Ana Sayfa Görüşler 2009 Grip Pandemisinden Beri Yaşanan En Ağır Sezonla Karşı Karşıyayız

2009 Grip Pandemisinden Beri Yaşanan En Ağır Sezonla Karşı Karşıyayız

Sanofi Aşılar İş Birimi Türkiye, İran ve Levant Genel Müdürü Karine Labaky

Bugüne dek aşı alanında pek çok ilke imza atan Sanofi, hiç kimsenin aşıyla korunabilir hastalıklardan zarar görmediği bir dünya vizyonuyla, güvenli ve etkili aşılar üretiyor. Sanofi Aşılar İş Birimi Türkiye, İran ve Levant Genel Müdürü Karine Labaky ve Sanofi Aşılar İş Birimi Türkiye, İran ve Levant Medikal Direktörü Dr. Özde Tırna ile grip konusunda dünyada ve Türkiye’deki son durumu konuştuk. 

W- Sanofi Aşılar İş Birimi Türkiye, İran ve Levant Genel Müdürü Karine Labaky.
Öncelikle kısaca Sanofi’den ve şirketin Aşılar İş Birimi’nden bahseder misiniz?

 

K.L.- “Dünyada sadece insan aşılarına odaklanmış en büyük şirket konumundayız”

Yenilikçi ve küresel bir sağlık şirketi olarak dünya genelinde yaklaşık 100 ülkedeki çalışanımızla, bilimin mümkün kıldığı ilerlemeyi sağlık alanında hayata geçirerek insan hayatını iyileştirmeyi amaçlıyoruz. Dünya çapında milyonlarca hastanın adeta kaderini değiştiren sağlık çözümlerini ve hayat kurtaran aşıları geliştiriyoruz.

Sanofi Aşılar İş Birimi ise, dünyada sadece insan aşılarına odaklanmış en büyük şirket konumunda. Bizler burada hiç kimsenin aşıyla korunabilir hastalıklardan zarar görmediği bir dünya vizyonuyla çalışıyoruz. Çalışmalarımızın motivasyon kaynağı, güvenli ve etkili aşılar üreterek insanları bulaşıcı hastalıklardan korumak. Bu adanmışlığın sonucu olarak her yıl dünyanın dört bir yanındaki insanlara bir milyar dozdan fazla aşı sağlıyoruz. Bununla birlikte, sağlıklı bir gelecek için mevcut aşılarımızı iyileştirirken aşılamanın faydasını yeni oluşan bulaşıcı hastalıkları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyoruz. Sanofi Aşılar İş Birimi’nin dünya genelindeki aşı portföyü çocuk felci, kolera, dang humması, boğmaca, Japon ensefaliti, difteri, sarı humma, tifo, mevsimsel grip, hemophilus influenza tip b, hepatit A ve B, meningokok enfeksiyonları, tetanoz ve kuduz gibi çeşitli bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlıyor.

Türkiye’de faaliyete başladığımız günden bu yana, toplumu ve sağlık personelini bilgilendirmeye çalışan ve tıbbi etikten ödün vermeyen bir felsefenin savunucusu olduk. Geride bıraktığımız yıllar boyunca, odağımız her zaman sağlıklı bir gelecek için insanların ihtiyaçlarına cevap verecek çalışmaları sürdürmek oldu. Aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı her zaman mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Bununla birlikte Sanofi’nin Türkiye’de aşı üretimine yatırım yapan ve bu alandaki ilk teknoloji transferini üstlenen şirket olduğunu da belirterek bundan gurur duyduğumuzu eklemek isterim.

W- Sanofi aynı zamanda dünyanın önde gelen grip aşısı üreticilerinden de biri. İçinde bulunduğumuz sonbahar döneminde gripte yaşanan tabloya dair sizin nasıl bir değerlendirmeniz olur? Gribe karşı kimler önlem almalı?

K.L.- “Risk altındaki kişileri gribin ötesinde korumak için en doğru zaman”

İnsanlarda grip enfeksiyonuna en sık neden olan influenza A virüsünün Türkiye ve komşu ülkelerle birlikte Avrupa’da zirve yaptığı bir dönemden geçiyoruz. Okulların da açılmasıyla birlikte ilk olarak okul çağındaki çocukları etkilediğini söyleyebiliriz. Çocukların virüsü ebeveynlere bulaştırmasıyla birlikte gribin yetişkinlerde zirve yaptığını görüyoruz.

Aşı sadece aşılanan bireyi korumuyor. Toplum içinde bulaşın engellenmesine, toplumda enfeksiyon hastalıklarının yayılmasının engellenmesine de yarıyor. Bu nedenle aşıyı sadece bireysel değil toplumsal bir sorumluluk olarak görmek gerekir. Toplumda yüksek aşılanma oranlarının yakalanması ile aşılanmayan kişiler de enfeksiyonlara karşı korunur. Grip aşılamasındaki en büyük avantaj ise, sadece hastalığın değil, hastalığın sebep olabileceği komplikasyonları ve buna bağlı hastaneye yatış ve ölümleri de önlemesidir.

Dolayısıyla grip aşısını 6 ay ve üzeri yaş grubundan itibaren ne kadar çok kişi yaptırırsa toplumsal bağışıklık da o kadar güçlenir. Bununla birlikte grip aşılarının mutlaka uygulanması gereken risk grupları bulunuyor. 65 yaş ve üzeri grup, hamileler, kalp hastaları, diyabet hastaları, astım ve KOAH hastalarının aşılarını her yıl düzenli yaptırmaları önem taşıyor. İçinde bulunduğumuz aralık ayı da aşılanma için en doğru zamanlardan biri.

Ülkemizde risk gruplarında aşılanma oranları sağlık otoritelerin önerdiği orandan düşük seyretse de, farkındalığın artmaya başladığı bir dönemi gözlemlediğimizi de söylemeliyim. Yetişkinlerin ailelerindeki 65 yaş ve üzeri yakınlarını aşılanmaları için teşvik ettiklerini gözlemliyoruz. Hamileler hem kendilerini hem de yeni doğan bebeklerini korumak istiyor. İnsanların sağlıklı yaşam için sorumlu hareket ettikleri bir dönemdeyiz. Tüm bu gelişmeler, sağlık sistemi üzerindeki yükü de azalttığı için önemli.

Sanofi Aşılar İş Birimi Türkiye, İran ve Levant Medikal Direktörü Dr. Özde Tırna

W- Sanofi Aşılar İş Birimi Türkiye, İran ve Levant Medikal Direktörü Dr. Özde Tırna
Grip hangi durumlarda ölümcül oluyor? Hastaneye yatışı en çok kimlerde görüyoruz?

Ö.T.-Grip sezonu bu yıl daha erken açıldı ve daha ağır seyrediyor”

Öncelikle 2009 grip pandemisinden beri yaşanan en ağır sezonla karşı karşıya olduğumuzu belirtmek isterim. Covid-19 pandemisi nedeniyle 2 yıldır hafif seyreden grip, bu sezon dolaşımdaki aktivitesine daha erken başladı ve daha ağır seyrediyor. Bu da sağlık sistemleri üzerinde ciddi bir tıbbi ve ekonomik yük oluşturuyor.

Grip basit bir solunum yolu enfeksiyonu olarak düşünülüyor ama aslında enfeksiyon sonrası sağlıklı kişilerde bile kalp krizi riskinde 10 kat, inme riskinde 8 kat artışa neden olabiliyor. Bu açıdan gribin ciddi bir viral solunum yolu hastalığı olduğunu söyleyebiliriz.

Grip sebebiyle hastaneye yatan hastaları değerlendiren bir çalışmada 65 yaş ve üzeri hastaların yarısının yoğun bakım ünitesine yatırıldığını, üçte birine solunum desteği yapılması gerektiğini ve dörtte birinin de maalesef kaybedildiğini biliyoruz. Bu nedenle en önemli risk gruplarından biri olan 65 yaş ve üstü kişilerde aşılama oranlarının arttırılması büyük önem taşıyor.

Bununla birlikte, gebelik, diyabet, kronik akciğer ve kalp hastalıkları, kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları, kanser, bağışıklık sistemi baskılanması, obezite gibi risk faktörleri olanlarda grip sebebiyle hastaneye yatışlar ve komplikasyonlar çok daha fazla görülüyor. Grip vakalarının Türkiye’de de görülmeye başladığı bu günlerde özellikle risk grubundaki kişilerin korunması için en etkili yöntem grip aşısıdır. 

W- Gripte Türkiye’deki aşılanma oranlarına dair neler söylersiniz?

Ö.T.- Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre hedef aşılanma oranı yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişiler için %75’tir. Türkiye’de risk gruplarında aşılanma oranları sağlık otoritelerin önerdiği orandan düşük seyretse de, farkındalığın artmaya başladığı bir dönemi gözlemlediğimizi de söylemeliyim. Ancak Avrupa ülkelerine baktığımızda 65 yaş ve üzeri aşılanma oranının %70 civarında olduğunu görüyoruz ve ülke olarak bu konuda ilerleyecek daha yolumuzun olduğu bilinciyle Sanofi olarak toplum sağlığı ve refahı için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

W- Önemli konuda değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz.