Ana Sayfa Eczacılık Hasta Odaklı Eczacılık

Hasta Odaklı Eczacılık


Ecz. Arman ÜNEY
Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri


Eczaneler Değişiyor, Toplum Sağlığı Gelişiyor

W- Değerli Ecz. Arman Bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

A.Ü.- Ecz. Arman ÜNEY- Samsun doğumluyum. 1992 yılında Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldum. 1999 yılından başlayarak Samsun Eczacı Odası’nın yönetim organlarında yer aldım. 2007-2011 yılları arasında Samsun Eczacı Odası Başkanlığı görevini yürüttüm. 2011 yılında Türk Eczacıları Birliği II. Başkanlığı görevine seçildim ve bu görevi 2015 yılına kadar sürdürdüm. Aralık 2015’den bu yana Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreterliği görevini yürütüyorum.

W- 31 Mart tarihinde SGK ile anlaşmaya vardığınız ilaç alım protokolünün sizden bir değerlendirmesini alabilir miyiz: Öncesinde beklentileriniz ve öncelikleriniz nelerdi, Eczacıların bu protokol ile kazanımları neler oldu ve TEB olarak protokolde yer almasını istediğiniz başka konularda var mıydı?

A.Ü.- Aralık ayında Türk Eczacıları Birliği yeni yönetimi olarak göreve başladığımızda önümüzde 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri dolayısıyla iki kez ertelenmiş bir Protokol söz konusuydu. Üstelik 2013 Ek Protokolü’nden bu yana eczane ekonomilerinde herhangi bir iyileştirme yapılmamıştı. Bu anlamda eczacıya özelikle ekonomik anlamda nefes aldıracak, eczanelere kazanımlar sağlayacak bir Protokol imzalamayı hedef olarak koymuştuk.

Önce geçici bütçe ve kamu bürokrasisindeki değişiklikler dolayısıyla 31 Aralık tarihinde 31 Mart’ta sona ereceğini hükme bağladığımız geçici bir Protokol imzaladık. Bu arada Sosyal Güvenlik Kurumu bürokratları, milletvekilleri ve Çalışma Bakanı Sayın Süleyman Soylu ile defalarca görüştük. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun oluşturulmasından bu yana TEB tarihinde ilk olarak Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısına katıldık ve taleplerimizi ilettik. Nihayet Sayın bakan Süleyman Soylu’nun da girişimleriyle Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu ile görüşme imkânına kavuştuk. Sonuç olarak, eczacıya ve eczanelere kazanımlar sağlayan bir Protokol imzalamayı başardık.

Bu Protokol ile eczacıya sağladığımız en büyük kazanım reçete hizmet bedellerinde oldu. Reçete hizmet bedellerinin önemli ölçüde artırılmasını sağladık. Eczacı indirim oranlarında iyileştirmeler yaptık.

Mobil reçeteler ve soğuk zincir ilaçlarda reçete hizmet bedelinin artırılmasını sağladık. Böylece bütçeden kısmen de olsa rahatlatıcı bir oranın uzun süredir hiçbir iyileşme olmamış, adeta yangın yerine dönmüş eczane ekonomilerine aktarılmasını sağladık.

Diğer yandan ülkemizde ki sayıları her geçen artan, bugün 3 milyona yaklaşan ve özellikle bazı illerde öbekleşmiş bulunan mültecilere ilaç temini meselesinin AFAD ile bir protokole bağlanamamış olması eczacılarımız açısından büyük sıkıntılara neden oluyordu. Zira karşımızda bir muhatap bulamıyorduk. İşte bu İlaç Alımı Protokolü ile mültecilere ilaç temini hususunun SGK ve TEB arasında yürütülmesini ve bu doğrultuda yapılacak düzenlemenin Protokol’e ekleneceğini hüküm altına aldık.

W- Serbest eczane eczacılığın bundan sonra gelişimini nasıl görüyorsunuz? Aile eczacılığı-evde sağlık uygulamaları-üreme sağlığı vb danışmanlıklar ülkemizde uygulanmaya başlayacak mı?

A.Ü.- Geçtiğimiz yıllarda hastaya sadece ilaç sunmakla kalmayan hastayı takip eden, hastanın kullandığı ilaçların etkisi ve yan etkisini gözlemleyen, bir problem olduğunda hastanın hekimi ile irtibata geçip gerekli tedavi düzenlemesini sağlayan, reçetelerde ilaç uyumsuzluklarını kontrol eden, maksimal doz ve polifarmasi konusunda hastayı değerlendiren “hasta odaklı eczacılık” döneminde olduğumuzu ifade ediyorduk. Bugün artık hasta odaklı eczacılığın da ötesine geçen, eczacıyı hasta güvenliği sorumlusu olarak yeniden kurgulayan bir eczacılık modelinden bahsediyoruz. Tabi bütün bu gelişmelerin Türkiye’ye yansımaları daha yakın zamanlara rastlıyor. O nedenle doğal olarak biz bugün söz konusu değişimlerin yönünü, beraberinde getirdiği kavramları, buna nasıl adapte olacağımızı ve nasıl pratiğe dökeceğimizi tartışıyoruz.
Bu bağlamda ülkemizde aile hekimliğine entegre eczacılık modelinin yaşama geçirilip geçirilemeyeceği ile evde bakım hizmetleri, üreme sağlığı gibi alanlarda eczacıların rollerinin neler olabileceğine dair çalışmalar yürütüyoruz. Yürütülmekte olan evde bakım hizmetleri çalışmalarına entegre veya paralel olarak tansiyon takibi, şeker ölçümü, doz takibi, turbuhaler, diskhaler ve bunun gibi hastaya karmaşık gelebilen ilaç formlarının doğru uygulanmasının takibi gibi konularda görev üstlenmesine yönelik eczacı istihdamını da sağlayacak şekilde gerekli teknik ve akademik çalışmaları yapmak istiyoruz. Nüfus yaşlandıkça sağlık bakım hizmetinin gittikçe daha büyük bir parçası haline gelen evde bakım hizmetlerinde eczacı pek çok Avrupa ülkesinde sağlık bakım ekibinin güçlü bir parçası olması başlamış durumda. Özellikle evde bakım alanının gelecekte genişleyecek olması, aile hekimliği sisteminin oturması gibi nedenlerle, eczacılığın gelecekte mekânsal dağılımdan eşitsiz etkilenmemesi, eczacının bilhassa kronik ve genetik hastalık takibi yapabilmesi için aile eczacılığı modelini tartışmaya açmayı ve geliştirmeyi hedefliyoruz.

Türkiye’de üreme sağlığı alanında Birliğimiz tarafından eğitim verilmiş, ilaçlar ve doğum kontrol yöntemleri hakkında danışmanlık veren binlerce eczacı var. Ancak henüz istediğimiz noktada değiliz. Üreme sağlığında eczacının rolüne ilişkin dünyadan bir örnek vermek gerekirse: Almanya’da 1 Kasım 2013 itibariyle eczacılar hamile kadınlar için sıradan ilaç verme hizmetinin ötesinde ücreti devletçe karşılanan yeni bir hizmet sunmaya başladılar. Bu hizmet; dozaj ayarlaması da dâhil hamile bir kadının aldığı tüm ilaçların ve takviyelerin detaylı bir şekilde kontrol edilmesini içeriyor. Danışman eczacı ayrıca olası kontrendikasyonları, yan etkileri ve etkileşimleri de kontrol ediyor ve hamile kadının beslenme düzenine ve yaşam biçimine ilişkin o kadına özgü tavsiyelerde bulunuyor. Daha sonra verilen danışmanlık hizmeti belgeleniyor. Hizmetin karşılığı olarak eczacıya her hamilelik için bir kez ödeme yapılıyor.

W- Güncel sıkıntılar aşıldı mı: göçmenlere ilaç temini, kanser ilaçlarının hastaneden temini gibi ayrıca en son çıkan İlaç Fiyat Kararnemesi vd. uygulamalar  beklentileri karşıladı mı?
22 Şubat sonrası kur farkı, düşük fiyatlı ilaçların aldığı zam ve kamu ıskonto oranlarının düşürülmesi ile eczanelerde ne düzeyde bir pozitif etki oldu?

A.Ü- Mültecilere İlaç temini meselesinde biraz önce bahsettiğim gibi SGK’nın muhataplığı ve tek tip protokol imzalanması yolunda önemli bir aşama kaydettik. Kamu otoritesinin kimi zaman tek yanlı uygulamalarıyla günübirlik ilaçlar, kemoterapi ilaçları, mamalar, gıda takviyeleri, botoks ürünleri aşılar ve eklemiçi sıvıları vb. ürünler ne yazık ki eczane dışına çıktı. Ancak söz konusu ürünlerin eczane dışına çıkmasının hem halk sağlığı açısından nasıl risklere gebe olduğun hem de kamu maliyesi açısından yaratacağı olumsuz sonuçları göz önünde bulundurarak söz konusu ürünlerin bir an önce eczaneye dönmesi ve eczacı danışmanlığında halka sunulması gerekiyor.

22 Şubat’ta yürürlüğe giren İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilaç fiyatlarında uzun süredir 1,95 TL’de sabitlenen Avro kurunun 2,2 TL’ye çıkması ile ilaç fiyatlarında elbette artış yaşandı. 10 liranın altındaki ilaçlarda fiyat artışı ve kamu kurumu ıskontosu düşürülerek iyileştirme yapıldı. Ancak bu düzenlemenin eczacıdan ziyade ilaç sanayinin rahatlatan bir düzenleme olduğunu, eczanelere yansımasının kısmî olduğunu vurgulamak gerek.

W-Başlatmış olduğunuz “Smart Eczane (Akıllı-Akılcı Eczane)Projesi” sonuçlandı mı? Önümüzdeki yıllar için yeni projeleriniz var mı?

A.Ü. – Eczacı meslek örgütleri olarak bizler, eczanelerinin finansal sürdürülebilirliğinin ve eczacının bir sağlık profesyoneli olarak sağlık sistemi içerisindeki yerinin güçlenmesi için yıllardır meslek hakkı talep ediyoruz. Meslek hakkı eczacıya bilimsel uzmanlığı temelinde verdiği sağlık danışmanlığı ve hasta güvenliği takibi hizmetleri için verilen bir bedel. Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi eczacıya, astım/koah, diyabet, hipertansiyon, ilaç kullanımı kontrolü, sigara bıraktırma, aşılama gibi özel hizmetler için, bir meslek hakkı verilmektedir.

Çağdaş dünyada eczacıların meslek hakkına kavuşmaları uzun erimli ve zamana yayılan bir süreç. Ancak günümüzde değişimin hızını göz önünde bulundurursak bizim bu kadar uzun süre beklememiz mümkün değil.

İşte biz bu doğrultuda geçtiğimiz dönem Türk Eczacıları Birliği olarak benim koordinatörlüğümde mesleki yetkinliğe ve sürekli mesleki gelişim felsefesine dayalı Smart/Akılcı Eczane Projesini başlattık. 8 ilde Astım/ KOAH alanında bir pilot proje gerçekleştirdik, 254 eczacımız bu projeye dâhil oldu. Sonuçta hastalarımızın yaşam kalitelerinde belirgin bir iyileşme yarattık.

Bu projenin çıktıları hakkında kapsamlı bir raporu Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve Sağlık Bakanlığı’nın diğer yetkililerine sunduk. Projemiz Sağlık Bakanlığı nezdinde bir hayli olumlu karşılandı. Bu projenin daha da geliştirilmesi, olgunlaştırılması ve yaygınlaştırılması konusunda bize destek sunacaklarını, projeyi birlikte yürütmek istediklerini ifade ettiler. Tüm eczacılara verilecek eğitimlerin ardından eczacının astım/KOAH ve diyabet başlıklarında sunacağı sağlık danışmanlığı hizmetinin somut çıktıları çerçevesinde bir meslek hakkı tanımlanabilecek.  Şimdilik astım/KOAH ve diyabet ile başlayacak olan süreç ileriki dönemde halka halka genişleyerek, hipertansiyon, sigara bıraktırma gibi konuları da kapsayacak.

Nitekim bu yıl 14 Mayıs Eczacılık Haftası’nda “Eczaneler Değişiyor, Toplum Sağlığı Gelişiyor” mottosuyla Smart Eczane Projesini ana tema olarak belirledik.

W- Ülkemizde akademik eczacılık eğitiminin başladığı 14 Mayıs tarihi, Eczacılık Günü olarak kutlanmaktadır, bu özel güne dair mesajınızı alabilir miyiz?

A.Ü.- Bilimin ve çağdaş değerlerin ışığında insan, toplum ve ülke yararına nitelikli sağlık, ilaç ve eczacılık için gecesini gündüzüne katarak, Türkiye’nin dört bir yanında özveriyle hizmet sunan tüm meslektaşlarımın 14 Mayıs Eczacılık Günü’nü içten dileklerimle kutluyorum. Hep varolacak bu mesleği TEB ile, eczacı örgütleri ile daha ileriye taşımak umuduyla nice 14 Mayıs’lara.

W- Değerli görüşleriniz paylaştığınız için teşekkürler, başarılarınızın daim olmasını dileriz.