Ana Sayfa Tıp&Sağlık 15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günü

15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günü

“LENFOMA İLE COVID-19 BULGULARI BENZERLİK GÖSTEREBİLİYOR”

Tüm dünyada bir milyondan fazla kişide görülen lenfoma hastalığıyla ilgili olarak farkındalık yaratmak amacıyla ilan edilen 15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günü dolayısıyla hastalığa ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgiler paylaşan Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, hastalığın bazı bulgularının COVID-19 enfeksiyonu bulguları ile benzerlik gösterdiğine dikkat çekiyor.

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, 15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günü dolayısıyla lenfatik sistemin kötü huylu bir hastalığı olan lenfoma hastalığının, ateş, halsizlik gibi bazı bulgularının COVID-19 enfeksiyonu bulgularıyla benzerlik gösterdiğini, bu şikayetleri olan kişilerin doktora başvurması gerektiğini söylüyor.

Lenfomanın, tüm dünyada bir milyondan fazla kişide görüldüğüne dikkat çeken Direktörlük, her gün ortalama bin kişiye lenfoma tanısı konduğunu belirtiyor. Hodgkin ve Hodgkin-dışı lenfoma olarak iki gruba ayrılan lenfomanın, 60’dan fazla alt tipi bulunuyor ve her alt tipin klinik tedavisi farklı şekilde gerçekleştiriliyor.

Lenfoma çocukluk çağında en sık 5-10 yaş arasında görülüyor. Hodgkin lenfoma erkeklerde daha çok görülürken, özellikle genç erişkinlik olarak tabir edilen 15-34 yaş aralığı ile 55 yaş ve üstünde daha sık ortaya çıkıyor. Hodgkin dışı lenfomalar ise yaş ilerledikçe daha sık görülen hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Lenfoma beyaz ırkta, Afrika-Amerikalılara ve Asyalılara göre daha fazla görülüyor.

Lenfoma tedavi edilebilir bir kanser türüdür

Klinik olarak lenf bezelerinde büyümeyle kendini gösteren lenfomada, büyüyen lenf bezeleri boyunda, koltuk altında veya kasıkta tespit edilebiliyor. Lenfomanın diğer belirtileri arasında ateş (38°C’yi aşan), kilo kaybı (son altı ayda yüzde 10’dan fazla) ve gece terlemesi (çamaşır veya çarşaf değiştirmeyi gerektirecek şiddette) bulunuyor. Lenfoma tanısı esas olarak hastalıklı dokunun çıkartılması ve patolojik olarak incelenmesi ile konuluyor. Hastalık, modern kemoterapi, radyoterapi teknikleri ve kök hücre nakli sayesinde tedavi edilebilir kanserler arasında yer alıyor.

Lenfomaya neyin sebep olduğunun bilinmemekle birlikte, lenfomanın ortaya çıkma olasılığını artıran bazı risk faktörlerinin olduğu belirtiliyor. Yaş, cinsiyet, ülke ve etnik kökenin yanı sıra zararlı kimyasallar ve radyasyon, immün yetersizlik, otoimmün hastalıklar ve enfeksiyonlar bu faktörler arasında yer alıyor.

Yakın zamanda keşfedilen hedefe yönelik akıllı moleküllerin kullanımı sayesinde lenfomanın daha az yan etki profiliyle daha başarılı şekilde yönetilebilir bir hastalık haline geldiğini belirten Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, lenfomanın bazı tiplerinde tam iyileşme sağlanmasının artık birincil tedavi hedefi olduğunu söylüyor.

Hematolojik kanser geçiren hastalar enfeksiyonları daha ağır geçiriyor

Lösemi, lenfoma, myelom gibi hematolojik kanserleri olup aktif tedavi alan veya tedavilerini kısa süre önce tamamlamış hastalar, diğer bireylere göre enfeksiyonları daha ağır geçirebiliyor. Kemik iliği nakli yapılmış hastalar, erken dönemde, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullandıkları dönemde ve aktif graft versus host hastalığı (GVHH) (ilik savaşı) süresince enfeksiyonlara karşı daha hassas olabiliyor ve karşılaştıkları enfeksiyonları ağır geçirebiliyor. Pandemi sürecinde herhangi bir ilaç değişikliğinden önce mutlaka doktorla irtibata geçilmesi gerektiğinin altını çizen Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, kemoterapi tedavisi gören hastaların tedavilerinin ertelenip ertelenemeyeceğini, hastayı takip eden doktorun değerlendirmesi gerektiğini belirtiyor. Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşarak düzenli egzersiz yapmanın ve sağlıklı besinler tüketmenin lenfomadan korunmada önemli olduğunun da altını çiziyor.