Ana Sayfa Görüşler Radyolojik Görüntüleme Kullanılan Kontrast İlaçlar Ne Kadar Güvenlidir?

Radyolojik Görüntüleme Kullanılan Kontrast İlaçlar Ne Kadar Güvenlidir?

 

 

Günümüzde, teknoloji ile bir arada yürütülen temel sağlık hizmetlerinden biri de, radyolojik görüntüleme yöntemleridir. Tanıya ulaşmak için, insan vücudunun iç yapısına kadar ulaşmayı sağlayan radyolojik görüntüleme yöntemleri, normal doku ile patolojik doku arasındaki farklılıkları ortaya çıkardığı gibi, organların fonksiyonel olarak da değerlendirmesine olanak sağlamaktadır.

 

Radyolojik görüntülemede kullanılan temel teknolojiler; X-ray, Bilgisayarlı Tomografi (BT), Ultrasonografi (USG) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) teknolojilerini içermektedir. Son yıllarda gelişen Nükleer Tıp uygulamaları ve BT ile MRG’nin kombine kullanımı, tanı ve tedavide radyolojik görüntülemenin önemini arttırmıştır.

 

Tüm bu teknolojik gelişmelere paralel olarak, radyolojik görüntülemede teknolojiye uygun kontrast maddeler de gelişim gösterdi. İlk zamanlarda düz röntgen çekimlerinde, özellikle mide bağırsak sistemi için, baryumlu kontrast maddeler ağızdan alınmak suretiyle kullanılıyorken, daha sonra intravenöz yolla uygulanan ilaçlar kullanıma girdi. Bu ürünlerin hemen hepsi, BT için iyot içeren kontrast maddelerdi. Daha sonra MRG için “gadolinyum metali” içeren ve yine intravenöz yolla uygulanan kontrast maddeler geliştirildi.

 

Her iki ürün grubu da sağladıkları kontrast ile radyolojik görüntüleme de çok önemli kazanımlar sağladılar.

 

Ancak vücuda dışarıdan verilen her kimyasal madde gibi, kontrast maddelerin de, bir takım istenmeyen yan etkileri ortaya çıktı. Alerjik yan etkiler dışında, böbrek fonksiyonlarının yetersizliğine bağlı renal ve sistemik yan etkiler, en sık karşılaşılan yan etkilerdir. Ürünlerin yoğunluğu yüksek olduğu için, böbrek fonksiyonlarının bozulmamış olması, kontrast madde güvenliği açısından çok önemli kriterdir.

 

Özellikle bu ürün grubu, hastanın doğrudan tedavi süresince kendisine uyguladığı ilaçlardan farklıdır. Bu ilaç grubu, öncelikle tanı amaçlı ve intravenöz uygulama olduğu için, hastanede ve radyoloji biriminde, radyoloji teknisyenleri tarafından uygulanır. Hastanın genel durumu ve kontrast maddelerle ilgili sakıncalı bir durumu olup olmadığı, hastaya radyolojik tetkik öncesi uygulanacak bir sorgulama formu ile ortaya çıkarılabilir. Ancak günümüzde, ülkemizdeki genel pratiğe bakıldığında, böyle bir sorgulama formunun talep edildiğini söylemek pek de gerçekle bağdaşmıyor. Üstelik, radyolojik çekimlerin, bu konuda teknik eğitim alan radyoloji teknisyenleri tarafından yapıldığını düşünürsek, hastanın radyoloji uzmanı tarafından görülüp değerlendirilme olasılığı, çok özel girişimsel teknikler dışında pek mümkün görülmüyor.

 

Bu durumda, hastanın sağlığını ve hatta yaşamını korumak açısından, gerek hastaların kendilerinin, gerek çekimi yapan radyoloji teknisyenlerinin ve gerekse radyolojik tetkik talep eden klinisyen hekimlerin, kontrast maddeler konusunda bilinçlendirilmesi, çok önemli bir sorunu teşkil ediyor. Öte yandan klinisyen tarafından talep edilen radyolojik tetkik için uygun kontrast maddenin, neredeyse tamamen radyoloji uzmanlarınca reçete edildiğini de, göz ardı etmemek gerekiyor.

 

Bu tespitler ışığında, her ne kadar diğer beşeri ilaçlar kadar yoğun sektör tanıtımı olmasa da, bu sorunların giderilmesi konusunda ilaç sektörüne ciddi görevler düşüyor.

 

Özetle söylemek gerekirse; radyolojik görüntüleme amacıyla kullanılan kontrast maddelerin seçiminde, tedaviye yönelik beşeri ilaçlar kadar hassas ve bilinçli davranılmalı, hastanın genel durumu, böbrek fonksiyonlarının yeterliliği, yaşı, eşlik eden diğer primer hastalıkları (hipertansiyon, diyabet gibi), yakın zamanda geçirilmiş veya planlanan bir karaciğer transplantı hikayesi gibi konular, ilgili hekimler tarafından hassasiyetle sorgulanmalıdır.

 

Bu konularda, gerek Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve gerekse Avrupa İlaç Ajansı (EMEA), ciddi uyarılar da içeren kılavuzlar yayınlıyor. Ülkemizde de öncelikle radyoloji derneklerinin ve kontrast madde satış ve pazarlaması gerçekleştiren ilaç firmalarının, bu uyarılar ışığında ürün tercihlerini ve tanıtımlarını yönlendirmeleri ve olası yan etkiler konusunda hekimlerin ve diğer yardımcı sağlık personelinin bilincini yükseltmeleri gerekiyor.

Dr. Yıldıray GÜREL

Pazarlama Müdürü

 

 

Guerbet İlaç Tıbbi Malzeme ve Cihazlar San. ve Tic. A.Ş.