulduğunu ve bu alandaki ilk ve tek dernek olduğunu söyledi.

Müzik terapinin, müzik ve elementlerinin ehil bir müzik terapisti tarafından bireylerin terapatik ilişki içinde fiziksel, duygusal, bilişsel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış bir sağlık hizmeti olduğunu anlatan Çifdalöz ancak Türkiye’de müzik terapi eğitiminin henüz verilmediğini belirtti.

Çifdalöz, bu alanda çalışmak isteyenlerin eğitim için yurt dışına gittiğini ifade ederek, ‘Biz, Türkiye’de bu eğitimi oturtmaya çalışıyoruz. Müzik terapi nedir? Müzik terapisti ne yapar? Dünyada ne tür uygulamalar var, bunları göstermek amacımız’ dedi.

Hazırladıkları projenin temel amacının ‘müzik terapisti yetiştirmek’ olduğunu dile getiren Çifdalöz, ‘Hacettepe Üniversitesi, Augsburg College ve Müzik Terapi Derneği olarak Türkiye’nin ilk müzik terapi sertifika programını başlatmak için girişimlerde bulunduk, yakında sonuçlanacak ve Türkiye’nin ilk müzik terapistleri yetişmiş olacak’ şeklinde konuştu.

Bu projeyle ilk müzik terapistlerin gerçek ve ciddi bir akademik eğitimden geçeceklerini vurgulayan Çifdalöz, eğitimlerin ABD’den gelen öğretim üyelerinin desteğiyle verileceğini anlattı.

‘Müzik terapistliğinin, meslek olarak tanımlanmasını istiyoruz’ diyen Çifdalöz, ‘Umarım, önümüzdeki yıllarda hastanelerde, bakım evlerinde, özel eğitim merkezlerinde müzik terapistlerini göreceğiz’ ifadelerini kullandı.

– ‘Geçmişten günümüze kadar hastalıkların tedavisinde kullanılıyor’

Çifdalöz, Orta Asya’da Şamanların hasta tedavi seanslarında, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde şifahanelerde özellikle ruh hastalıklarının tedavisinde müziğin kullanıldığına işaret ederek, ‘Bu konuda pek çok kitap yazılmış makamlar ve etkileriyle ilgili. Biz bunların günümüzde kanıta dayalı uygulamalarını yapmak istiyoruz. Müziğimiz ne kadar etkili ona da bakmak istiyoruz’ diye konuştu.

Mümkün olduğunca hastayı ve grubu müziğin içine dahil ederek çalışmalar yaptıklarını aktaran Çifdalöz, şöyle devam etti:

‘Hastalarla müzik terapi yaparken, onları müziğin bir parçası haline getirerek, müzik seansı yapılıyor. Tıp, fizyoterapi, psikoloji gibi pek çok disiplinle bir arada çalışıyor. Örneğin yaşlılarla yapılan fizik tedavi egzersizlerini müzik terapistleriyle planlayıp, müzik eşliğinde yaptığınızda o fizik tedavi egzersizinden sıkılan, yapmak istemeyen hasta, müzik ve ritmle birlikte bu hareketleri çok daha isteyerek zevkle yapmaya başlıyor.’

– ‘Anksiyete, ağrı, kalp atışı, nabız, nefes alma, tansiyonu etkiliyor’

Burçin Uçaner Çifdalöz, müzik terapinin pek çok hastalık üzerinde çok farklı etkileri olduğunu, özellikle anksiyete, ağrı, kalp atışı, nabız, nefes ve tansiyon üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu söyledi.

Müzik terapiye büyük ilgi gösterildiğine dikkati çeken Çifdalöz, şunları kaydetti:

‘Atölye çalışmamıza Türkiye’nin pek çok yerinden arkadaşlarımız geldi. Sadece müzik ve sağlık çalışanları değil, pek çok alandan ilgi çok yüksek. Bu da çok sevindirici bizim için. Müzik terapinin hangi hastalıklarda kullanılacağı konusunda bir sınırlandırma yok. Bireysel ve grup terapilerle ulaşabildiğimiz tüm hastalık gruplarında müzik terapi yapabiliyoruz. Yurt dışında Amerika, Avrupa, Avustralya, Kanada gibi ülkelerde çok yaygın. Sadece Amerika’da 6 bin terapist şu anda hastanelerde ve özel merkezlerde görev yapıyor.’

– ‘HÜ olarak müzik terapi konusunda da öncülüğü almak istedik’

HÜ Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hakan Hamdi Çelik de Sağlık Bakanlığının son yıllardaki çabalarıyla müzik terapi konusunda uygulama alanı açıldığını söyledi.

Bakanlık tarafından müzik terapi yapacak kişilerin sertifikasyon programlarının uluslararası standartlarda olmasının temel olarak alındığını anlatan Çelik, şöyle konuştu:

‘Yurt dışında katıldığımız workshoplarda çok etkilendiğimiz müzik terapi konusunda da öncülüğü almak istedik. Hacettepe Üniversitesi olarak, yapılan çalışmaları destekliyoruz. Umarız bir yıllık eğitim sonrasında gerçek anlamda uluslararası standartlara yakın müzik terapistleri yetiştirerek, müzik terapiyi tamamlayıcı tıp hizmeti olarak hastalarımıza sunacağız.’

Müzik terapi atölye çalışmasına Afyonkarahisar’dan katılan Bensu Kitirci ise müzik terapi çalışmalarının bir meditasyon etkisi yarattığını, müziğin insanlar ve vücut üzerinde çok tesirli olduğunu söyledi.

Fizyoterapist olan Sena Çarıkçı da hastaları için tek düze olmayan aktif olabilecekleri bir tedavi yöntemi benimsediğini belirterek, bunun için müzik terapinin uygun bir alan olduğunu anlattı.

Ankara’da rehber öğretmenlik yapan Hayriye Ünal ise müzik terapinin insanın ruhuna dokunan bir çalışma olduğunu dile getirdi.

trt