Ana Sayfa Manşet SARS-CoV-2 B.1.1.7 Varyantı Daha Ölümcül Değil!

SARS-CoV-2 B.1.1.7 Varyantı Daha Ölümcül Değil!

SARS-CoV-2 varyantı B.1.1.7. Yeni verilere göre, pandemik virüsün bulaşıcılığının artmasıyla ilişkili, ancak hastaneye yatma olasılığının artmasıyla bağlantılı değil.

SARS-CoV-2 B.1.1.7 Variant is More Transmissible, Not More Deadly

Londralı araştırmacılardan oluşan bir ekip tarafından sunulan ve The Lancet Pazartesi akşamı yayınlanan araştırmada , COVID-19 varyantının öne çıkan türü – başlangıçta 2020’nin sonlarında güneydoğu İngiltere’deki salgınlarda bildirildi – gerçekten de genel SARS’tan daha sık sekanslandı- Test pozitif çıkan yüzlerce gerçek dünya hastası arasında CoV-2 virüsü.

Genomic characteristics and clinical effect of the emergent SARS-CoV-2 B.1.1.7 lineage in London, UK: a whole-genome sequencing and hospital-based cohort study

Interpretation

Emerging evidence exists of increased transmissibility of B.1.1.7, and we found increased virus load by proxy for B.1.1.7 in our data. We did not identify an association of the variant with severe disease in this hospitalised cohort.

Kohort değerlendirmesi ayrıca, daha şiddetli hastalık olasılığıyla bir bağlantı olmamasına rağmen, B.1.1.7 ile ilişkili proxy tarafından artan virüs yükünü bildirdi – SARS-CoV-2 viral yükü ile ölüm oranı arasında bir ilişki olduğunu düşündüren araştırma eğilimlerine karşı bir puan.

Araştırmacıların bilgisine göre, diğer SARS-Cov-2 varyantlarına karşı B.1.1.7 enfeksiyonu olan hastaların kombine virüs genomik verileri ve klinik sonuçlarının hakemli bir değerlendirmesi yapılmamıştır.

Araştırmacılar, “Raporumuz B.1.1.7 varyantının genomik özelliklerinin ve ilgili klinik sonuçlarının erken bir değerlendirmesini sunarak, B.1.1.7’nin iki kuzey-merkez Londra hastanesinde baskın tür haline geldiği dönem arasında köprü kuruyor,” diye yazdı.

daha fazlası için :

Changes in symptomatology, reinfection, and transmissibility associated with the SARS-CoV-2 variant B.1.1.7: an ecological study

“İLK DOZDAN SONRA HASTA OLANLARIN İKİNCİ DOZU OLMASIAN GEREK YOK”

Aşıda gerçek korumanın ikinci dozdan sonra başladığına da işaret eden Prof. Dr. Yavuz, ilk doz aşısını olup hastalığı geçirenlerin ikinci doz aşı olmasına gerek olmadığını belirterek şunları söyledi:

* Covid aşısının ilk dozunu olduktan sonra koruyuculuk pek olmuyor. Hele ki ilk 14 gün, sıfıra yakın.

* Ancak ilk dozun 14’üncü gününden sonra, küçük bir grupta etkinlik başlıyor. Diyelim ki aşı olanların yüzde 25’i gibi Sinovac’da. Tabii ki düşük bir oran. Ancak ikinci dozu olduktan sonra da hemen tam istenen, hedeflenen düzeye ulaşılamıyor.

* İkinci dozdan hemen sonra yüzde 50’lere çıkıyor. İkinci dozdan 14 gün sonra ise tam istediğimiz etkinlik oluşuyor. Dolayısıyla ilk dozdan sonra, zaten hastalanma riski var. Şunu da vurgulamak istiyorum, hastalığı geçirdiyseniz ilk doz aşı olduktan sonra ikinci dozu olmanıza gerek yok.

* Çünkü hastalığı geçirmiş olmak, aşılanmak kadar koruyor aslında. Şu anda etkili olduğu bir şekilde gösterilmiş DSÖ’nün önerdiği yüzde 50 etkinlik seviyesinin üstündeki bir aşıya ne zaman ulaşabiliyorsanız hemen olun.

* Aşı olma sırası gelen herkesin bir saniye bile vakit kaybetmeden, hem kendisi, hem de toplumun bu işten kurtulabilmesi için aşı olması gerekiyor. Bağışıklık yetmezliği olanlar, hemodiyaliz hastaları ve kanser hastaları BioNTech aşısını tercih edebilirler.