Ana Sayfa Tıp&Sağlık “Kanserli çocukların kardeşleri ihmal edilmemeli”

“Kanserli çocukların kardeşleri ihmal edilmemeli”

Aile üyelerinden birine kanser tanısı konulması zorlu bir süreci başlatıyor. Üstelik bu bir çocuk ise durum daha da zorlaşıyor. Anne- baba büyük üzgünlük yaşarken çocuklar da korkuyor ve endişeye kapılıyorlar. Anne-babalar doğal olarak tüm dikkat, şefkat ve ilgilerini hasta çocuğa yöneltirlerken yakın çevre ve akrabalar da destek için seferber oluyor. Ancak tanı konan çocuğun sağlıklı abi, abla ve kardeşleri bu süreçte ihmal edildiklerini düşünerek psikolojik gelişimleri açısından olumsuz etkilenebiliyorlar.

Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tunç Fışgın, kanserli çocukların tedavi sürecinde diğer sağlıklı kardeşlerin ihmal edilmemesinin tedavi sürecinde büyük önem taşıdığına dikkat çekti. “Tedavi sürecinde aileler bizlerle sağlıklı kardeşlerin, ‘Ben de lösemi olmak istiyorum. Siz hep onunla vakit geçiriyorsunuz.’, ‘Ben de hasta olup hastaneye yatmak istiyorum.’ gibi söylemlerini paylaşıyor. Hele ki sağlıklı kardeş ergenlik döneminde ise algısı çok farklı ve alıngan olabiliyor” diyen Prof. Dr. Fışgın, tedavi sürecindeki ailelerde sıklıkla gözlemledikleri ve anne-babaların da kendileriyle çokça paylaştığı bu durumun, çocukların sağlıklı gelişimleri açısından önem taşıdığını vurguladı.

“İlgi ve umut hep canlı tutulmalı”

Dikkat ve ilginin hasta çocuğa kaymasıyla sağlıklı kardeşlerin ihtiyaç ve isteklerinin göz ardı edilmeye başlanabileceğini belirten Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tunç Fışgın, kanserli çocuğun tedavisini sürdüren aileler için sağlıklı kardeşlere yaklaşımla ilgili tavsiyelerini şöyle paylaştı:

“-Çocuğun hastalığı makul ölçülerde tüm çekirdek aile ile paylaşılmalı ve aile içi görev dağılımı hep birlikte konuşulmalı.
-Sürecin paylaşımı istenmeli ancak sağlıklı kardeşten yaş grupları göz önünde bulundurularak destek alınmalı.
-Sağlıklı kardeşlerin de sevgi, şefkat, ilgi ve aile ile birlikte vakit geçirme ihtiyaçları karşılanmalı.
-Kardeşler arası iletişim ve birliktelik verimli bir şekilde sürdürülmeli.
-Sürecin geçici olacağı vurgulanmalı ve umut her zaman canlı tutulmalı.
-Tüm bu önerilere ek olarak, bu süreçte konu hakkında deneyimli hekimlerden, çocuk psikiyatri uzmanlarından ve psikologlardan destek alınması ve süreci yaşayan ailelerin biraraya getirilerek deneyim paylaşımı için ortam sağlanması aileleri rahatlatabilir. Aileler sağlıklı kardeşlerin de en az hasta çocuklar kadar ilgi ve desteğe ihtiyaçları olduğunu unutmamalı.”