Ana Sayfa Tıp&Sağlık Temel Sağlık Hizmetleri Küresel Konferansı Astana’da Başladı

Temel Sağlık Hizmetleri Küresel Konferansı Astana’da Başladı

Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Küresel Konferansı 25-26 Ekim 2018 tarihlerinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenleniyor. Türkiye’yi Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe’nin temsil ettiği toplantıya tüm dünyadan sağlık bakanları ve üst düzey yetkililer katıldı.

Bu yıl, dünya devletlerine halk sağlığı hizmetlerine odaklanma ve birinci basamak sağlık hizmetlerine ağırlık verme çağrısında bulunulan Alma-Ata deklarasyonunun 40. yılı. Yine aynı topraklarda, bu kez başkent Astana’da düzenlenen konferansta, sürdürülebilir sağlık sistemlerine sahip olmanın ana yolunun herkese sağlık güvencesi sağlayacak evrensel sağlık kapsamı sunmak olduğu ve bunun yolunun da iyi organize olmuş birinci basamak sağlık hizmetlerinden geçtiği bir kez daha vurgulandı. Konferansın ilk gününde dünyaya, insani sermayenin geliştirilmesi ve sağlık alanında dijital teknolojilerin kullanılması noktasında daha çok çaba sarf edilmesi çağrısı yapıldı.

Konferansta son 40 yılda sağlık sistemlerinin kat ettiği mesafe vurgulanırken özellikle Türkiye’nin anne-çocuk sağlığı alanındaki başarılarından övgüyle söz edildi.

İlk gün sonunda yayınlanan deklarasyonda devletler,

– güçlü sağlık sistemleri aracılığıyla insanların sağlığını korumayı ve geliştirmeyi önceleyen hükümet ve toplumlar;
– iyi yetiştirilmiş, yetenekli ve motive sağlık çalışanları aracılığıyla sunulan yüksek kaliteli, her yerde ve herkes için erişilebilir, kapsamlı ve sağlık sistemlerinin diğer basamakları ile entegre birinci basamak sağlık hizmetleri;
– birey ve toplumların sağlık ve refahını destekleyen çevre;
– ulusal sağlık politika ve planlarına etkin destek sağlayan paydaşlar istediklerini dile getirdiler.

Son 40 yıldaki kayda değer gelişmelere rağmen halen dünyanın pek çok yerinde sağlık ihtiyaçları karşılanamayan insanların bulunduğu ve özellikle fakir ve hassas gruplarda sağlıklı kalmanın bile çok zor olduğu vurgulanırken, sağlıkta eşitsizliklerin varlığının ahlaki, politik, sosyal ve ekonomik açıdan kabul edilemez olduğu ifade ediliyor.

Tütün kullanımı, aşırı alkol kullanımı, sağlıksız hayat tarzı ve davranışlar, yetersiz fiziksel aktivite ve sağlıksız beslenmenin yol açtığı bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele kararlılığı bu dokümanda da gündeme getiriliyor. Yine insan sağlığını tehdit eden pek çok konuya da (savaşlar, şiddet, salgınlar, doğal afetler ve iklim değişikliği) dokümanda yer veriliyor.

Deklarasyonun son kısmında devletler tüm sektörlerde sağlık için cesur politik kararlar almaktan kaçınmayacaklarını ve sürdürülebilir bir birinci basamak sağlık hizmeti oluşturmayı taahhüt ediyorlar.