Ana Sayfa Eczacılık “13 senedir bu sesi duymamak mümkün değil”

“13 senedir bu sesi duymamak mümkün değil”

İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan

Eczaneler kan ağlıyor: Yok listesi çığ gibi, devreden devredene!

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan ilaç fiyat kararnamesine isyan ederken, kentte bir çok eczacının işyerini devrettiğini belirtti. “Her gün eksik defterine yeni ilaçlar ekliyoruz” diyen Sayılkan, “Faturayı önce vatandaş sonra eczacı ödüyor” diye konuştu. İzmir Eczacılar Odası Başkanı, “13 senedir bu sesi duymamak mümkün değil” dedi.

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR – Türk Eczacıları Birliği ve içinde İzmir’in de olduğu 54 bölge eczacı odası tarafından geçtiğimiz günlerde çok kritik bir açıklama yapıldı. Eczacılık mesleğinin çözülmesi gereken bir çok sorunun olduğunun vurgulandığı açıklamada mesleğin ekonomik bir tehdit altında olduğu ve sorunların çözülmemesi durumunda eczane kapatma dahil eylem planının hayata geçirileceği duyuruldu.

Yapılan açıklamada 2009 yılından beri değişmeyen İlaç Fiyat Kararnamesi’nin getirdiği sorunların altı çizilirken, özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük yaşandığı belirtildi. Yapılan açıklamada vurgulanan noktalardan bir diğeri ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ilaçlarda karşıladığı tutarlardaki azalma oldu.

SIKINTININ KAYNAĞI İLAÇ FİYAT KARARNAMESİ!
Konuyla ilgili konuşan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan yaşanan sorunların kaynağını detaylarıyla anlatırken İzmir’de eczanesini devreden bir çok kişinin olduğunu da ekledi.

Sözlerine ‘’Gelecek ile ilgili kaygılarımız var, bizden sonraki kuşaklara daha sürdürülebilir bir meslek bırakma ilgili endişelerimiz var’’ diyerek başlayan Sayılkan şöyle devam etti;  Şu an eczanelerde yaşanan bir ilaç temini ile ilgili bir sıkıntı var. Bunun da kaynağı, Türkiye’ye ilaçların girişini ve fiyatlarını planlayan bir İlaç Fiyat Kararnamesi. 2004 yılında çıkmış, 2009 yılında son kez revize edilmiş, 13 yıldır üzerinde hiç bir işlem yapılmamış. Günümüz koşullarına da hiç uygun olmayan bir kararname. Mesela bu sene Şubat ayında Euro kuru 6,29 olarak sabitlendi. 2022 yılı boyunca ilaç fiyatlarını belirleyen Euro kuru 6,29 oldu.  Biraz önce gördüm Euro kuru 17,5 lira, yani üç katı. Bunun bir kaç tane handikapı var; Yeni nesil ilaçlar dediğimiz özellikle kanser hastalarının kullandığı ilaçlar, yan tesiri daha az, daha hızlı sonuç alınan ilaçlar Türkiye’ye gelmiyorlar. Bu fiyat politikası nedeniyle yanı başımızda krizden çıkamadı dediğimiz Yunanistan vatandaşları bu ilaçlar kullanıyor, Türkiye vatandaşları her türlü vergisi ödeyen vatandaşlarımız bu ilaçların kutusunu bile görmüyorlar yaşamları boyunca. Çünkü bu 6,29’luk euro kuru ile bir çok ilaç içinde kalp ilaçları, tansiyon ilaçları ağırlıklı olarak hormon ve kanser ilaçlarını barındıran bu büyük yeni çıkan ilaçlar Türkiye’ye uğramıyor…

13 SENEDİR BU SESİ DUYMAMAK MÜMKÜN DEĞİL!
Sayılkan sözlerini tamamlarken iktidara sağlık politikası üzerinden yüklendi: Bu hükümet politikasıdır, sağlık hizmetlerine, sağlık çalışanlarına nasıl baktığınızla ilgili. 13 senedir bu sesi duymamak mümkün değil ama bunu anlattığımız halde devletin kurumlarına ve bize ‘haklısınız’ denmiş olmasına rağmen çözüm üretilmemiş olmamasına ben sadece sağlığa bakışa bağlıyorum. Çünkü sağlıktan bir tasarruf  talebi var. İnşaatta örneğin böyle bir talep yokken sağlık çalışanlarının taleplerini görmezden gelmek, eczacıların taleplerini görmezden gelmek buraya fazla para ayırmamak, tasarruf etmeye çalışmakla açıklanabilir. Bu da bize göre doğru bir iş değil.’ tamamı için kaynağa bknz

Ankara E.O. Bşk. Ecz.Taner Ercanlı “her 5 ilaçtan biri bulunamaz hale geldiği…”