Ana Sayfa Biyoteknoloji Asıl Büyüme Biyoteknolojik İlaç Pazarında Yaşanacak

Asıl Büyüme Biyoteknolojik İlaç Pazarında Yaşanacak

Abdi İbrahim Üst Yöneticisi (CEO) Candan Karabağlı, gelecekte asıl büyümenin biyoteknolojik ilaç pazarında yaşanacağını belirterek, “Biyoteknolojik ürünler, konumunu emin adımlarla güçlendiriyor” dedi.

Abdi İbrahim’den yapılan açıklamaya göre, Amerika’nın Boston şehrinde Uluslararası Biyoteknoloji Sanayi Organizasyonu tarafından düzenlenen konferansta konuşan Karabağlı, biyoteknolojik ilaçların (biyofarmasötikler), kimyasal bileşimler yerine biyolojik yöntemlerle, organizmalardan ve canlı sistemlerden üretilen ürünler olduğunu ve biyobenzer ürünlerin de, referans biyoteknolojik ürünlerin versiyonlarından oluştuğunu söyledi.

Karabağlı, Avrupa ülkelerinden 2010’da yaklaşık 850 milyar dolar büyüklükte olan dünya ilaç pazarının 2015’e gelindiğinde 1,1 trilyon dolara yaklaşmasının beklendiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Bu büyümede, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin itici güç olacağı tahmin ediliyor. Öyle ki, ‘pharmerging ülkeleri’ diye tabir edilen Türkiye, Çin, Hindistan, Rusya, Brezilya, Meksika ve Güney Kore’nin, dünya ilaç pazarındaki ağırlığı, 2010’da yüzde 18 iken, 2015 yılında yüzde 28’lere kadar yükselecek. 2010 yılı verilerine göre Türkiye Avrupa’nın en büyük 6. dünyanın en büyük 14. ilaç pazarı durumunda. Pazarın büyümesinde, yaşam süresinin uzaması, buna bağlı olarak kronik hastalıkların artması ve bebek ölüm oranlarının azalması gibi demografik özelliklerin yanı sıra sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaşması ve reçete sayısındaki artış etkili oldu.”

Türk ilaç sektörünün 2011 itibarıyla 9,1 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğunu, bunun da yaklaşık yüzde 11’inin biyoteknolojik ürünlerden geldiğini belirten Karabağlı, “Önümüzdeki dönemde asıl büyüme biyoteknolojik ilaç pazarında yaşanacak. Devam eden süreçte, hasta ve hekimlerin kullanımına sunulacak olan ürünlerden kimyasal moleküllerin satış rakamlarının tek haneli olarak büyümesi beklenirken, biyolojik kökenli ürünlerde çift haneli büyüme oranlarına ulaşılabileceği tahmin ediliyor. Dolayısıyla biyoteknolojik ürünler, konumunu emin adımlarla güçlendiriyor” değerlendirmesini yaptı.

Karabağlı, biyolojik kökenli referans ürünlere alternatif olabilecek biyobenzer ürünler alanında da tüm ilaç firmaları için oldukça büyük bir fırsat bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“93 milyar dolarlık dünya biyolojik ilaçlar pazarında, patent koruması dolan ürünlerin payı 2010 yılında 17 milyar dolar iken bu rakamın 2016’da 63 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Yine 2016 yılındaki toplam dünya biyolojik ilaçlar pazarının 152 milyar dolar olacağı öngörülüyor. Ayrıca bu ürünlerin hasta ve hekimlerin kullanımına sunulması gerek kronik hastalıklarda ilaca erişimi hızlandırmak gerekse ürün fiyatlarının daha ulaşılabilir olması yönünden ciddi bir önem taşıyor. Ülkemizin biyoteknoloji alanındaki yatırım atağı son derece sevindirici bir gelişmedir. Özellikle de bu atağın hız ve zamanlama açısından özel sektörün ihtiyacını karşılaması çok önemli. Özetle, Teşvik Yasası’nın biyoteknoloji alanındaki yatırım iklimini güçlendiren bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz”

kaynak:haberciniz.com