Ana Sayfa Tıp&Sağlık Beyniniz, Yetişkinlik Yıllarında Bile Hâlâ Büyüyor Olabilir

Beyniniz, Yetişkinlik Yıllarında Bile Hâlâ Büyüyor Olabilir

İyi haber!

Geçtiğimiz ay, hipokampüsünüzün muhtemelen yeni beyin hücresi üretmediğini söyleyen bir makale vardı. Ancak şimdi yeni bir araştırma yapıldı ve evet, kendisi hâlâ yeni nöronlar yetiştiriyor olabilir.

Siz ‘bir karar ver artık!’ diye bağırarak masayı devirmeden önce hatırlatalım; bu tür tartışmalar, bilimi inanılmaz şekilde güçlü hale getiren şeylerdir. Kafa karışıklığı gibi görünen şeyler, aslında bize bilimin çalışma şekli hakkında önemli şeyler söylerler.

Sinirbilimin onlarca yıllık geçmişini kısaca özetlemek gerekirse, genel fikir birliğine göre insan beyni, doğumdan bir süre sonra nöron üretmeyi bırakıyordu. Yani gençlik dönemi itibariyle yukarıda kalan bu az miktarda ve değerli hücreyi korumamız gerekiyordu.

O zamanlardan beri diğer hayvanlar üzerinde yapılan bazı çalışmalarda, çok aceleci olmamamız gerektiği ileri sürülmüş ve bir miktar memelinin, yeni beyin hücresi üretmeyi sürdürdüğü gösterilmişti.

Daha yakın zamanda ise Nature bülteninde yayınlanan ve San Francisco’daki California Üniversitesinde çalışan araştırmacıların önderlik ettiği bir çalışmada, bu özlü konuda kelimenin tam anlamıyla daha derine inilmiş ve farklı yaşlardaki insanlardan alınan, otopsi yapılmış hipokampüs dokuları üzerinde çalışma yürütülmüştü.

Varılan sonuç, o hayvan deneylerini unutabileceğimizi söylüyordu; biz insanlar, gençlik haricinde hipokampüslerimizde yeni beyin hücresi üretmiyorduk.

Devam eden yeni sinir üretiminde bu bölge tercih edildiği için, gri maddemizin hâlâ gelişiyor olması muhtemel değil.

O zaman bu konuda son söz söylendi mi? Hayır.

Şimdiyse Columbia Üniversitesindeki nörobiyologların önderlik ettiği bir çalışmada benzer bir yöntem izlenerek, beynimizin hipokampüs bölgesinde yeni hücrelerin gerçekten oluştuğuna karar verildi. Hem de hayatımızın son yıllarına kadar.

Takım ayrıca, yaşları 14 ile 79 arasında değişen ve aniden ölmeden önce hepsi de sağlıklı olan 28 kişiden otopsi yoluyla alınan hipokampüsleri kullandı.

Bilim insanları, yeni sinir oluşumunun işaretlerini arayıp, ayrıca beynin bu bölgesindeki kan damarlarının durumunu incelediler.

Keşfettiklerine göre, sinir sisteminin bu bölgesi epey iyi durumda olduğu müddetçe, hayatımız boyunca hipokampüs hemen hemen aynı boyutta kalıyor ve yeni hücreler yetişmeye devam ediyordu.

Baş yazar ve nörobiyolog Maura Boldrini şöyle söylüyor: “Yaşlı insanlarda, genç insanlara benzer şekilde ata hücrelerden binlerce yeni hipokampüs siniri oluşabiliyordu.”

“Bununla beraber yaşlı bireylerin damar oluşumu daha düşüktü ve belki de yeni sinirlerin bağlantı oluşturma becerisi daha azdı.”

Bağlantı oluşturma kapasitesinin azalması, çoğunlukla tahminden ibaret ancak sonraki yıllarda algıda gerçekleşen azalmayı açıklamaya yardımcı olabilir.

Bu araştırma, yaş ile birlikte algıda azalmaya sebep olan fizyolojik bir sürecin bulunduğunu belirten önceki görüşlerle hemfikir olsa da, bizi yeniden eski görüşe döndürmekten uzak.

Bir kere bu sonuçlar, tüm bu nöron oluşumu çalışmaları arasında bulunan böylesi radikal farklılıkları açıklayabilecek bir şey üzerinde daha fazla detay sunuyor; çünkü takım bu kez, kan damarlarına bakarak yaşlı beyinlerin sağlığını dikkate almış.

Bu durum, güvenilir bir cevaba yaklaştığımız anlamına geliyor ve ayrıca, aksi halde karışıklığa sebep olacak olan bazı boşlukları dolduruyor.

Çalışmaların çeşitli olması da, herhangi bir kanıya varırken kendimize ne kadar güvenmemiz gerektiğini anlatıyor. (Cevap: fazla değil.)

Ancak bunun ötesinde, bilim insanları çok önemli veriler toplamaya devam ediyorlar ve her bir çalışmayla beraber daha berrak olan bir görüntü oluşturuyorlar.

İnsan beyinleri, karmaşık olmasıyla ünlü organlardır, bu yüzden gerçek ne olursa olsun, nihâi örnekte dağlar kadar ince gözlemin hesaba katılması ve nihayetinde birbiriyle çelişen araştırmalara bir açıklama getirilmesi gerekecek.

Bu durum heyecan verici ve ayrıca bilimin ulaştığı en iyi nokta.

Bu araştırma Cell Stem Cell bülteninde yayınlandı.

Ozan ZALOĞLU