Ana Sayfa Manşet Deprem Bölgesinde Artan Uyuz Vakaları Tehditi ve Tedavisi

Deprem Bölgesinde Artan Uyuz Vakaları Tehditi ve Tedavisi

Uyuza karşı bölgeye ilaç sevk ediliyor / Hande Atılgan-Milliyet

Türk Dermotoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Murat Durdu, afet bölgesindeki hekimler ve özellikle eczacıların yoğun kaşıntı şikayeti aldıklarını söyledi. Banyosuz tedavisi mümkün olmayan bit vakalarındaki artışa da dikkat çeken Durdu, artık tabletle çözümü mümkün olan uyuz vakalarının önünün alınması çağrısında bulundu. Durdu, “Artan uyuz vakaları sebebiyle Ivermectin’i ülkemize getirtme çalışmalarımız vardı, afet de bu dönemde gerçekleşti. 200 bin kutu ilacın devamı gelecek. Ancak elimizdeki sayı yeterli değil. Şu an ilaçlar, birbirine yakın  çadırkentler gibi yapılanmalarda  kullanılmalı” dedi. Dermatologlar, toplu yaşam alanlarında hâlâ kurulamayan banyolar için “Barınma alanına 30-50 metre uzaklıkta, her 25 kişiye bir tuvalet, her 50 kişiye bir duş alanı sağlanmalı” diye konuştu.

Uyuz’un Tedavisi & Dr. Hakan Buzoğlu

Yakınmaları olsun olmasın ailedeki tüm bireyler aynı anda tedaviye alınmalıdırlar. Tedavisi çok zor olmasa da uğraştırıcıdır ve titiz bir uygulama gerektirir. Hastalık bir aile enfeksiyonu olduğundan, ailedeki diğer fertlerin de aynı şekilde tedaviye alınması gerekmektedir.

Hastalık etkenleri olan sarkoptlar deri döküntüleri ile birlikte bulaştırma riski olan tüm giysiler, iç çamaşır, nevresim ve yatak çarşaflarında bulunabilmekte. Bunların ortak kulanımı sırasında bulaştırıcıkları gösterilmiştir. Bu nedenle hastanın ilaçlar ile tedavisi ile birlikte bunlarda bulunabilecek sarkoptların eliminasyonu son derece önemlidir.

Bunun için etkili 3 yöntemden birisini uygulayabiliriz. Derin dondurucu-Bozdolabı, çamaşır makiması-kurutucu ve ağzı kapalı bir poşette bekletme.

 

Ev eşyalarının silinmesi yeterlidir. Dezenfektan kullanımına gerek yoktur ve evde ilaçlama yapılması gerekmemektedir.

Tedavi sonrasında; kullanılan ilacın irritasyonuna veya ölü parazitin kalıntılarının yol açtığı hipersensitiviteye bağlı olarak, kaşıntı bir kaç gün daha devam etmektedir. Bu unutulmamalıdır. kaşıntının devam etmesi hastalığın devam ettiği anlamına gelmemelidir. Tedavide kullanılan çeşitli ilaçlar vardır.

  1. Permethrin %1 ve 5 krem, losyon ve şampuan : Toksisitesi az, sarkopta etkisi güçlüdür. İlaç, akşam bir duştan sonra baş hariç bütün vücuda kaşınmayan yerler dahil uygulanır, çıkarılan giysiler tekrar giyilir, 7-8 saat sonra yeniden duş alınır. Yeni giysiler giyilir. Çamaşır ve eşya dezenfeksiyonu yapılır. İki aylıktan küçük bebeklerde ve gebelerde kullanılmamalıdır.
  2. Piretrin %1 losyon ve şampuan : Krizantem bitkisinin yaprağından elde edilen doğal ilaçlardır. Permetrin gibi uygulanır.
  3. Benzil benzoat %12.5 ve 25 losyon ve şampuan : Permetrin gibi uygulanır.
  4. Gama benzen heksaklorid %1 sol.: Nörotoksik etkilerinden dolayı Türkiye’de kullanımdan kalkmış olup yurtdışında halen kullanılmaktadır.
  5. Kükürtlü merhem (Vazelin içerisinde %6-12’lik hazırlatılır veya Pomad W.): Toksisitesi olmadığından bebeklerde ve gebelerde tercih edilir. Kokusu ve kirliliği istenmeyen tarafıdır. Kese yapıldıktan sonra ovalanarak banyo yapılmadan 3 gece üstüste uygulanır. Dördünce gece banyo yapılır, eşyalar dezenfekte edilir.
  6. Crotamiton krem : Etkisi çok güçlü değil, toksisitesi az. Türkiye’de preparatı yoktur.
  7. Ivermectin: 200 mikrogram/kg tek doz olarak verilmekte ve 2 hafta sonra aynı doz tekrarlanmaktadır.
  8. Lindane : % 1 lik formu tüm vücuda uygulanır ve 8 saat sonra yıkanır. Ancak sistemik toksit etkileri nedeni ile tercih edilmemelidir. Gebe ve emziren kadınlarda ve 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır. Nörotoksik ve aplastik anemi yapması ile ilgili klinik sunumlar bulunmaktadır.

İlk tedaviden sonra 15 gün kadar kaşıntı azalarak devam edebilir. Gereğinde 1-2 hafta sonra aynı tedavi tekrarlanabilir. İlave olarak antihistaminikler, topikal kortikosteroidler ve sekonder infeksiyon varsa antibiotikler verilebilir.

Sekonder enfeksiyon varsa topikal ve sistemik antibiyotik verilmelidir.

 

Türk Dermotoloji Derneği