Ana Sayfa Manşet Polifarma, sektörde önemli ilklere de öncülük ediyor

Polifarma, sektörde önemli ilklere de öncülük ediyor

Polifarma Genel Müdürü Mehmet Asri

W- Polifarma Genel Müdürü Mehmet Asri ile sektörel sohbet edeceğiz. Kendinizden bahsedebilir misiniz?

M.A.- 1993 yılında Alman Lisesi’nden mezun oldum. Ardından eğitimimi Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde sürdürdüm ve Yeditepe Üniversitesi’nde finans alanında MBA yaptım. İlaç ve kozmetik sektöründeki 20 yılı aşkın deneyimimin ilk adımını, 2003 yılında Bilim İlaç’ta Finans Yöneticisi olarak başlayarak attım. Eş zamanlı olarak KalDer’de Ulusal Kalite Ödülü Değerlendiricisi olarak görev aldım. Alix Avien SRL, Kopaş Kozmetik, Hairton Kozmetik, Joykoz Kozmetik gibi önemli kozmetik şirketlerinde uzun yıllar Finans & Mali İşler Müdürlüğü, Direktörlük ve Genel Müdürlük görevlerini yürüttüm . Şubat 2019’da Polifarma İlaç’ta Finans Müdürü olarak başladığım görevime Eylül 2019’dan bu yana şirketin Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı olarak devam ediyorum.

W- Polifarma’yı biraz tanıyabilir miyiz?

M.A.- Yüzde 100 yerli sermayeli Polifarma İlaç, IV ilaç ve serum alanında 35 yıllık bir geçmişe sahip. 1983 yılında Aroma İlaç‘ı kuran Eczacı Necdet Nuri Kumrulu, 1986 yılında Polifarma İlaç’ı satın alarak bu isimle çalışmalarını sürdürdü. Bugün hastane ilaçları ve serum alanında Türkiye’nin en çok tercih edilen markası olan Polifarma, yıllık 350 milyon kutu üretim kapasitesine ve aynı anda Cam/PVC, PP, BFS, flakon, ampul (liyofilize ve likit), PFS formlarında üretim kabiliyetine sahip.

11 farklı teröpatik alanda tüm formlarda 500’den fazla ruhsatlı ürünü bulunan Polifarma, şu anda yüksek üretim kapasitesi, kalitesi, yenilikçi bakış açısıyla sektör liderliğini global markalardan almış durumda.

Türkiye’de üretilen serumun yüzde 50’sini Polifarma üretiyor. 57 ülkeye markalı ihracat yapan Polifarma, sektörde önemli ilklere de öncülük ediyor.

W- Polifarma’nın imza attığı bu ilkler neler?

M.A.- Yeniliklere ve ilklere imza atmak Polifarma’nın genlerinde var diyebilirim. Bu nedenle Ar-Ge ve üretime sürekli yatırım yapıyoruz. 2020 yılı verilerine göre Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan ilk 15 firma içinde yer alıyoruz. 2019 yılından bu yana Pol Ar-Ge, Türkiye‘de ve Dünya’da ilk jenerik olacak ürün çalışmalarını sürdürüyor. POL Ar-Ge Merkezi, şu an 2 bin m2 alanda, yaklaşık 50 kişilik güçlü bir ekiple çalışmalarını sürdürüyor. Bu da bize birçok ilke imza atma fırsatını veriyor. Bu kapsamda ülkemize ithal ürün olarak gelen bir çok ilacın hammadde sentez çalışmalarına yoğunlaştık. Bu sayede yerli ilaç olarak üretip ülkemize ve sektöre fayda sağlayacağız.

Mevcut formlara yenilikçi dozaj formlarını eklemek üzerine çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Ayrıca dünyada tablet formunda olan ilaçlarda üretim teknolojisi avantajımızı kullanarak, parenteral / enjektabl çözelti veya oral çözelti formlarında ürün geliştiriyor, ülkemize ithal edilen veya yurt dışında olmasına rağmen ülkemize ilerleyen yıllarda getirilecek olan ilaçların üretimi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

TÜBİTAK ile iş birliği içinde Covid-19 tedavi protokolünde yer alan Favipiravir etken maddeli antiviral ilaç tablet formunu ve oral çözelti formu ile iki farklı tedavi kürünü de geliştirdik. Gerek ileri düzey gerekse hafif seyreden vakalarda kullanılabilen ilacın hem Türkiye hem dünya patent başvuruları yapıldı.

Bu çalışmamız bize Ticaret Bakanlığı onayında, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından düzenlenen 9. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı Etkinliği’nde “Koronavirüse Karşı Etkinliği Yüksek Olan Favipiravir’in Stabil Oral Çözelti Formunun Dünyada İlk Kez Geliştirilmesi” Ar-Ge çalışması ile “İlaç” kategorisinde birincilik ödülünü getirdi.

Türkiye’nin ilk lipid ürününü biz geliştirdik, ilk ve tek intravenöz NK-1 blokörünü, ilk yerli 3 odacıklı parenteral beslenme solüsyonunu ürettik. “POLINUTHREE” 3 odacıklı beslenme solüsyonu özellikle yoğun bakımda tedavi gören ve oral yolla beslenemeyen hastalar için hayati bir önem taşıyor.

Evde güvenli ve kolay diyalize ihtiyaç duyan hastalar için büyük bir kolaylık sağlayan periton diyalizi alanında dünyanın ilk ve tek otomatik SAPD cihazını ürettik. Bu cihazla İlacın Oscar’ları olarak bilinen Altın Havan ödüllerinde 2019 yılı “İlaç Dışı İnovasyon” ödülünü kazandık.

Ayrıca Türkiye’de hiçbir ilaç şirketinde olmayan “Parametrik Serbest Bırakma”, “Rapid Test” ve Raman spektroskopi nicel test yöntemi onaylarını aldık. “Parametrik Serbest Bırakma Onayı” son proses aşaması terminal sterizasyon olan ürünlerin hammadde tedariğinden başlayarak son aşama olan sevkiyata kadar geçen sürecin kalitesel anlamda güvenilirliğini kanıtlıyor.

Rapid Test ile Türkiye’de ilk, Dünya’da üçüncü onay alan şirketiz. Steril ürünlerin karantina süresini 15 gün gibi uzun bir süreden 5 güne indirmeyi sağlayan bu test ile üretim hacminde artış, ilaç ulaştırmada ise üstün bir hıza ulaşıldı. Rapid Test başarısı yalnızca onayla kalmadı, aynı zamanda uluslararası yayınlarda makale olarak da yayınlandı.

Raman spektroskopi nicel test yöntemi de önemli başarılarımızdan bir tanesi. Bu nicel test yönetimi ile saatler süren analizler 2-3 dakika içinde sonuçlanabiliyor.

W- Yerli bir ilaç firması olarak ihracat çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

M.A.- Ülkemizi global arenada temsil etmeyi ve ekonomik katma değer sağlamayı çok önemsiyor, Polifarma kalitesini dünyanın pek çok farklı ülkesine de taşıyoruz. 2012 yılında ilk markalı ihracatımızı gerçekleştirdik. 8 yıl içerisinde sayımızı 46 ülkeye ulaştırdık. Son bir yılda ise 46 ülkeye yaptığımız markalı ihracat sayımızı 57’ye ulaştırdık. Ürünlerimizi Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika, Orta Asya, Ortadoğu, Uzakdoğu ülkelerine ihraç ediyoruz. Zengin ürün gamımız, hızlı ürün temini, hızlı aksiyon alma ve üretim kalitemiz sayesinde tercih ediliyoruz.

Pandemi süreciyle birlikte özellikle Covid-19 tedavi protokolünde yer alan ürünlerimizde global anlamda yoğun bir talep aldık. Ülkemizin ihtiyacını karşıladıktan sonra tüm dünyaya ürünlerimizi ulaştırdık. Özel izinler ile Avrupa Birliği, Kuzey ve Güney Amerika pazarına önemli miktarda satış gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde ihracat ağımızı daha da genişletmek üzerine çalışmalarımız devam ediyor.

W- Tüm Dünya pandemi sürecinden çok ciddi etkilendi. Bu durumun ihracat operasyonlarına yansıması nasıl oldu? 

M.A.- Süreç içerisinde önceliğimiz her zaman ülkemiz ve insanımız oldu, bu yüzden ihtiyacı karşılamak için üretim kapasitemizi zorladık. Önceliği ülkemize vererek, talebi olan diğer ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılıyoruz.

Özellikle pandemi döneminde hızlı aldığımız kararlar ve aksiyonlarla Dünyanın dört bir tarafına ilaçlarımızı ulaştırdık ve global pazarlarda etkin bir oyuncu olduk. 

W- 2020 yılı pandemi nedeniyle tüm dünyayı derinden etkiledi. Polifarma olarak 2020 yılını siz nasıl geçirdiniz?

M.A.- Her şeyden önce bu salgın hepimizi derinden etkiledi. Tüm dünyanın bir an önce bu salgından kurtulmasını, planlı ve güvenli bir şekilde de normalleşmemizi temenni ediyorum. Sağlığın gerçek manada ne kadar önemli olduğunu anladığımız bir süreç yaşıyoruz, hem bireysel hem de kurumsal yeni farkındalıklarımız oluştu. Konuya sektörümüz ve Polifarma açısından bakarsak da son 4 yıldır büyüme evresindeydik. Doğru strateji, planlama, yönetim ve tabi ki sıkı çalışarak 2020’de de %50 oranında büyüme gösterdik. Geçtiğimiz yıla kıyasla ürün kapasitemizi arttırdık ve yeni üretim alanları oluşturmak için harekete geçtik. 19 yeni proje için de çalışmalarımız devam ediyor. Bu süreç içerisinde Turquality marka destek programına kabul edildik. Yapacak olduğumuz yeni çalışmalarımız artık bu süreç kapsamında da destekleniyor. Bu yüzden çalışmalarımız hız kazandı diyebiliriz.

Pandemi nedeniyle artan ilaç ve serum ihtiyacını karşılamak için çok çalıştık. Geliştirilen ürünlerimizin bazıları dünyada ilk defa geliştirilen formlardaki ürünler kategorisinde kendilerine yer buldular. İngiltere, Fransa, İspanya, İsveç gibi bizim ürünlerimizde global üreticileri olan Avrupa Birliği ülkelerine ürün göndermenin gururunu yaşadık. Bu ülkelerin Sağlık Bakanlıkları’ndan gelen ek bilimsel çalışma ve raporlamalara hızlı aksiyon alarak cevap verdik.

Pandemi pek çok çalışma alanını olumsuz yönde etkilese de Polifarma bu süreci oldukça etkili bir şekilde geçirdi. Artan serum ve ilaç ihtiyacını karşılamanın yanı sıra geliştirilen yeni ürünler, kazanılan ödüller, kaydedilen büyüme bizim için önemli fırsatların kapılarını araladı. 

W- Ülkemizin sağlık konusunda bir numaralı gündemi aşı… Sizin aşı konusunda bir çalışmanız var mı? 

M.A.- Elbette, tüm aksiyonlarımızı planladık ve Sağlık bakanlığı denetimi sonrasında aşı üretim iznimizi aldık. Üretim kapasitemiz ve üretebilme yeteneğimiz açısında sektörün en önemli oyuncularından bir tanesiyiz, ülkemizin aşı ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahibiz.

Polifarma İlaç’daki steril ürün üretim becerimiz ve kardeş kuruluşumuz olan Aroma İlaç’ın aseptik üretim yetkiniliği ve bu alanda sağlık bakanlığı tarafından Rapid ve Raman test ile tescillenmiş bir kalitemiz var; entegre çalışan dolum ve ambalaj birimlerimiz sayesinde firmaların bu konuda öncelikli partneri olarak hizmet verdik, vermeye de devam ediyoruz.

Aroma İlaç’ın aseptik alandaki üretim kapasitesi, hızı ve kesintisiz bir hat şeklinde çalışma modeli sayesinde gerek aşı dolum projelerinde gerekse IV ilaçların dolumunda yurt içi ve yurtdışı bir çok firma ile fason hizmet verme hususunda işbaşı yaptığımız ve görüşmeleri halen devam eden projelerimiz var.

W- Aşı dolum süreci için herhangi bir yeni yatırım yaptınız mı? 

M.A.- Aseptik alan için devreye aldığımız ve hali hazırda planladığımız yeni yatırımlarımız bulunuyor. Bu yatırımlarla hem aşı üretim kapasitemiz artacak hem de üretim alanı içerisinde de teknolojik olarak yeni ürün üretimi desteklenecek.

Polifarma İlaç ve Aroma İlaç ailesi olarak kendimizi geliştirmek için sürekli yatırım yapıyoruz. Örneğin bu yıl lojistik üssümüzü ve ambalaj alanımızı güçlendirmek için yatırımlar yaptık. Bu yatırım Türkiye’de sayılı üretim tesisinde bulunan bir teknoloji… Ürün bandından alınan ürünler ambalajlamanın ardından hiçbir şekilde el değmeden gruplandırılarak kendilerine ayrılmış alanlara yerleştiriliyor. Bu süreç bilgisayar destekli bir teknoloji ile tamamlanıyor.

Bunun yanı sıra özellikle başta Avrupa Birliği üyesi ülkelerden gelen fason dolum işbirliği tekliflerini karşılayabilmek adına da aseptik alanımıza yeni bir yatırım projesine başladık. Bu yatırımın 2021 sonuna kadar faal hale gelmesini takiben halen görüşmeleri devam eden 5 ayrı dev projeyi de önümüzdeki yıldan itibaren hayata geçireceğiz.  

W- Hastane ürünlerinde elde edilen başarıyı başka alanlara da kaydırmayı düşünüyor musunuz? 

M.A.- Bu yönde çalışmalarımız devam ediyor, reçete ürünleri pazarı için ürünler geliştirdik. Ürün çeşitlendirmesi için kurduğumuz komisyon ile ürün portföyümüze eklenecek yeni moleküllerin seçim çalışmalarına devam ediyoruz. Bunlar dışında yurt içi ve dışında ruhsat alış verişi yapmak için sağladığımız girişimlerimiz mevcut.

Hedefimiz reçeteli ürün pazarında ilk 10’da yer alan bir firma olmak ve bunu sürdürülebilir kılmak. 

Bunun yanı sıra güçlü bir satış ve pazarlama ekibi de oluşturduk. Ürün gruplarına göre alanlarında uzman çalışanlarımız tanıtım faaliyetleri ile birlikte ürünlerimizi daha iyi temsil edecek bir noktaya geldi. Bu alanlar içerisinde en yeni olan ise alerji birimimiz. Nadir hastalıklar için özel olarak çalışan bu birimimiz geliştirdiğimiz ürünümüz ile birlikte büyük bir eksikliği kapatıyorlar. 

W- Nedir bu bahsettiğiniz ürün?

M.A.- Nadir hastalık grubu içerisinde yer alan Herediter Anjioödem tedavisinde kullanılan bir ürünümüz mevcut. Kalıtsal bir hastalık olan Herediter Anjioödem ani gelişen alerji ataklarına sahip. Hastanın hayatını önemli ölçüde etkileyen bu ataklar aniden ortaya çıktıkları için erken müdahale büyük önem taşıyor. Bizim kullanıma sunduğumuz ürün ise kişinin kendi kendine uygulayabileceği bir forma sahip. Kullanıma hazır enjektör formunda olan ürünümüz reçeteli olarak satın alınabiliyor. Yani hastalık nadir ama çözümsüz değil.

Günümüzde tespit edilmiş Herediter Anjioödem hasta sayısı yaklaşık 800 ama tespit edilmemiş bini aşkın hasta daha olduğu düşünülüyor. Polifarma olarak bizde bu konuda gerekli sorumluluk bilinciyle hareket ederek çalışmalarımızı hem farkındalık yaratma çerçevesinde hem de bilimsel çerçevede devam ettiriyoruz.

W- Bundan sonrası için hedefleriniz neler? 

M.A.- Geleceğin en büyük yatırımı insana… Ekip arkadaşlarımızın yetkinliklerini daha da geliştirmek için öncelikli hedefimiz Polifarma ekosistemi içerisinde yaptığımız insan kaynağı yatırımlarımızı genişletmek. Şirket içinde kaliteli insan kaynağına sürekli yatırım yapıyoruz. Bir yandan sektörün önemli ve deneyimli isimlerini bünyemize katarken Polifarma ekosistemi içinde Lider Gelişim Akademisi ve Polifarma Eğitim Akademisi ile çalışanlarımızın gelişimini destekliyoruz.

Aktif devam eden projelerimiz ile, Polifarma’nın gelecekteki orta ve üst düzey yöneticilerinin tamamını bu akemilerden başarı ile mezun olan arkadaşlarımızın oluşturmasını hedefliyoruz.

Orta – uzun vadede ise ihracat alanında atılımlar planlıyoruz; markamızı ülkemizin en çok ihracat yapan firması yapmayı hedefliyoruz.

Uluslararası pazarlarda da etkinliğimizi büyük ölçüde artırdığımız Hastane Ürünleri pazarında global ve etkin bir oyuncu olmak hedeflerimizden bir diğeri. Hedeflerimize koşarken Turquality programına dahil olma sürecimiz ve aldığımız destek bize önemli katkılar sağlayacak.

Yerel Pazar özelinde yeni girdiğimiz alanlarda, portföyümüzde barındırdığımız ve dahil edeceğimiz moleküllerde pazar payı içerisinde ilk 3’te yer almak için gerekli stratejik planlamayı da tamamladık. Reçeteli ürünler pazarında ilk on firma içerisinde olma hedefimizin altını da çizmek isterim.

Onkoloji alanında geliştirdiğimiz Türkiye’nin ilk ve tek intravenöz NK-1 blokörü olan ürünümüz ile de sağlayacağımız faydayı bu teröpatik alanda genişletme çalışmalarımız olacak.

Bunun yanı sıra planladığımız projelerimizin FDA başvurularını tamamlamak da bir diğer önemli hedefimiz. Gerçekleştirecek olduğumuz bu projelerle ülkemizin ilaç sektöründe geldiği seviyeyi en iyi şekilde temsil edeceğiz.

Stratejik planlarını ve yol haritalarını hazırladığımız projelerimizi ilaç sektöründe uzun soluklu deneyime ve vizyoner bakış açısına sahip Yönetim Kurulu üyelerimiz Sn. Vildan Kumrulu ve Sn. Ufuk Kumrulu’nun tam desteği her bir üyesi deneyimli ve bilgili, çok kıymetli yol arkadaşlarımız yani Polifarma ailesinin tüm üyeleri ile birlikte hayata geçireceğiz.

W- Değerli Mehmet Bey paylaşım için teşekkür eder, ülkemiz adına başarılar dileriz.