Ana Sayfa Tıp&Sağlık Prof. Dr. Kürşat Bozkurt: “En sağlıksız damar yapısına sahip ülkelerden biriyiz”

Prof. Dr. Kürşat Bozkurt: “En sağlıksız damar yapısına sahip ülkelerden biriyiz”

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. A. Kürşat Bozkurt, Türkiye’nin en sağlıksız damar yapısına sahip ülkelerinden biri olduğunu belirterek, “70 yaşın üzerindeki 3 erkekten birinde damar sertliği var. Bunun nedenleri kötü beslenme, çok sigara kullanımı ve genetik eğilimdir” dedi. Bozkurt, uçak ve otobüslerde uzun süre yolculuk yapanlardan pencere kenarında bulunan yolcuların koridorda oturan kişiye göre 8 kat daha fazla toplar damar hastalığına yakalanma riski taşıdığına dikkati çekti.

“Kalp kapağı onarımı”
Kongrenin ana temalarından kapak onarımı hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Akar, “Kapak onarımında çok ilerledik. Değiştirme yerine, onararak daha uzun sürede en az değiştirme kadar uzun süreli ve bir takım ilaçları almayı engelleyecek. Hamile kalacak genç bayanlarda kapak onarımları çok önemlidir. Mitral kapak özel bir dikiş malzemesiyle orijinali gibi oluyor. Ya domuz ya da sığırın kalp zarından yapılan kalp kapağı oluyor. Metal kapak ömür boyu ilaç almak zorunda kalıyor. Günümüzde onarılması mümkünse onarıyoruz. Kapak hastalıkları çok yaygın toplumda çok yaygın” ifadelerine yer verdi.

“Doktorların kalbi kırık”
“‘Doktorların hepsinin kalbi kırık’ şeklindeki söylemlere açıklık getiren Prof. Dr. Akar, “Doktorlar şiddete maruz kalıyorlar. Kalp damar cerrahisi özelinde çok yoğun iş hacmi var. Yoğun nöbetler, yetiştirilen insanların aile ilişkileri bozuluyor. Bu mesleğe kendini adamayı öğretiyoruz. Bireysel ilişkileri olmayan genç arkadaşlarımız var. Bunları düzeltmek için emeğinin karşılığının verilmesi gerekir. Derdimizi anlattık. Bir yoldayız ama hedeflediğimiz yerde değiliz. Türkiye’de riskli hastaya bakmama gibi bir hakkımız olmadığını düşüyorum” dedi.

“Bağışta bölgesel farklılıklar”
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik, hastalıklar noktasında toplumun bilgilendirilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.
Organ nakli konusunda alt yapı, hekim kalitesi olarak eksikliklerinin olmadığını kaydeden Prof. Dr. Özatik, “En önemli eksiğimiz organ bağışımız oransal olarak düşük. Bölgesel olarak farklılıklar var. Ege ve Akdeniz’de organ bağışı daha fazla oluyor. Ama Karadeniz, Doğu bölgelerinde düşük. Esas problem bağışın yanında bu noktaya gelmiş hastalar beyin ölümü gerçekleşen 4 hastadan bir tanesinin organını kullanıyoruz. Yüzde 25 oran. Bu hizmeti alması gereken 8090 hastaya organ nakli gerçekleştirebiliyoruz. Dünyada daha çok kadavradan organ nakli yapılırken, karaciğer ve böbrek ülkemizde canlı nakillerimiz var. Biz kalp olarak bir kadavraya bağlıyız. Olumsuz en küçük haber organ naklinin 12 ay durmasına yol açıyor. Nakil sonrasında başarı oranımız yüzde 90 seviyelerinde” diye konuştu.

 

 

tamamı için kaynağa bakınız