Bu haber, uluslararası bilim camiasında AIDS 2024 toplantısında paylaşılan yeni klinik veriler ve geçmiş örneklerin ışığında hazırlanmıştır. Verilen tüm tıbbi ve tarihsel bilgiler yalnızca kaynaklarda yer alan verilerle sınırlıdır; okuyucularımızı yanıltacak spekülasyonlardan kaçınılmıştır.
NATURE / Seventh patient ‘cured’ of HIV: why scientists are excited
Almanya’da tedavi gören 60 yaşındaki bir erkek hastanın, kök hücre nakli sonrası HIV’den en az altı yıldır virüs tespit edilmemesiyle “iyileşmiş” kabul edilen yedinci kişi olduğu açıklandı. Bu vaka, nakil yapılan kök hücrelerin HIV’e dirençli bir gen mutasyonunu taşımadığı halde uzun süreli remisyon sağlanmış olması nedeniyle özellikle dikkat çekiyor.
Bilim insanları, bu sonucun beklenmedik olduğunu ve benzer başarıların daha önce genellikle CCR5-delta32 adlı nadir bir gen mutasyonunu taşıyan donör hücreleriyle ilişkilendirildiğini belirtiyor; CCR5 mutasyonu, HIV’in bağışıklık hücrelerine girişini engelleyebiliyor. Tarihsel bağlamda, HIV’den “iyileşme” olarak anılan ilk vaka 2007’de bildirilen Berlin hastası Timothy Brown ile başladı; o vakada donör hücreler CCR5-delta32 mutasyonunu taşıyordu ve bu yaklaşım sonraki birkaç vakada da benzer sonuçlar verdi.
Uzmanlar, bu yeni vakayı umut verici ancak sınırlı olarak nitelendiriyor. Kök hücre nakilleri genellikle kanser gibi yaşamı tehdit eden hematolojik hastalıkların tedavisi için uygulanıyor ve yüksek risk, maliyet ile ciddi yan etki potansiyeli taşıyor; bu nedenle yöntemin HIV pozitif tüm hastalara uygulanması pratik veya güvenli değil. Ayrıca, bu vakada nakil edilen hücrelerin dirençli olmamasına rağmen remisyonun nasıl sağlandığı konusunda bilimsel merak sürüyor ve daha fazla araştırma gerektiği vurgulanıyor.
AIDS 2024 konferansında sunulan bu bulgu, HIV tedavisinde kalıcı remisyon ve potansiyel kür arayışlarını yeniden gündeme taşıdı; araştırmacılar, bu tür vakalardan elde edilecek moleküler ve immünolojik verilerin, daha güvenli ve ölçeklenebilir tedavi stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlayabileceğini belirtiyorlar.
Sonuç olarak, bu vaka HIV araştırmalarında önemli bir adım olarak kabul edilirken, genel nüfusa uygulanabilir bir “kür” olarak değerlendirilmesi için henüz yeterli kanıt bulunmuyor; bilimsel topluluk, dikkatli iyimserlik ve daha fazla veri toplama çağrısında bulunuyor.



















