Ana Sayfa Biyoteknoloji Bayramda Yerli Aşı Mesaisi

Bayramda Yerli Aşı Mesaisi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sene sonundan önce Türkiye’nin kendi yerli ve milli teknolojileriyle geliştirdiği aşısını üretebilmesini hedeflediklerini belirterek, “Aşı adaylarımızın faz çalışmalarında yeteri kadar gönüllü bulabilirsek ve aşı adaylarımızın sonuçları başarılı olursa sene sonundan önce sonbahar gibi Türkiye’nin yerli ve milli aşısını elde edebileceğimize inanıyoruz.” dedi. Bakan Varank adenovirüs temelli aşı adayına ilişkin de “Adenovirüs temelli aşımızın dünyadaki diğer bu teknolojideki aşılardan elbette farklılıkları var. Hocamızın aşısı virüsün 4 proteinini de kapsayacak şekilde tasarlanmış bir aşı. Dolayısıyla daha etkin olacağını düşünüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Bakan Varank, Kovid 19’a karşı yerli aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiği Ankara Şehir Hastanesi Klinik Araştırmalar Merkezi ile Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü’ne bayram ziyareti gerçekleştirdi.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Tekin’in de eşlik ettiği ziyarette Bakan Varank, yerli aşı çalışmalarına katılan bilim insanları ve araştırmacılara baklava ikram etti.

Bakan Varank’ın bayram ziyaretlerinin ilk durağı Ankara Şehir Hastanesi Klinik Araştırmalar Merkezi oldu. Varank, Konya Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Erganiş ve ekibinin geliştirdiği, Faz 1 aşamasına geçilen yerli inaktif aşı adayına ilişkin bilgi aldı.

BURUK BAYRAM

Bakan Varank, ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, başta ülkenin huzur ve refahı için çalışan sağlık personeli, güvenlik güçleri ve bayram günü olmasına rağmen ter döken emekçiler olmak üzere tüm Türkiye’nin Ramazan Bayramını kutladı. Kovid-19 salgını ve son günlerde Filistin’de yaşanan olaylar nedeniyle buruk bir bayram yaşanıldığına işaret eden Varank şunları söyledi:

YERLİ AŞI ÇALIŞMALARI: Aşı geliştirme çalışmalarının en önemli ayaklarından biri insan denemeleri. Kayseri’de bir ekip inaktif aşı çalışmasında Faz 3’e geçmeyi bekliyorlar. VLP aşısında da Faz 2’ye geçmeyi planlıyoruz. Burada da Osman Erganiş Hocamızın inaktif aşı adayında inşallah haziranın ortasına kadar Faz 1 çalışmaları biterse, kendi teknolojilerimizle kendi bilim insanlarımızın geliştirdiği ve Türkiye’deki üretim tesislerinde GMP standartlarında ürettiğimiz aşıları test etmiş oluyoruz.

ÜRETİM KAPASİTESİ HIZLICA ARTIRILABİLİR: Bu aşılar dünya standartlarında üretilerek gönüllülere vuruluyor. İnaktif aşıyla ilgili Osman Hocamız Adıyaman’daki bir özel sektör firmamız Vetal ile çalışıyor. Eğer bu inaktif aşı adayımız Faz 3‘ü de tamamlayıp başarılı olursa Vetal’de üretilebilecek. VLP aşımızın da Nobel firmasında pilot üretimleri gerçekleşti. Eğer VLP aşısı da başarılı olursa o da Kocaeli’deki Nobel’de üretilecek. Bu özel sektör firmalarımız zaten bu alanda yatırımları olan güçlü firmalarımız. GMP sertifikalarını da aldıkları için çok kolay bir biçimde yüksek dozlarda bu aşıları üretip insanımıza ulaştırabilecek.

İKİNCİ DURAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Bakan Varank’ın bayram ziyareti kapsamında ikinci durağı adenovirüs temelli aşı çalışmalarının yürütüldüğü Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü oldu. Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar ile Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akbulut’tan Kovid-19’a karşı geliştirilen adenovirüs temelli aşı adayına ilişkin bilgi alan Varank, bu aşı adayının Sputnik V ile AstraZeneca aşılarıyla benzer teknolojide olduğunu söyledi. Bakan Varank, Hakan Hoca’nın da üstün bir gayret gösterdiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

DAHA ETKİN OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ: Bu aşının pilot üretiminin yapıldığı tesiste Tekirdağ’da ne kadar kaldığını sordum, 95 gün orada bilfiil çalıştığını söyledi. Adenovirüs temelli aşımızın dünyadaki diğer bu teknolojideki aşılardan elbette farklılıkları var. Hocamızın aşısı virüsün 4 proteinini de kapsayacak şekilde tasarlanmış bir aşı. Dolayısıyla daha etkin olacağını düşünüyoruz. Hocamızın, daha az zararlı ya da insana hiç zarar vermeyecek, dünyada kullanılan diğer adenovirüslere göre daha avantajlı bir virüsü tercih ettiğini biliyoruz.

TİTCK’YA BAŞVURUSU YAPILDI: Söz konusu aşı adayının pilot üretiminin GMP şartlarında yerine getirildiğinden bahseden Varank, “Hocamız Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna (TİTCK) başvurusunu yaptı. Önümüzdeki hafta TİTCK’dan bu aşının insan denemelerinin başlamasıyla ilgili sonucun çıkmasını bekliyoruz. Eğer sonuç çıkarsa Türkiye’de 2 inaktif, 1 VLP ve 1 adenovirüs temelli aşı adayında insan denemeleri aşamasında olacağız. Aşı adaylarımızın faz çalışmalarında yeteri kadar gönüllü bulabilirsek ve aşı adaylarımızın sonuçları başarılı olursa sene sonundan önce sonbahar gibi Türkiye’nin yerli ve milli aşısını elde edebileceğimize inanıyoruz.

BÜYÜK GAYRET GÖSTERİYORLAR: Platform altındaki hocalarımız bugün laboratuvarlarındalar, üretim tesislerindeler. Yeter ki Türkiye kendi aşısını üretebilsin hem Türkiye’ye hem de insanlığa şifa olabilecek başarıyı yakalasın diye büyük gayret gösteriyorlar.

ŞEFFAF VE BİLİMSEL: Aşıların ileriki klinik denemelerinde de gönüllü bulmakta sorun yaşanmayacağını düşünüyoruz. Bu süreçlerimizi “çok şeffaf ve bilimsel götürüyoruz. Bütün hocalarımız yaptıkları çalışmaları dünyaya bildiriyorlar, web sitelerinde çalışmalarını yayınlıyorlar, Dünya Sağlık Örgütü ile çalışmalarımızla ilgili irtibatımız var, onları bilgilendiriyoruz. Bu gayretler sonucunda ve gönüllülerle bu işi başarmamız sayesinde inşallah aşımızı geliştireceğimize inanıyoruz.

İÇİMİZİ SOĞUTMUYOR

Filistin’deki saldırılar nedeniyle buruk bir bayram yaşanıldığına işaret eden Varank, “Şu anda Kudüs’te siyonist İsrail’in büyük bir zulmü yaşanıyor. Orada Müslümanlar İsrail’in saldırıları altında bayramı geçiriyor.  Türkiye olarak özellikle diplomatik anlamda tüm dünyayı harekete geçirecek adımlar atmaya çalışıyoruz, ama bu bizim içimizi soğutmuyor. Artık insanlar kınamanın ötesinde bir şeyler bekliyorlar.” diye konuştu.

ÇOLUK ÇOCUK DEMEDEN ŞEHİT EDİYORLAR: Hem toprakların asıl sahibi Filistinliler evlerinden atılıyorlar, çoluk çocuk demeden şehit ediliyorlar hem de tüm dünyanın değeri ve Müslümanların en kutsal mabetlerinden olan Harem bölgesinde İsrail’in saldırıları yaşanıyor. İnşallah Rabbimizden niyazımız bundan sonra tüm dünyadaki mazlumların felaha ereceği ramazanları ve bayramları bizlere yaşatmasıdır.