Eczacıların tepkisini çeken gündemdeki yazıyı yorumsuz paylaşıyoruz:
Geçen gün müşterilerine zorla kozmetik ürün satmaya çalışan eczanelerden dert yanmıştım. Yazıyı okumamış okurlarıma hatırlatayım:
AYŞE ÖZYILMAZEL
Diyelim, lüks bir eczaneye gidiyorsunuz ve güneş kremi alacaksınız ya da vitamin, göz kremi veya şampuan gibi bir ürün… Aklınızda bir marka var; alıştığınız, sıklıkla kullanmayı tercih ettiğiniz… Ancak lüks eczanede çalışan eczacılar, size ille de bilmediğiniz başka bir markanın ürününü tavsiye etmeye başlıyor. Ama ne tavsiye! Diğer üründen kat kat iyi olduğunu, içinde bilmem neler barındırdığını, mucizeler yaratacağını falan…
Siz ne markayı biliyorsunuz, ne de o ürünü almak istiyorsunuz. Bazen yenilip aldığınız oluyor adını bile duymadığınız markanın ürününü… Sonra yüzde 90 memnun kalmıyorsunuz.
Hal böyleyken; ‘Bu zorlamaya niçin maruz kalıyoruz?’, ‘Yeni markaların lüks eczanelerle satış üzerinden komisyon anlaşması mı var?’ gibi soruları sormadan edemiyorum tabii. Ve bir müşteri olarak ‘ürün alma’ baskısı gördüğüm eczanelere bir daha gitmiyorum.
Yazımın ertesi günü ilaç almak için bir eczaneye girdim. Eczacı, yazımı okuduğunu ve eczacıların ortak Facebook hesabından konuyu tartıştıklarını ve büyük bir kısmının bu konuda bana hak verdiğini söyledi.
Tabii e-postama ve sosyal medya hesaplarıma ‘Aşkolsun Ayşe Hanım, biz öyle değiliz. Bizi de zan altında bıraktınız, çok üzüldük’ gibi mesajlar da geldi.
Yahu eğer siz kendinizi biliyorsanız, işinizi düzgün yapıyorsanız niçin üzülüyorsunuz? Ben ‘Ülkedeki tüm eczanelerde aynı muamele var’ mı dedim?
Lüks eczanelerle aynı sıkıntıyı, stresi yaşayan ve bu vaziyetten şikayet eden insanların sesi oldum. Yani şimdi biri kalksa ‘Bazı köşe yazarları, para karşılığı yazılar yazıyor’ dese, üstüme alınır mıyım? Asla!
Bunu yapanlar alınsın, gocunsun, bozulsun. Zaten uzun vadede kendileri kaybedeceklerdir değil mi?
İnsan kendini bilince hayat bir başka güzel oluyor.
Önemli olan; sizin şikayetlerimize çözüm bulmanız ve kendinize şu tip sorular sormanız:
Biz müşterilerimizi sıkıyor muyuz?
Biz nerede yanlış yapıyoruz?
Mesleğimizin imajını zedeleyenler varsa bunu nasıl temizleriz ve nasıl bir kontrol sistemi geliştiririz?
