Ana Sayfa Tıp&Sağlık B12 Vitamin Eksikliği Depresyon Riskini Artırıyor

B12 Vitamin Eksikliği Depresyon Riskini Artırıyor

Depresyon kişinin ruh halini, düşünce ve davranışlarını etkileyen çok ciddi bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Çevresel ve genetik çok sayıda etkenin tetiklediği depresyonda araştırmacılar yeni bir şey daha keşfettiler: B12 vitamin eksikliği. İrlanda’da çalışan The Irish Longitudinal Study on Ageing (TILDA) ekibi B12 vitamin seviyesi ve depresyon belirtileri arasında bir ilişki saptadı. Özellikle yaşlı bireylerde B12 vitamin eksikliğinin daha ciddi sonuçları olabileceği belirtiliyor.

Araştırma ekibinin British Journal of Nutrition’da yayınladığı makaleye göre bireylerde düşük B12 vitamin seviyesi ile depresyon semptomları arasında net bir ilişki var. Araştırmacılar 50 yaş ve üzeri insanlarda yaptıkları ölçümlerde katılımcıların tüm kan değerlerini ve sağlık durumlarını incelediler. B12 vitamin eksikliği karşısında neler yapılabileceği de araştırmanın hedefleri arasındaydı.

B12 Vitamin Eksikliği

Aslında B12 vitamin eksikliği bizim de toplum içinde sıkça duyduğumuz bir şeydir. Arada hafıza, unutkanlık sorunları yaşayan kişilere esprili bir şekilde “B12 değerlerine bir baktır” minvalinde sözler söyleriz. Özellikle yaşlı insanlarda B12 vitamin eksikliği daha sık görülür. Çalışmanın yapıldığı İrlanda’da 50 yaş üstü her 8 kişiden birinde B12 vitamin eksikliği görülür. Çoğu kişinin kan değerlerine bakıldığında B12 vitamininin istenen seviyede olmadığı gözlenmiştir.

B12 vitamin eksikliğinin çok sayıda olumsuz etkisi vardır. Bunların en başında bir önceki paragrafta bahsettiğimiz bilişsel hasarlar gelir. B12 vitamini yeteri kadar alınmadığında nöronların etrafını saran miyelin kılıf onarılamaz ve sinir lifleri zaman içinde hasar görür. Folik asit, B12 vitamini ve depresyon arasındaki bağlantıyı iyi anlamak hem insanların hayat kalitesini artıracak hem de hastalıklara yakalanma riskini azaltmamıza yardımcı olacaktır.

Depresyon Belirtileri %51 Artıyor

TILDA ekibinin elde ettiği verilerde çok çarpıcı sonuçlar göze çarpıyor. Kandaki folik asit ve B12 vitamin seviyesi ile depresyon belirtileri arasındaki ilişki araştırmacıların ileride B12 vitamin değerini depresyon hastalığı için bir belirteç olarak kullanmasına imkân verebilir. Bunun altında önemli bazı kanıtlar yer alıyor. Yapılan araştırmalar B12 vitamin eksikliği yaşayan kişilerin 4 yıl içinde %51 daha yüksek depresyon riski taşıdığını gösteriyor. Folik asit eksikliğinde ise böyle bir bağlantı tespit edilmedi.

Araştırmacılar katılımcıların cinsiyet, fiziksel hareketlilik, kronik hastalık gibi zihinsel sağlığını etkileyen pek çok etkeni de göz önüne aldılar ve B12 eksikliğinin depresyonla ilişkisinde bunları hesaba kattılar. Tüm analizlerin sonucunda tek başına B12 vitamin eksikliğinin depresyon semptomlarını 4 yıl içinde %51 arttırdığı görüldü. Ayrıca yaş ilerledikçe depresyon riskinin de arttığı gözlemler arasındaydı.

Araştırmacılar elde ettikleri bulgulara dayanarak gıda politikasının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ve besinlerin vitamin yönünden zenginleştirilmesi gerektiğini savunuyor. Halkın yetersiz veya dengesiz beslenmeden dolayı depresyon gibi hastalıklara yakalanması hem bireysel hem de toplumsal bazı sorunlara neden oluyor. Bunların engellenmesi için halkın bilinçlendirilerek dengeli ve yeterli beslenmeye yönlendirilmesi büyük önem taşıyor.

Devletler Gıda Politikalarını Gözden Geçirmeli

Araştırmanın başyazarı Dr. Eamon Laird yürüttükleri çalışmanın İrlanda’da yaygın olarak görülen depresyonun beslenme yönünü aydınlatması açısından çok değerli olduğunu düşünüyor. İrlanda’da B12 vitamin eksikliği yaygın bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bunun engellenmesi konusunda Dr. Laird devleti zorunlu beslenme politikaları uygulamaya davet ediyor. Özellikle Avrupa ve Birleşik Krallık’ta B vitamini takviyelerinin gündeme gelmesi gerektiğini savunuyor. Amerika’daki folik asit takviyelerinin çok olumlu sonuçlar gösterdiğinin altını çiziyor ve benzer uygulamalarının Avrupa’ya da getirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Çalışma ekibi çok sayıda katılımcı üstünde yaptıkları incelemelerde depresyonu çok boyutlu olarak ele aldılar. Katılımcıların cinsiyet, yaş, beslenme düzeyi, genetik yapısı, kronik hastalıkları gibi konular tek tek ele alındı ve B12 vitamininin etkisi bütün bunlardan arındırılarak incelendi. Obez olan birisi ile ideal kilosunun altında olan bir kişi aynı parametrelerde değerlendirilmedi. Araştırmacılar depresyon ile B12 vitamin eksikliği arasındaki korelasyonu hesaplarken çok titiz davrandılar. Hatta Covid-19 pandemisinin getirdiği izolasyon, karantina ve yalnızlık durumları bile hesaba katıldı. Tüm bunların sonucunda değerlendirmeler yetersiz B12 vitamin alımının depresyon belirtilerini yıllar içinde ciddi bir şekilde artırabileceğini gösteriyor. Bireylerin ve devletlerin bu konuda bilinçli olup gıda politikalarını tekrar düzenlemeleri gerekiyor.

Hazırlayan: Çağlayan Taybaş
www.sinirbilim.org/b12-vitamin-eksikligi-depresyon