Ana Sayfa Hukuk&Etik Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nden Güzellik Uygulamaları Uyarısı!

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nden Güzellik Uygulamaları Uyarısı!

TPRECD Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) basına botoks ertesi hayatını kaybettiği şekilde yansıyan hastanın botulinum toksini (botoks) değil; büyük ihtimalle kalçaya yapılan dolgu uygulaması sonucu kaybedilmiş olabileceği yönünde bir açıklama yaptı. Bu işlemleri yasal olmayan yerlerin ve bu alanda uzman olmayan hekimlerin uygulama yapmasının büyük sakınca doğurduğu plastik cerrahlarca sıkça dile getiriliyor.

TPRECD adına açıklama yapan Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan; sürekli olarak estetik işlemlerde uzmanlığın ve yetkili muayenehane, klinik, tıp merkezi gibi merkezlerin önemini vurguladıklarını, hastaların bu konudaki bilgi eksikliğinin bazen hayati kayıplara varan üzücü sonuçlara yol açtığını ifade etti.

ESTETİK İŞLEM YAPTIRIRKEN GÜZELLİK SALONLARINDAN KAÇININ! KARŞINIZDAKİNİN HEKİM OLDUĞUNDAN EMİN OLUN, HATTA UZMANLIK DİPLOMASINI SORUN!

TPRECD Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan,

“Öncelikle hayatını kaybeden hastanın yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ölüm nedeninin tam olarak anlaşılabilmesi için mutlaka otopsi yapılması gerekiyor. Otopsi sonucu öğrenildikten sonra daha kesin konuşabiliriz ancak haberden anladığımız kadarıyla bu işlem, güzellik merkezi adı altında faaliyet gösteren ve bu işlemleri yapma yetkisi bulunmayan bir mekânda sabıkalı bir pratisyen hekim tarafından yapılmış. Bu hekim hakkında derneğimize gelen şikayetler doğrultusunda hem yetkinlik dışı işlem yaptığı hem de enjeksiyon için uygun olmayan hatta yasak ve kaçak yolla elde edilen maddeleri kullandığı için 2017 yılından bu yana İl Sağlık Müdürlüğü ve Tabip Odası nezdinde defalarca uyarılarda ve şikâyette bulunduk; hatta İl Sağlık Müdürlüğü’nün suç duyurusunda bulunmasını talep ettik.

Öte yandan, halkımızın dolgu, botoks gibi işlemlerin güzellik salonlarında değil; muayenehane, poliklinik, tıp merkezi gibi bu işlemleri yapmaya yetkin merkezlerde ve bu işlemleri yapmaya yetkisi ve donanımı olan uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğini öğrenmesi gerekiyor.” dedi.

KALÇA BOTOKSU DİYE BİR ŞEY YOK! BU MUHTEMELEN KALÇAYA DOLGU ENJEKSİYONU!

İkinci sorun yapılan işlemlerin hatalı isimlendirilmesidir. Botoks işlemi ilgisiz birçok alanda saç botoksu, kalça botoksu gibi jenerik isimlerle kullanılıyor, halbuki bu işlemlerin botulinum toksin (botoks) uygulamasıyla hiçbir ilgisi yok. Haberde, hayatını kaybeden hastaya kalça bölgesine uygulama yapılması bize bu bölgeye dolgu işlemi yapıldığını düşündürdü. Sentetik dolgularla kalça ve memelere biçim vermek için dolguların yüksek miktarlarda kullanılması gerekir. Ayrıca kalçaya dolgu enjeksiyonu, bölgenin damardan zengin anatomik yapısı nedeniyle çok tehlikeli bir işlemdir; damar içine enjeksiyon sonrası beyin ya da akciğer embolisi görülme riski fazladır. Uzmanlık gerektiren bir işlemdir, o nedenle biz plastik cerrahlar bu işlemin tam donanımlı hastanelerin dışında yapılmasını, hele uzman olmayan kişiler tarafından yapılmasını asla uygun bulmuyoruz.

BOTULINUM TOKSİN ÖLÜMCÜL BİR UYGULAMA DEĞİLDİR!

Hastanın hayatını kaybetmesine yol açan etkenin estetik amaçla yapılan dozlarda botulinum toksin (botoks) olması ise neredeyse imkansızdır. Araştırmalar botulinum toksinin öldürücü olabilmesi için bir kişiye 30 şişe enjekte edilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu ürünün 3-4 şişesi dahi güvenle enjekte edilebilir -ki bu estetik uygulamalarda asla uygulanan bir doz değildir.

Dudağa yapılan dolgularda da damar içine enjeksiyon yapılığı takdirde doku kayıpları gözlenebilir, çok nadiren ağır alerjik reaksiyon görülebilir; ancak ölüme yol açması ise hemen hemen imkansızdır. Yapılan işlem ne olursa olsun, uzman bir hekim ve donanımlı bir merkez, böyle bir durumu kontrol altına alacak işlemlerin bilgisine sahiptir.

BU BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR!

Estetik ve güzellik amaçlı tıbbi işlemlerin kısa sürede, anestezi ve dinlenme süresi gerektirmeden yapılabilmesi, bu işlemlerin maalesef hafife alınmalarına sebep oluyor. Yetkinlik dışı uygulamaların yanı sıra son zamanlarda hekim olmayan şahısların da bu sektöre girip işyerleri açtığını, ne olduğu belirsiz sertifikalı eğitimlerle halkın sağlığını ve hasta güvenliğini hiçe saydığını duyuyor ve giderek daha fazla bu gibi üzücü olaylarla karşılaşıyoruz. Bunun artık bir halk sağlığı sorunu olduğunu tekrar vurguluyor, estetik uygulamaların uzman hekimlerce ve Sağlık Bakanlığı’nın denetlediği ve onayladığı mekanlarda yapılması gereğini bir daha hatırlatıyoruz.

www.plastikcerrahi.org.tr