Ana Sayfa Manşet Tütün Üretimi & Ekolojik Kriz

Tütün Üretimi & Ekolojik Kriz

Tütün üretimi başta sera gazı olan karbondioksit salınımı olmak üzere pek çok farklı yollarla ekolojik krize yol açmaktadırlar. Her yıl tütün üretimi nedeniyle atmosfere 84 megaton sera gazı (karbondioksit) salınmakta, küresel ısınmaya yol açan 21 milyon ton fosil yakıt kullanılmakta ve 22 milyar litre su tüketilmektedir. Öte yandan tütün üretimi için her yıl 600 milyon ağaç kesilerek tütün tarlaları oluşturulmaktadır.

Tütün ürünleri sadece üretim aşamasında değil, tüketim bakımından da büyük bir kirliliğe yol açmaktadırlar. Her yıl dünya çapında 6 trilyon sigara tüketimi nedeniyle 7 bin 800 ton zararlı kimyasal çevreye salınmakta ve 5,6 trilyon izmarit atımı oluşmaktadır. Dünyadaki çöp yükünün yaklaşık %40’ı izmaritlere bağlıdır ve yıllık 845.000 ton izmarit kirliliği doğayı tahrip etmektedir. Benzer biçimde doğada uzun süre kalan izmaritler aynı zamanda 280 bin ton mikroplastik fiber kirliliğine de yol açmaktadırlar. Son dönemlerde kullanımı hızla artan elektronik sigaralar ise 2,7 milyon ton elektronik atığa neden olmaktadırlar.

Bilelim ki;

Her bir sigara; 3,7 litre su kirletimi, 14 g sera gazı salınımı ve 3,5 g petrol kullanımı anlamına gelmektedir. Günde 1 paket sigara kullanan kişi her ay 2 ağacın kesilmesine neden olmaktadır.

50 yıl günde 1 paket sigara kullanmış kişi;

10 yıl süresiyle 132 ağacın ancak temizleyebileceği kadar sera gazı salınımına neden olmuş,

3 kişinin 62 yıllık su ihtiyacı kadar su tüketimine yol açmış,

Hindistan’da bir evin 15 yıllık elektrik ihtiyacı kadar fosil yakıt kullanımına sebep olmuştur.

Her bir sigara, tütün şirketlerine dolar bazında kazanç sağlarken; doğaya kirlilik, kullanana hastalık ve ölüm, insanlığa yoksulluk ve çocuk sömürüsü getirmektedir. Bu nedenle “Dumansız Değil, Tütünsüz Bir Ülke ve Dünya” hedeflenmelidir. Öte yandan “Kirleten Öder” ilkesi gereğince hükümetler, tütün üretimi sonlanana kadar tütün şirketlerden neden oldukları ekolojik zarar için “çevre kirliliği vergisi” almalıdırlar.

Doç. Dr. Osman Elbek

Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi 

 

TÜTÜN KONTROLÜ VE TICARETİ

 

Her yıl dünyada yüzbinlerce kişinin ölümünden yani tüm ölümlerin %13’ünden sorumlu tütün ürünlerinden korunmamız için elimizdeki tek hukuksal metin olan Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi 182 ülke tarafından imzalanmıştır. Dünya nüfusunun %90’ını kapsamaktadır. TKÇS Madde 5.3’ün konusu; Tütün kontrolü ile ilgili halk sağlığı politikalarının tütün endüstrisinin ticari ve diğer çıkarlarından korunmasıdır. TKÇS Madde 6.1 ise Tütüne talebin azaltılması için fiyat ve vergi önlemlerini düzenler. Bu iki maddenin birlikte öğretisi tütün vergilendirmesinin bir tütün kontrolü stratejisi olduğuna ve tütün endüstrisinin her türlü müdahalesinden korunmasına dairdir. Endüstrinin teşvik edilmemesi, yatırım teşviklerinden yararlandırılmaması temel uygulama ilkelerinden biridir. Buna rağmen Ocak 2019 – Ağustos 2022 döneminde tütün endüstrisine ve tütün yan endüstrisine 53 teşvik belgesi düzenlendiği görülmüştür. Endüstriye verilen yatırım teşvikleri tütün ürünlerini olumlar mahiyette olup tütün kontrolünü zedeler. 39 Firmaya “Komple Yeni Yatırım” için teşvik verilmiştir. Firmalara “KDV İstisnası” uygulandığı, “Faiz Desteği”, “Vergi İndirimi” verildiği, hatta “Yatırıma Katkı” sağlandığı, “Yatırım Yeri Tahsisi” yapıldığı anlaşılmaktadır. Tüm bu yatırım teşvikleriyle, “Nargilelik Tütün Mamülü Üretimi” kapasitesi 2.722.600 KG/YIL, “Sarmalık Kıyılmış Tütün Mamülleri” kapasitesi 1.497.000 KG/YIL, “Yarı Mamül Yaprak Tütün” kapasitesi 950.400 KG/YIL ve “Tütün Ürünleri İmalatı” kapasitesi 1.575.000 KG/YIL artmıştır. Teşviklerle maalesef sarf malzeme üretiminde de, mevcut üretime ek olarak, “Sigara Filtresi” kapasitesi 3.403.866.400 ADET/YIL, “Makaron Üretimi” kapasitesi 18.137.172.800 ADET/YIL artmıştır.

Tanzer Gezer

Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

 

YENI ÜRÜNLER

 

Tütün endüstrisi ürün ve iş planı değişikliğine gideceğini açıklamıştı.

 

Küresel Gençlik Tütün Araştırması (11-17 yaş) Avrupa’nın 17 bölgesinde uygulandı. E-sigara kullananlarda 2014 yılına göre Gürcistan, İtalya’da iki kat artış Latvia’da iki katına yakın artış saptandı. Erkekler ve cep harçlığı fazla olan daha çok e-sigara içiyor. İlk deneyimi 11 yaşında olanlar var. Amerikan 2022 Gençlik Tütün Araştırma sonuçları yeni yayınlandı. Ortaokul ve liselerde 2,5 milyon öğrenci (%9.4) e-sigara içiyor. Gençlerin en sık  tek kullanımlık Puff Bar, Vuse, Hyde markaları tercih ettikleri görülmüştür Son ayda e-sigara kullanım sıklığı ortaokul öğrencileri arasında % 3,3 lise öğrencileri arasında %14,1  Öğrencilerin dörtte biri (% 27) her gün e-sigara kullanmakta, % 85’i aromalı ürünleri tercih etmektedir.

 

Amerikan gençliğinin başına gelenlerin Türkiye’de yaşanmaması için ne yazık ki yeterince önlem alınmıyor. E-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin pazarlanması yasal değilken yüzlerce internet sitesinden serbestçe satılmakta, yasal kargo firmaları ile gönderilmekte, faturalandırılmaktadır.

 

Her geçen gün artan bilimsel çalışmalar bu ürünlerin kullanıldıktan hemen sonra neden oldukları zararları ortaya koymaktır. Nikotin içeren ve içermeyen e-sigaralar “Reaktif Oksijen Molekülleri” açığa çıkarır. Reaktif Oksijen Molekülleri DNA harabiyeti yapar.Enzimleri etkisiz hale getirir. Hayvan deneylerinde de e-sigaraların iltihap mekanizmalarını tetiklediği, DNA hasarı yaptığı, hücre tamiratını duraklattığı, astım ilişkili kimyasalları ative ettiği, akciğer işlevini azaltığı gösterilmiştir.

 

Piyasada 15.000 farklı e-sıvı bulunmakta, 1.000 farklı tatlandırıcı uçucu ve tahriş edici özelliği nedeniyle solunum sistemine tehdit oluşturmaktadır. Meyve , tatlı, baharat, narenciye , çiçek aromaları akciğere daha fazla hasar vermektedir. E-sigara sıvıları Tetrahidrokannabinol veya kısaca THC ve kannabinoid yağ içerebilir.THC esrarın etken maddesidir. Araştırmacılar THC içeren sıvılarda bulunan vitamin E asetat ile EVALI (e-sigara ilişkili akciğer hasarı) arasında ilişki bulmuşlardır.  Avrupa Pediatri Akademisi e-sigaraların aksi ispat edilene kadar tehlikeli kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Prof. Dr. Elif Dağlı

Sağlığa Evet Derneği Başkanı