Ana Sayfa Görüşler “Berat Beran İlaç” ile Biyoteknolojik Ürünlerin İthalatını ve Üretimini Hedefliyoruz

“Berat Beran İlaç” ile Biyoteknolojik Ürünlerin İthalatını ve Üretimini Hedefliyoruz

CEO Ecz. Barış Özyurtlu

WinAlly- “Sağlıklı Yarınlara” vizyonuyla Berko İlaç 40. yılını geride bırakırken, 2024 yılında Berat Beran İlaç’ın temelleri atıldı. Berko İlaç ve Berat Beran İlaç CEO’su Ecz. Barış Özyurtlu’dan Berat Beran İlaç özelinde görüşlerini aldık.

Berat Beran İlaç’ın kuruluş hikayesini kısaca paylaşır mısınız?

 

Ecz. Barış Özyurtlu- Berat Beran İlaç’ın oluşumu 2024 öncesine dayanıyor. Berko İlaç’taki ürün sayısının artmasıyla birlikte bazı ruhsatları Berko İlaç yerine Berat Beran İlaç’a devretmeye başladık.

Bu sürecin amacı, sektöre ve mesleğe uzun yıllardır kıymetli katkıları olan Sn. Berat Bey’in ismini yaşatmak ve Berko İlaç’a alternatif, kendi olan ürünlerle farklı bir platform oluşturabilmekti. Bu yıl itibarıyla, 105 kişilik bir ekiple pazarda aktif rol almaya başladık. 2027 sonrasında ekibimizi 350-400 kişiye çıkarmayı hedefliyoruz. Berko İlaç’ın bilinirliği ve Berat Beran isminin sektörde yarattığı güven, bu girişimin başarısını artırıyor, güçlü bir marka değerine sahibiz.

W- Berat Beran İlaç’ın iş modeli hakkında bilgi verir misiniz? Gelecekte nerede göreceğiz?

B.Ö- Şu anda 105 kişilik ekibimizle yıllık 1 milyar 150 milyon TL ciro hedefliyoruz. Beş yıl içinde ise 400-500 kişilik bir ekiple, 4-5 milyar TL ciro yapan bir firma olma hedefimiz var. Yenilikçi ürünler ve projelerle pazardaki varlığımızı artıracağız. Özellikle diyabet portföyümüzde önemli gelişmeler planlıyoruz.

Bunun yanı sıra kardiyovasküler ve nefroloji alanlarında da yeni ürünler geliştiriyoruz. Üretim süreçlerini şimdilik fason üretim şeklinde Berko İlaç Üretim Tesisleri üzerinden sürdürüyoruz. Ancak ilerleyen dönemlerde Bozüyük’teki tesislerimizin bir kısmında, Berat Beran İlaç’ın ürünlerini de üretmek üzere yönlendirme planlarımız var.

W- Berat Beran İlaç, kronik ilaç pazarına mı yoksa akut ilaç pazarına mı odaklanacak?

B.Ö- İkisi de olacak. Şu an akut pazara odaklandık. Soğuk algınlığı, ağrı kesici, analjezikler, dermatoloji ürünleri, vitamin ve mineraller ile ortopedi alanındaki ürünlerimiz bulunuyor. Gelecekte diyabet, kardiyovasküler ve nefroloji alanlarında da genişlemeyi planlıyoruz.

W- Türkiye’de diyabet alanındaki mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

B.Ö- Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşam süresi uzuyor ve kronik hastalıklar artıyor. Obezite ve diyabet en yaygın hastalıklar arasında. Onkoloji ve nadir hastalıklar pazarı da hızla büyüyor. Şu anda nadir hastalıklar alanında aktif değiliz, ancak bu alanda daha etkin olmayı hedefliyoruz.

W- Nadir hastalıklar konusunda düşünceleriniz nelerdir? 

B.Ö- Türkiye’de nadir hastalıkların teşhisi zor olduğu için yeterince farkındalık oluşmuyor. Bu hastalıkların teşhis edilmesi, önleyici tedbirlerin ve tedavi ajanlarının gelişmesini sağlar. Ancak şu anda yerli üretim yetersiz olduğu için ithal ilaçlara bağımlıyız. İthal ilaçların fiyatları oldukça yüksek ve bu ürünlere erişmek bazen çok zor olabiliyor, bu nedenle bu ürünlerin bir kısmının Türkiye’de yerli/yerel üretim yapılması gerekiyor. Bu alandaki ticari kazanç az olsa da ülke menfaati açısından önemlidir. Önümüzdeki yıllarda bu alanda projeler geliştirmeye başlayacağız.

W- Berat Beran İlaç hangi alanlarda iş birliklerine açık?

B.Ö- Ruhsat satın almaları yapıyoruz ve bazı firmalarla ortak ürün geliştirme projeleri yürütüyoruz. 4-5 farklı firmayla ortak geliştirme programımız var. Ayrıca Türkiye’de bulunmayan bazı ürünleri yurt dışından getirme hedefimiz doğrultusunda çeşitli lisans anlaşmaları yapıyoruz. 

W- İlaç ihracatıyla ilgili görüşleriniz nelerdir?

B.Ö- Türkiye’nin ilaç ithalat-ihracat dengesi ithalat ağırlıklı olup ülkemiz aleyhine işliyor. Yaklaşık 8,5 milyar dolarlık bir hacimde, ihracatımız ancak 2,3 milyar dolara ulaşabiliyor. İlaç ithalatı ise 6,2 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dengesizliği gidermek için ihracatın artırılması şart.

Ülkemiz ilaç endüstrisi Avrupa standartlarını yakalamış olsa da Avrupa ve bazı dünya ülkelerine ihracat yapmakta zorlanıyoruz. İhracat için iyi ve stratejik politik ve ticari ilişkiler büyük rol oynuyor.  Bu yüzden Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TİTCK ile birlikte ülke ziyaretlerine katılmak ve oradaki iyi ilişkileri de kullanarak, o ülkelerle çeşitli anlaşmalar yapılarak ihracatı artırmak mümkün olabilir. Bu süreçte Devletin ve sektör temsilcilerinin birlikte hareket ederek uluslararası pazarda daha güçlü konumlanması gerekiyor. İlave olarak ürünlerimizin kalitesi iyi anlatılmalı ve ürün marka bilinirliğine katkı sağlamak üzere Ticaret Bakanlığıyla birlikte çalışmalar yapılmalı.

W- Berat Beran İlaç’ın çalışma kültürü hakkında bilgi verir misiniz?

B.Ö-İnsan odaklı bir anlayış benimsiyoruz. Çalışanlarımızın gelişimini önemsiyor, kariyerlerinde ilerlemeleri için destek sağlıyoruz. Berat Beran İlaç hızlı büyüyen bir firma olacağı için bu yeni başlangıçta bizimle beraber olan ekibimiz bütün yapı içerisinde gelecekte daha üst kademelerde yer alabilecek.

W- Sosyal sorumluluk projeleriniz nelerdir?

B.Ö- Çocuk tiyatrosu projemiz devam ediyor. Ayrıca, engelli bireylere ve kimsesiz çocuklara yönelik destek programlarımız var. Her yıl çeşitli ihtiyaç sahiplerine yönelik yardım kampanyaları düzenliyoruz. Sosyal sorumluluk konusu önceliklerimiz arasında, tüm bunların yanı sıra pek çok vakıf ve sivil toplum kuruluşuyla birlikte projeler de yürütüyoruz.  

WA- Berat Beran İlaç’ın geleceğe yönelik en büyük hedefi nedir?

B.Ö- Türkiye’de biyoteknolojik ürünlerin ithalatını ve üretimini hedefliyoruz. Bu konuda çeşitli firmalarla görüşmeler ve ön anlaşmalar yapmış bulunmaktayız. Eğer planlarımızı hayata geçirebilirsek, Türkiye’nin bu alandaki dışa bağımlılığını azaltmayı amaçlıyoruz.

WA- Sektöre yeni başlayanlara önerileriniz nelerdir?

B.Ö- Çalışanların, yetkinliklerini artırarak kariyerlerini şekillendirmeleri önemli. Bu yönde çeşitli eğitimler ve mentor desteği alınabilir. Türkiye’deki ilaç fiyat/geri ödeme politikaları ve aynı zamanda üretim maliyetlerinin artması sebebiyle sektörde karlılıklar azalmıştır. Bu nedenle ilaç firmaları çalışanlarına sağladığı koşulları istediği gibi iyileştirememiştir. Bundan kaynaklı olarak ilaç sektöründen başka sektörlere geçişler olmuştur. Bu durumun geçici olacağını düşünüp sabırla ve azimle çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Geçmiş, günümüz ve gelecekte bu sektör, daima var olacak ve stratejik önemi koruyacaktır. Bu yüzden sabırla ve azimle çalışmaya devam edip başka sektörlere geçilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

WA- Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

B.Ö- Savunma sanayisinden sonra en önemli sektörlerden biri ilaç sektörüdür. Türkiye, ilaç endüstrisinde dünya sıralamasında önemli bir konuma sahiptir. Ancak bu değerin uluslararası arenada yeterince görünür ve bilinir olmadığını düşünüyorum. Hem kamu hem özel sektör olarak ihracatı ve yerli üretimi teşvik etmeli ve artırmalıyız. Ayrıca bir eczacı olarak, eczacı meslektaşlarımın sektörümüzde daha fazla yer almasını öneriyorum.

Fidan Akur, Dr. Ahmet Kemal Kardan, Ecz. Barış Özyurtlu, Gülcan Demirci, Yağmur Kanbay

WA- Değerli görüşleriniz için teşekkür ederiz, başarılar dileriz.