Şizofreni, dünya çapında 20 milyondan fazla insanı etkileyen, halüsinasyonlar ve sanrılarla karakterize edilen ciddi bir ruhsal hastalıktır. Genellikle ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkar ve yaşamın hemen her alanını etkileyen karmaşık bir bozukluktur.
Beyin Gelişimi ve Şizofreni
Güncel teoriler, şizofreninin, yetişkinliğe geçişteki beyin gelişiminde meydana gelen değişikliklerle ilişkili olabileceğini öne sürmektedir. Ayrıca bu hastalığın, genellikle çocuklukta görülen disleksi, otizm ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi nörogelişimsel bozukluklara benzerlik gösterdiği düşünülmektedir.
Hızlandırılmış Beyin Yaşlanması ve Yeni Bulgular
Yaptığımız araştırma, şizofreninin gelişiminde hızlandırılmış beyin yaşlanmasının önemli bir etken olabileceğini ortaya koydu. Üstelik bu durum, basit bir kan testiyle ölçülebilir.
Araştırmamızda, şizofreni hastalarının kanında, doğrudan beyin nöronlarından kaynaklanan proteinler incelendi. Bu proteinlerden biri olan Nörofilament Işık Zinciri (NfL), nöronların yapısını koruyan ipliksi bir proteindir. Nöronlar hasar gördüğünde veya dejenerasyona uğradığında NfL kana ve beyin omurilik sıvısına salınır. Bu yüzden NfL, nörolojik hastalıkları teşhis etmek ve izlemek için önemli bir biyobelirteçtir.
NfL Seviyeleri ve Beyin Yaşlanması
NfL düzeyleri yaşla birlikte doğal olarak artar çünkü zamanla nöronların kendini onarma kapasitesi azalır. Alzheimer, Parkinson, multipl skleroz ve frontotemporal demans gibi birçok nörolojik hastalıkla ilişkilidir.
Beynin gri ve beyaz maddesindeki değişiklikler normal yaşlanmanın bir parçasıdır. Ancak şizofrenide bu değişimler daha hızlı ve daha şiddetli gerçekleşir. Çalışmamız, şizofreni hastalarında NfL düzeylerinin yaşla birlikte daha hızlı arttığını ve bunun beyin yaşlanmasının hızlandığını gösterdiğini ortaya koydu.
Bu bulgular, beyin yaşını hesaplayan MRI analizleri gibi yöntemlerle de desteklenmektedir.
Yaşam Tarzının Rolü
Melbourne Üniversitesi’nden psikiyatrist Christos Pantelis’in de belirttiği gibi, şizofreni hastaları sıklıkla sağlıksız yaşam koşullarına maruz kalır: sosyal izolasyon, işsizlik, düşük fiziksel aktivite, sigara ve madde kullanımı yaygındır.
Bu olumsuz yaşam koşulları, hem fiziksel sağlığı hem de zihinsel durumu etkiler. Şizofreni tanısı alan bireylerin yaşam beklentisi, genel popülasyona göre ortalama 20-30 yıl daha kısadır. Bu kısalığın nedeni, kanser ve kalp hastalıkları gibi yaygın yaşa bağlı hastalıkların erken yaşta ortaya çıkmasıdır.
Şizofrenide Ek Sağlık Sorunları
Şizofreni hastalarının yaklaşık yarısı, obezite, solunum rahatsızlıkları, kronik ağrı ya da madde kullanım bozuklukları gibi en az bir ek tıbbi rahatsızlığa sahiptir. Ayrıca, madde kullanımı riski de yüksektir. Bunun arkasında rahatsız edici semptomlara karşı kendini tedavi etme eğilimi, bilişsel bozukluk, sosyal izolasyon ve tedaviye uyum zorluğu gibi faktörler vardır.
Sonuç: Yeni Bir Bakış Açısı
Yaşam tarzı faktörleri şizofreni gelişiminde rol oynasa da, çalışmamız hızlandırılmış beyin yaşlanmasının da önemli bir etken olabileceğini gösteriyor. Bu bulgu, şizofreniyi daha iyi anlamak ve etkili tedaviler geliştirmek için umut verici bir adım olabilir.