Ana Sayfa Manşet PharmaVision’dan 2 yeni sertifikasyon daha

PharmaVision’dan 2 yeni sertifikasyon daha

PharmaVision Genel Koordinatörü Uzm. Ecz. Buket Hekiman Bayraktar

TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi
ve Türkiye’de ilk olarak TS ISO/IEC 27701
Kişisel Veri Yönetim Sistemi Sertifikası

W- PharmaVision Genel Koordinatörü Uzm. Ecz. Buket Hekiman Bayraktar ile PharmaVision gelişmelerini konuşacağız.  Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

B.H.B.- Şişli Terakki Lisesi bünyesindeki ilkokul eğitimimi takiben, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Lise eğitimimin bir yılını AFS Öğrenci Değişim Programıyla ABD Pennsylvania Conestoga High School’da; üniversite öğreniminin bir kısmını ise Erasmus programıyla Fransa Lille 2 Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde tamamladım.

Üniversite mezuniyetimin ardından, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi bünyesinde 2008 yılında yeni bir alan olarak açılan Fitoterapi Yüksek Lisans programına kaydoldum ve 2010 yılında PharmaVision’da Kalite Operasyonları bölümünde çalışmaya başladım. Fitoterapi yüksek lisansımın tamamlanmasının ardından, PharmaVision’da farklı bölümlerde tam zamanlı olarak çalışmaya devam ederken mesleki eğitimime ek olarak, genel işletme konularında da kendimi geliştirmeye karar verdim ve 2012-2013 döneminde Boğaziçi Üniversitesinde Executive MBA programını tamamladım. Bu sırada çalışırken yürüttüğüm çeşitli pozisyonlardan sonra, 2015 yılından beri PharmaVision bünyesinde Genel Koordinatör olarak görev yapmaktayım.

İlaç sektöründe uzman bir fason üretim firması olan PharmaVision’da 40’tan fazla uluslararası ve yerli firma için üretim yapılmakta; tesislerimizde üretilen ilaçlar Avrupa Birliği ülkeleri de dahil olmak üzere, sayıları otuzu aşan ülkeye ihraç edilmektedir.

W- PharmaVision’un arkasındaki tarihçeyi paylaşır mısınız?

B.H.B.- 2019 yılında 65. yaşını kutlayan PharmaVision’un, 1954 yılında kurulan ve Türkiye’deki ilk yabancı sermayeli şirketlerden biri olan Türk – Hoechst Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye uzanan köklü bir geçmişi mevcuttur. Üretim faaliyetlerine ilk olarak 1956 yılında İstanbul-Bomonti’de başlayan şirket, yaklaşık on yıl sonra İstanbul-Topkapı’da bugünkü fabrikasının bulunduğu araziyi satın alarak, ilaç üretim amaçlı fabrikasını kurmuştur.

PharmaVision Üretim Tesisi

1985 yılında GMP (İyi İmalat Uygulamaları) kurallarının Türkiye’de resmen uygulanmaya başlanmasıyla geniş kapsamlı bir modernizasyon projesi hazırlanmış ve 12 yıl içinde kademeli olarak gerçekleştirilen yatırımların sonucunda teknolojik açıdan ileri, bilgisayar destekli, kapalı sistem ve kesintisiz üretim hatlarıyla uluslararası standartlara sahip, bugünün Endüstri 4.0 anlayışına uygun örnek bir fabrika olma konumuna erişilmiştir.

Global ilaç sektöründeki gelişmelere bağlı olarak yıllar içinde hızlı ve büyük bir değişim gösteren firmamız, 2002 yılında şirket yönetiminin Topkapı’daki üretim tesislerini MBO (Management Buyout) sistemiyle Aventis’den devralması ve şirket isminin de PharmaVision San. ve Tic. A.Ş.  şeklinde değişmesiyle tamamen bağımsız bir yapıya geçmiştir. Türkiye’de, özellikle de ilaç sanayiinde bir ilk olan bu uygulamayla, ülkemizde ağırlıklı olarak yabancı şirketlerin yerli firmaları satın aldığı bir dönemde, tam aksine bir yöntemle yabancı bir şirket yerlileşmiştir.

MBO’yu takiben ilaç sektöründe uzman bir fason üretim firması olma ilkesini benimseyen firmamızın 50.000 m² açık ve 20.000 m² kapalı alan üzerine kurulu olan tesisinde, çeşitli tablet formları, ampul, flakon, şurup, süspansiyon, solüsyon, emülsiyon, damla, sprey, krem, merhem ve jel gibi birçok farmasötik formun üretimi gerçekleştirilmekte, enjektabl ve oral sefalosporin grubu ürünler ana üretim binasından ayrı binalarda imal edilmektedir. Hammadde tartım aşamasından bitmiş ürün sevkiyatına kadar, kontrollü alanlarda kapalı, tam otomatik ve bilgisayar destekli sistemlerle çalışılmakta, bütün ambalaj hatlarında kutulamadan paletlemeye kadar olan aşamaların tümünde karekod baskı sistemi ile hizmet verilmektedir.

W- PharmaVision’u farmasötik üretimin yanı sıra, çevre ve iş sağlığı-güvenliği gibi konulara da verdiği önemle tanıyoruz.
Bu konuda neler söylemek istersiniz?

B.H.B.- Evet. Geçmişten beri kurumsal sorumluluk alanına büyük önem veren firmamız, 1986 yılında Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD)’nin kurucuları arasında yer almış, ayrıca ülkemizde başlatılan Üçlü Sorumluluk (Çevre, Sağlık, Güvenlik) taahhüdünü ilk imzalayan firmalardan biri olmuştur. 1993 yılında TKSD ile Üçlü Sorumluluk taahhüdü imzalayan kuruluşumuzun çevreyi korumaya ve doğaya verdiği önem aynı yıl Çevre Bakanlığı tarafından verilen Çevre Beratı ile de somutlaşmış, akabinde firmamızın çevre, iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, 1995 yılında Üçlü Sorumluluk Ödülü ve İstanbul Sanayi Odası İlk Büyük Çevre Ödülüyle taçlandırılmıştır.

Çevre konusundaki hassasiyetiyle tanınan firmamız, 1998 yılında o dönemdeki ana firma Hoechst Marion Roussel’in dünyadaki bütün fabrikaları içinde TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Sertifikasını alan ilk fabrika olmuştur. 2000 yılında mevcut BS 8800 İş Sağlığı ve Güvenliği Sertifikasının OHSAS 18001 ile yenilenmesiyle bu sertifikayı da Türkiye’de alan ilk firma olma başarısı gösterilmiş ve aynı yıl İstanbul Sanayi Odası Büyük Çevre Ödülü ile Sektör Çevre Ödülü alınmasının haklı gururu yaşanmıştır.

Takip eden yıllarda da çevreye, insan sağlığına ve iş güvenliğine yönelik çalışmalarına hız vererek devam eden kuruluşumuz, 2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi Prof. Kriton Curi Çevre Ödülünün yanısıra, 2001 ve 2005 yıllarında Üçlü Sorumluluk Ödüllerine layık bulunmuş, ayrıca 2005 yılındaki proje başvurusu ile CEFIC Avrupa Kimya Sanayi Konseyi’nden Mansiyon almıştır. 2005 yılında İstanbul Sanayi Odası Sektör Çevre Ödülüne tekrar layık bulunan PharmaVision, 2006 yılında Avrupa Birliği Çevre Ödülleri programında, Türkiye AB Çevre Ödülleri Yönetim Kategorisi Finalisti olarak yarışmıştır.

2008 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Sigarasız İşyeri/En İyi Uygulama Örneği seçilen firmamız, Türk ilaç sektöründe ilk olarak alınan TS EN ISO 22000 Ürün Güvenliği Yönetim Sistemi (2006), TS ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi (2007), TS EN ISO/IEC 17025 Laboratuvar Akreditasyon Sistemi (2008) sertifikasyonlarını takiben, 2010 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalayarak insan hakları yönetimi, çalışan haklarının korunması, çevre yönetimi ve yolsuzlukla mücadele ana başlıkları altında yer alan, evrensel olarak kabul gören 10 ilkenin desteklenmesi yönünde taahhütte bulunmuştur.

Entegre yönetim sistemi uygulamaları ile 2013 yılında TSE tarafından Gümüş Kalite Ödülü ile onurlandırılan firmamız, Türk ilaç sektöründe ilk olarak aldığı TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası ve 2016 yılındaki TS ISO 31000 Risk Yönetimi Doğrulama Sertifikası ile ilaç üreticileri arasındaki öncü kimliğini bir kez daha vurgulamıştır. 2017 yılında ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen “Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışması” kapsamında sektörümüz içinde “Enerji Yoğunluğunun Azaltılması Kategorisinde En Başarılı Endüstriyel İşletme Ödülü” ile onurlandırılmış bulunuyoruz

W-Tüm bu çalışmaların arkasında çok büyük emek olduğuna eminiz, bizler de yakından takip ediyor çok takdir ediyoruz.
Günümüze gelirsek, 2020 yılı için neler söylemek istersiniz?

B.H.B.- 2020 hepimiz için kesinlikle çok farklı bir yıl oldu. Sene başında konuşuyor olsaydık, bu senenin devamında tüm dünyayı etkisi altına alacak bu çaptaki bir pandemi senaryosu kim bilir ne kadar uzak gözükürdü bizlere…

PharmaVision özelinde konuşmak gerekirse, aslında Covid-19 salgını ülkemizde henüz başlamadan dünyadaki gelişmeleri takip ederek birçok önlem aldığımızı söyleyebilirim. Firmamızın kriz komitesinin önderliğinde yapılan iş sürekliliği tatbikatları, proaktif olarak hazırlanan yol haritaları ve COVID-19 Salgın Önlem Politikamız doğrultusunda çalışanların ve tesisle fiziksel irtibatı bulunan tüm kişilerin farkındalığını artıran yoğun eğitimler, muhtelif fiziki önlemler, altyapısal kontroller ve özel hijyen tedbirleri gibi sürekliliğini artarak koruyan uygulamalarımızın tarafsız bir kurum tarafından da denetlenmesi için Türk Standardları Enstitüsü’ne (TSE) başvurmuştuk.

Başvurumuzu takiben, “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” için ilk teftişlerden biri işyerimizde gerçekleştirildi. Sanayiciler için Covid-19 Kılavuzunda belirtilen önlemleri asgari şart olarak kabul eden teftiş, 9 Haziran 2020 tarihinde tamamlandı ve TSE Yürütme Komitesi tarafından 11.06.2020/07 tarih ve sayılı toplantı kararı ile firmamıza “TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” verilmesi uygun bulundu.

W- Bu karar ile yaptığınız üretimlerin “güvenilir, salgından etkilenmemiş ve hijyenik üretim” standartlarına uygun olduğu belgelenmiş oluyor diye anlıyoruz, açar mısınız?

B.H.B.- Evet, aynen öyle oluyor. Bu standartlara bağlı olarak ürettiğimiz ürünlerin yanı sıra, tüm faaliyetlerimizde kalite üreterek müşterilerimizin tam memnuniyetini ve güvenini kazanmak için çalıştığımızı söylemek isterim.

Bu salgın sürecinde ayrıca, TS ISO/IEC 27701 Kişisel Veri Yönetim Sistemi sertifikasyonunu alma hedefimize yönelik çalışmalarımızı sürdürdük. Müşterilerimizden gelen bilgileri varlık olarak kabul eden sistematiğimiz dahilinde, 2007 yılında Türk ilaç sektöründe ilk olarak aldığımız TS ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ile bilgi varlıklarımızın gizliliğini, bütünlüğünü ve kullanılabilirliğini üst düzeyde sağlamaktaydık.

Bunun yanı sıra, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uyum sağlanması için yaptığımız düzenlemelerin ve yürüttüğümüz uygulamaların, standartlara ve yasaya uygun olduğunu da 16.07.2020 tarihli TS ISO/IEC 27701 Kişisel Veri Yönetim Sistemi sertifikasyonumuz ile kanıtlamış olduk. Bu süreçte TSE’nin ilk denetimine ev sahipliği yapmanın ve TS ISO/IEC 27701 Kişisel Veri Yönetim Sistemi sertifikasını Türkiye’de alan ilk firma olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

PharmaVision’daki kalite anlayışının, üretimle sınırlı olmadan, her boyutta ticari hedeflerden önde geldiğini söylemek isterim. Başarılarla andığımız 65 yılı geride bırakırken, her alanda ulusal ve uluslararası mevzuata uyumu asgari hedef olarak kabul edip, tüm uygulamalarımızda sürekli gelişmeyi esas alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

W- Sayın Buket Hanım değerli görüşlerinizi paylaştığınız için ve de ülkemize kattığınız değerler için çok teşekkür ederiz.