Ana Sayfa Tıp&Sağlık Dünyada yaklaşık bir milyar, Türkiye’de ise 18 milyonun üzerinde hipertansiyon hastası var

Dünyada yaklaşık bir milyar, Türkiye’de ise 18 milyonun üzerinde hipertansiyon hastası var

Hipertransiyonla Mücadele Derneği Uyarıyor! 
Dünya Hipertansiyon Günü Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Hipertansiyon Sempozyumunda Prof. Dr. İstemihan TENGİZ Hipertansiyonun özellikle erişkin nufusta sık görülen ve tedavi edilmediğinde inme, kalp krizi ve böbrek yetmezliği gibi ölümcül bir hastalık olduğu konusunda uyarılarda bulundu. 
Hipertansiyon ile mücadelede ilk adımın ise tansiyonumuzu ölçtürmek olduğunu belirtti. 

DİKKAT! TÜRKİYE’DE HER BEŞ HASTADAN BİRİ

YÜKSEK TANSİYONUNDAN HABERSİZ

16 Mayıs günü İzmir ‘de düzenlenen Hipertansiyonla Mücadele konulu toplantıda konuşan Hipertansiyonla Mücadele Derneği Başkanı Prof.Dr. İstemihan TENGİZ, hipertansiyonun çağımızın en önemli hastalıklarından biri olduğunu, dünyada yaklaşık bir milyar, Türkiye’de ise 18 milyonun üzerinde hipertansiyon hastası bulunduğunu, bu hastaların da beşte birinin tansiyon hastası olduğundan habersiz yaşadığına dikkat çekti.

Hipertansiyon hastalığının yaygınlığının yanı sıra ölümle sonuçlanan kronik hastalıkların da başına geldiğini, bu nedenle hastalığın önlenmesinde başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, hastaneler, dernekler ve vakıflarla birlikte en önemli görevin birinci basamakta sağlık hizmeti veren aile hekimlerine düştüğünü söyledi. Hipertansiyonla Mücadele Derneğinin son 20 yıldır bu konuya dikkat çekerek her yıl düzenledikleri Ulusal ve Uluslararası Kongrelerinde de en önemli konu olduğunu ve hipertansiyonun tedavisi ve farkındalığının artmasıyla kardiyovasküler hastalıkların da büyük oranda önlenebildiğini belirtti.  “Hipertansiyon ile mücadelede ana konulardan biri de tuz tüketiminin özellikle de ülkemizde yüksek olmasıdır. Devletin bu konuda ekmeklerdeki tuz oranını azaltmış olması önemli bir adımdır” diye konuştu.

2025 YILINDA DÜNYADA 1,5 MİLYAR YÜKSEK TANSİYON HASTASI OLACAK

Hipertansiyonla Mücadele Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul ERCAN ise 2000’li yıllarda yapılan araştırma verilerine göre dünyada 45 yaşın üzerindeki erişkinlerde 972 milyon kişide hipertansiyon hastalığı görülürken, 2025 yılında bu rakamın 1,5 milyara ulaşmasının beklendiğini ifade etti. Hipertansiyon olarak adlandırılan yüksek kan basıncının tedavi edilmesinin neden önemli olduğunu açıklayan Prof. Dr. Ercan, şunları söyledi: “Hipertansiyon birçok organa zarar veriyor. Hastaların felç geçirmesine, göz rahatsızlıklarına, kalp yetmezliğine, kalp damarlarının tıkanmasına, böbrek hastalığına ve daha birçok sağlık sorununa yol açıyor. O yüzden tansiyonum var deyip geçilmemesi lazım. Bu çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Her gün düzenli spor yapmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli tansiyon ölçtürmek, alkol ve sigara kullanmamak, tansiyonun kontrolünde çok önemli faydalar sağlıyor.” 

HALKIN YÜKSEK TANSİYONA İLİŞKİN FARKINDALIĞI 9 YILDA YÜZDE 15 ARTTI

Prof. Dr. İstemihan Tengiz, yapılan bilimsel çalışmalara göre 2003 yılında yüzde 40 olan hipertansiyon farkındalık oranının, günümüzde yüzde 50 nin üstünde olduğunu, farkındalığın artmasında Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere bu konuda çalışan dernekler, vakıflar ve hekimlerin önemli görev üstlendiğini söyledi.

Dünya Hipertansiyon Ligi’ nin bir üyesi olan Hipertansiyonla Mücadele Derneği olarak ülkemizde hipertansiyona karşı farkındalığın artırılması için projeler gerçekleştirdiklerine değinen Dr. Tengiz, doğru bilgilendirme ve bilinçlendirmeyle bu sorunun üstesinden gelebilmenin mümkün olduğunu, gelişmiş ülkelerin hipertansiyon önleme programları ve kampanyalarla bunu başardığını belirtti.

TANSİYONU EN DOĞRU ÖLÇMENİN YOLLARI

Türkiye Aile Hekimliği Vakfı’ndan (TAHEV) Dr. Öğr. Üy. Uzm. Dr. Aşkın K. Kaplan ise, birinci basamak sağlık hizmetinin verildiği merkezlerde hipertansiyona karşı bilinçlendirme ve tedavilerin aile hekimleri tarafından yapıldığını, tansiyonu doğru ölçmenin de büyük önem taşıdığını söyledi. Tansiyonu en doğru şekilde ölçmek için yapılması gerekenleri sıralayan Dr. Aşkın K. Kaplan şu bilgileri verdi:

  • Tansiyon ölçümünde kişinin sırtını ölçümün yapıldığı koltuğun arkalığına yaslayarak dik bir şekilde oturmalıdır. Çünkü ayakta dururken bile kaslar kasılmaktadır, bu pozisyonda ölçüm yapıldığında kaslar kasılmaz.
  • Ölçüm yapılınca vücudu çok sıkan, saran kıyafetlerden kaçınılmalı, özellikle de kolları serbest hareket ettirmeye elverişli giysiler giyilmelidir.
  • Bacaklar düz tutulmalı, çapraz şekilde durulmamalıdır.
  • Ölçümden en az 30 dakika önce sigara, alkol, kafein tüketilmemesi gerekir.
  • Mesanenin boş olması önemlidir. Mesane doluyken yapılan ölçümlerde bile sapmalar olmaktadır.
  • Koldan ölçüm yapılırken ilk değer yüksek çıktıysa ikinci bir defa ölçüm yapılmalıdır.

EVDE ÖLÇÜLEN TANSİYON DAHA DOĞRU ÇIKIYOR 

Prof. Dr. Ertuğrul ERCAN son bir noktaya daha dikkat çekerek son yıllarda hastaların evlerinde otomatik cihazlarla yaptıkları ölçümlerin, muayenehane, hastane, tıp merkezinde yapılanlardan daha doğru sonuç verdiğine dikkati çekti. ‘Beyaz önlük’  etkisinin dışlanabildiği veya ‘maskeli hipertansiyonun’ daha iyi tanımlanabildiği bu yöntemle hastaların tedavilere daha aktif katılmaları da sağlanmış olmaktadır. Bu nedenle en az 3 gün, tercihen ardışık 6-7 gün uygun ölçüm yöntemleri ile evde kan basıncı monitorizasyonu yapılmasında yarar görüyoruz” dedi.