Ana Sayfa Görüşler Türk Hematoloji Derneği 50. Kuruluş Yıldönümü

Türk Hematoloji Derneği 50. Kuruluş Yıldönümü

 

Prof. Dr. Ahmet Muzaffer DEMİR
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı & Türk Hematoloji Derneği Başkanı

W- Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Muzaffer DEMİR hocamızdan Hematoloji özelinde görüşlerini alacağız. Sevgili Hocam başarılı kariyerinizi paylaşır mısınız?

A.M.D.-Öncelikle bizi konuk ettiğiniz için size ve tüm ekibinize teşekkür ederiz.

Orta öğretimi doğduğum Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde tamamladım. Tıp Fakültesi Lisans eğtimimi 1981-1987 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yaptım. İç Hastalıkları ve Hematoloji Yan Dal uzmanlığımı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki eğitimim ile aldım. 1999-2001 yılları arasında Loyola University Medical Center Hemostasis and Thrombosis Research Laboratories’de doktora sonrası araştırma ve üst uzmanlı çalışmaları yaptım. Antikoagülasyon ve Kanserle ilişkili tromboz konusunda eğitim aldım. 1997 yılından bu yana Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi, 2007 yılından bu yana Hematoloji Bilim Dalı Başkanlığı ve 2016 yılından bu yana Tıp Fakültesi Dekanlığı’nı yürütmekteyim. 2002 yılından bu yana Türk Hematoloji Derneği’nde değişik görevlerde bulundum. Bilimsel alt komite sekreterliği, başkanlığı, araştırma sekreterliği, genel sekreterlik görevlerini üstlendim ve şimdide Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapmaktayım. Aynı zamanda European and Mediterranean League Against Thromboembolic Diseases Derneği’nin 2016-2018 dönem başkanlığını yürütmekteyim.

W- Türk Hematoloji Derneği’nin 50. Kuruluş Yıldönümünü WinAlly olarak kalben kutlarız. Derneğinizin yapısını, misyon ve gelecek vizyonunu, bu özel yıldönümüne ait çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

A.M.D.-Derneğimiz; Sedat Tavat, Arif İsmet Çetingil, F. Reimann, Şeref İnceman, Orhan N. Ulutin, Ayhan Çavdar, Burhan Say, Nail Tartaroğlu, Muzaffer Aksoy ve Mustafa Karaca tarafından 1967 yılında kurulmuş, ülkemizde ve uluslararası düzeylerde hematoloji alanında önemli görevler üstlenen 800’ü aşkın üyesiyle köklü bir uzmanlık derneğidir.

Kuruluşundan bu yana hedefi ülkemizde hematoloji eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve ulusal boyutta standardize edilmesi, hematoloji ve hematolojiyle birlikte çalışan bilim dalları ile bilgi iletişimini sağlamak, bu alandaki çalışma ve araştırmaları geliştirmek, desteklemek, bölge, yöre vb. sınırlamalar olmaksızın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki ihtiyaç sahiplerine hizmet sunmaktır. Bu amaçla hematolojide ve ilgili bilim dallarında çalışanlara mezuniyet öncesi ve mezuniyet sonrası kurs, seminer, çalıştay gibi bilimsel, aydınlatıcı aktiviteleri başarıyla gerçekleştirmektedir.

Tartışmasız bu yıl hepimiz için çok ayrı bir anlam ve öneme sahiptir. Bu yıl içinde üç farklı başlıklar altında çalışmalar düzenlemeyi planladık.
İlki derneğimizin tarihçesini içeren  “50. Yıl Anı Kitabı”,
ikincisi poster çalışması (Hematoloji Sokağı),
üçüncüsü ise 43. Ulusal Hematoloji Kongresi’nde “Özel Bir THD 50. Yıl Oturumu
”.
Bu özel çalışmalarla hem hematoloji tarihini hem de 50. yılımızı taçlandırmayı amaçlıyoruz.

W- Derneğinize ait ve de desteklediğiniz birçok ödül programı var, bunların özellikleri nelerdir?

A.M.D.- Derneğimiz aşağıda yer alan yönergelerle şeffaflık ilkesini benimseyerek Türk hematolojisinin ulusal ve uluslararası düzeyde en iyi şekilde temsil edilmesini amaçlar. Ödül programlarımızla ilgili ayrıntılı bilgi vermem gerekirse;

ULUSLARARASI YAYINLARI DESTEKLEME VE ÖZENDİRME (UYDÖ) PROGRAMI: THD, üyelerinin yaptığı uluslararası yayınları ve yayınlarda yapılan Turkish Journal of Hematology atıflarını destekler.

HEMATOLOJİ ASİSTAN / UZMANLARINA YURTDIŞI DESTEK (HAUD) PROGRAMI: THD 2007’de yürütmeye başladığı HAUD bursu kapsamında THD üyesi hematoloji asistan ve uzmanların yurt dışında geçici eğitim süreçlerini (6 ay ) destekler. Bu programın amacı hematoloji asistanlarının eğitimine destek sağlamak ve hematoloji alanında uluslararası ilişkileri güçlendirmeye ve ortak girişimlere zemin hazırlamaya yönelik köprülerin kurulmasıdır.

YAN DAL UZMANLIK SINAVI (YDUS) BAŞARI BURSU: Burs Türkiye’de hematoloji eğitiminin desteklenmesi ve açığın giderilmesi, bu zor alanın seçilmesi için özendirilmesi amacını taşımaktadır. THD, YDUS’da dereceye girerek hematoloji alanını seçen başarılı hematoloji yan dal uzmanlarını ihtisasları boyunca bursla destekler.

HEMATOLOJİ TEZ KONULU DESTEK PROGRAMI: İç Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlık eğitimi sırasında hematoloji alanında yapılmış başarılı tezlere ödül verilmektir. Bu ödül ile hematoloji alanına öğrencilerin yönlendirmesi, haberdar edilmesi ve yapılacak tezlerin bilimsel nitelik ve niceliklerinin ve sayısının arttırılması hedeflenmiştir.

THD ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ BİLDİRİ ÖDÜLÜ YÖNERGESİ: THD’nin düzenlediği ulusal kongrelerde, kongreye sunulan bildiriler arasından jüri tarafından seçilecek 6 çalışmaya “THD Bildiri Ödülü” verilir. Ödüller 3 ayrı dalda ve her dalda 2 adet olmak üzere verilir.

THD GENÇ ARAŞTIRICILARA KISA SÜRELİ YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIM DESTEĞİ YÖNERGESİ: THD genç araştırıcıların, klinik hematoloji, klinik laboratuvar hematoloji ve deneysel hematoloji alanlarında yurtdışında yapılacak kısa süreli (10 günden kısa) eğitici bilimsel etkinliklere (kurs, seminer, sempozyum, workshop vb.) katılımını burslarla destekler.

ARAŞTIRMA PROJELERİNİ DESTEKLEME PROGRAMI: Türk Hematoloji Derneği (THD), Klinik Hematoloji, Laboratuvar Hematoloji ve Deneysel Hematoloji alanlarında yürütülecek veya yürütülmekte olan bilimsel araştırma projelerini destekler. Bu program sadece araştırma için gerekli tüketilebilir malzeme desteğini kapsar.

W-Ülkemizde Hematoloji eğitiminde yapılması gerekenler nelerdir ve bu konuda bize örnek olacak bir ülke var mıdır?

A.M.D.- Derneğimiz, hematoloji eğitiminde ülkemizdeki en aktif dernektir.

Derneğimiz, 2008-2009’da uygulamaya koyduğu Türk Hematoloji Okulu (THO) Programı ile Yan Dal Uzmanlık Sınavı’nı kazanan yetişkin/çocuk hematoloji bilim dalı araştırma görevlilerine temel hematoloji eğitimi veriyor. Üç yıl süren bu programın, hematoloji yan dal öğrencilerinin bilimsel açıdan temel hematoloji eğitimi alması ve sosyal olarak da birbirlerini tanıma ve tartışma ortamları oluşturmak gibi temel hedefleri vardır. THO tümüyle ders havasında geçmekte, soru cevap kısmına önem verilmektedir. THO’ya hematoloji bilim dalı yan dal eğitimi almakta olan tüm araştırma görevlileri katılabilmektedir. Bu program Avrupa Hematoloji Birliği ve Türk Hematoloji müfredatı temel alınarak hazırlanmış olup ülke düzeyinde hematoloji eğitimini geliştirmeyi hedeflemektedir.

Derneğimiz ayrıca, 2016 yılında mezuniyet sonrası hematoloji eğitimi ve camianın geleceğine yönelik çok önemli katkısı olacağını düşündüğü bir projeyi başlattı. TÜRK KANBİLİM (HEMATOLOJİ) AKADEMİSİ olarak adlandırılan bu proje kapsamında hematoloji alanında hastalık gruplarına özel “Ustalık Eğitim Sınıfları” oluşturulmuştur. Bu sınıflarda, kendini hematolojinin farklı alanlarında uzmanlaşmaya adamış, iyi eğitim almış, yabancı dil bilen, geleceğin ulusal ve uluslararası önemli fikir öncülerinin yetiştirilmesi hedeflenmektedir.

Kongrelerimiz ile de eğitime hız kesmeden devam etmekteyiz.

Dünyanın dört bir yanındaki hematoloji uzmanlarının ve başarılı bilim insanlarının dikkatini çeken ve ülkemizde hematoloji alanında düzenlenen en geniş kapsamlı bilimsel etkinlik olan ve her sene bilimsel içeriği daha da güçlendirilen Ulusal Hematoloji Kongreleri 42 yıldır düzenlemektedir.

Dünyaca tanınmış ve kendi alanlarında otorite kabul edilen uzmanları bir araya getiren, lösemiler, lenfoma, miyelom ve kök hücre aktarımı gibi konu başlıklarının yer aldığı oturumlardan oluşan Lösemi-Lenfoma-Myelom Kongrelerinin ilki 2007, ikincisi 2009, üçüncüsü 2011, dördüncüsü 2013 ve beşincisi 2015 yılında yoğun katılımla düzenlenmiştir.

W- Uzaktan eğitim çalışmalarınızın hedef kitlesi, kapsamı ve aldığınız sonuçlar hakkında bilgi alabilir miyiz ve bu alanda başka projeleriniz var mıdır?

A.M.D.- Dernek olarak yaptığımız bilimsel faaliyetlerin başında düzenlediğimiz okullarımız, kongre ve kurslar geliyor. Bu kategoriye çok önemli bir proje eklendi. “THD Online Eğitimler” ile artık daha çok kişiye, üstelik evlerinden katılabilmenin rahatlığı ile ulaşabiliyoruz. Gelişen teknoloji ile birlikte daha çok üyemize eğitim verebilmek amacıyla uygulamaya konulan bu projenin ilk eğitimi 6 Haziran 2014’te gerçekleştirildi. Günümüze kadar 19 eğitim başarı ile tamamlandı ve çok ilgi gördü. Online eğitimlerimiz artarak devam edecek.

W- Eğitime önem verdiğiniz gayet net, hematolog bulunmayan illerde “Hekimlere Yönelik Temel ve Güncel Hematoloji Eğitimi”düzenlemektesiniz fikir nasıl gelişti, bu konuda aldığınız yol ve kazanımlarınız nelerdir?

A.M.D.- Hedefi ülkemizde hematoloji eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve ulusal boyutta standardize edilmesi olan THD, bu amaca yönelik olarak öncellikle hematolog bulunmayan illerde “Hekimlere Yönelik Temel ve Güncel Hematoloji Eğitimi” kursunu ülkemizin değişik bölgelerinde düzenlemiştir. Bu program İl Halk Sağlığı Müdürlükleri ile ortak olarak düzenlenmektedir. Gittiğimiz her ilde yoğun ilgi gördük. Bugüne kadar; Sinop, Erzurum, Nevşehir, Adıyaman, Sivas, Hatay, Mersin, Denizli, Eskişehir, Aydın, Trabzon ve Gaziantep’te toplantılar düzenledik.

Daha geniş kitlelere ulaşabilmek amacıyla, söz konusu eğitim programlarının görsel kayıtlarının birinci basamak hekimler ve yerel televizyon kanallarıyla başlanmasını hedeflemekteyiz.

W-İlaç sektörü çalışanlarına yönelik eğitimleriniz bulunmakta, buradaki amacınız ve önümüzdeki dönem endüstriye yeni eğitimleriniz olacak mı?

A.M.D.-  “İlaç Endüstrisinde Çalışanlar İçin Hematoloji Eğitimi Programı” başlıklı kursu yılda bir kere düzenlemekteyiz. Kursun amacı hematoloji alanında çalışan ya da çalışmayı planlayan ürün sorumlusu, ürün müdürü, ürün temsilcisi ve ilaç endüstrisi alanında kariyer yapanlara yönelik temel eğitim vermektir. Kurs ile endüstri çalışanlarının hematoloji konusunda bilgileri güncellenmektedir. Kursumuz yoğun ilgi görmektedir, eğitimlerimiz devam edecektir.

W- Tromboz konusuna özel ilgi göstermektesiniz, buradaki önemin kaynağı ve buna dönük yapacaklarınızı alabilir miyiz?       

A.M.D.- Tromboz, dünyada en sık görülen 3 ölümcül kalp-damar hastalığının (Kalp krizi, inme-felç ve venöz tromboembolizm) ortak mekanizmasını oluşturan ve bu hastalıkların oluşumunda yer alan sessiz bir klinik tablodur. Türk Hematoloji Derneği, ‘International Society on Thrombosis and Haemostasis-ISTH” nın başlattığı ve her kıtadan Tromboz ile ilgilenen organizasyonların katıldığı, ‘Dünya Tromboz Günü’ kampanyası ortakları arasında yer almaktadır.

ISTH ulusal ve yerel organizasyonlar ile birlikte tromboza karşı farkındalığı arttırmak için, 13 Ekim tarihini Dünya Tromboz Günü olarak ilan etmiştir. Şu anda, Dünya Tromboz Günü kampanyasına 35’den fazla ülkeden tromboz ve kalp damar hastalıkları ile ilgili dernekler katılmakta ve bu derneklere her gün bir yenisi eklenmektedir. 

Dünya Tromboz Günü’nü İstanbul Barbaros Meydanı’nda yaptığımız çadır etkinliği ile yakın zamanda kutladık. Halkımız hastalıklar konusunda bilgi almak ve ayrıntıları öğrenmek üzere çadır alanına yoğun ilgi gösterdi. Bu etkinlikte öncelikle hareket etmenin sağlıklı yaşam için önemine vurgu yaptık. Halkımızı trombozun riskleri, trombozdan korunma ve tromboz tedavisi konusunda bilgilendirmeyi ve eğitmeyi amaçladık.

W– Nadir Hastalıklar, İlacı Yetim olan ve ICD 11’de adı yeni konmuş hastalıklar var, bu önemli konuya yeterince sahiplenebildik mi? Daha neleri yapmamız gerekiyor, bu konuda akademik çevrelerin sorumluluğu ve ilaç endüstrisinin yapması gerekenler nelerdir? Bu konu özelinde derneğinizin çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz?

A.M.D.- Avrupa Birliği’ne göre sıklığı 2000 kişide 1; ABD’de ise 1/200.000 kişiden azını etkileyen hastalıklar nadir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Tüm dünyada 250-350 insanı etkileyen yaklaşık 6.000-8.000 arasında nadir hastalık bulunuyor.

Geçmişte nadir hastalıklar “yetim hastalıklar” olarak adlandırılmaktaydı. Bunun sebebi nadir rastlanan bu grup hastalıklarla ilgili tanı, tetkik ve tedavi olanaklarının sınırlı olması idi. Öyle ki bu alandaki sağlık profesyonellerinin sayısı oldukça az ve ilaç endüstrisi kar oranı düşük olduğundan AR-GE çalışmalarına önem verilmemekteydi. Bu hastalıklarda kullanılan ilaçlar da “yetim ilaçlar”olarak adlandırılmaktaydı. Sağlık profesyonelleri ile birlikte hastaların çabalarıyla kurulan dernekler, farklı ülkelerde bu hastalıkların farkındalığının artmasını sağladı. Günümüzde uluslararası düzeyde faaliyet gösteren, bu nadir hastalıkların tanı, tetkik ve tedavisine hız kazandıran, uluslararası pek çok hasta derneği mevcuttur.

Yıllardır kullanılmakta olan ICD-10 adı verilen Uluslararası Hastalıkları Sınıflandırma Kılavuzu’nda nadir hastalıkların tanımları bulunmazken 2018 yılında, uygulamaya girmesi beklenen ICD-11 kılavuzunda, nadir hematolojik hastalıklar da listelenmiştir. Bu hastalıklara yönelik ilaç AR-GE çalışmaları ivme kazanmış ve hükümetlerin de yardımıyla bu ilaçlar ulaşılabilir hale gelmiştir.

Türk Hematoloji Derneği Nadir Hematolojik Hastalıklar Bilimsel Alt Komitesi farklı illerde hematoloji uzmanlarına bilgilendirme toplantıları yaparak farkındalıklarını arttırmakta ve güncel bilimsel verilerle hekimleri aydınlatmaktadır.

W- Hemofili hastası sayımız var mıdır? Hemofili hastaları için gen tedavisi mümkün müdür?

A.M.D.- Hemofili tanımlaması altında Hemofili A, B, von Willebrand Hastalığı ve Nadir Faktör eksikliklerini söz edilmektedir. En sık görülen alt tipi Hemofili A olup ülkemizde 4500’de fazla Hemofili A hastası mevcuttur. Diğer hastalıklarla birlikte 6000 civarında hastamız vardır. İleri teknoloji ürünlerinin akılcı kullanımı ve genç hekim nüfusumuzun iyi eğitimi ile bu hastalarımızın yaşam süresi uzadı ve maluliyetleri azaldı. Bu grup hastaların yaklaşık %60’ı 18 yaşın üzerinde erişkin hasta grubundadır. Daha önceden çocuk hekimlerinin izleminde olan hastalarımız artık erişkin hekimlerinin kontrolünde olacaklardır.

Bu hastalıklar genetik kökenli hastalıklar olduğundan gen tedavisi her zaman gündemde olmaya devam etmektedir ve edecektir. Ancak günümüzde şimdilik sadece Hemofili B ile ilişkili umut veren sonuçlar alınmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile uzak olmayan bir gelecekte gen tedavisi iyi bir seçenek olacaktır.

W- Kültürümüzün hematolojik hastalıklara olan katkısı nelerdir? Yaşam biçimi değişikliğine karşı bir direncimiz var mı?

A.M.D.- Türk Hematoloji Derneği olarak tüm hematolojik hastalıklara ait özel günlerde etkinlik düzenliyoruz. Bunun başlıca nedeni halkımızda farkındalık yaratmaktır. Ayrıca toplumda hastalıklara ilişkin bilinci arttırmak ve nedenleri, risk faktörleri, belirtileri ve bulguları hakkında bilgi vererek ölüm ve sakatlıkları azaltmayı amaçlamaktayız. Bu farkındalık ile yaşam biçimimizdeki kötü alışkanlarımızdan arınmayı çabalıyoruz. Halkımızın bilgiye karşı gösterdiği açlık ve bizlere gösterdiği güven bizi cesaretlendirmekte ve bu konuda çabalarımızı arttırmamız gerektiğini göstermektedir. İlaç benzeri bitkisel katkı ürünlerinin bilinçsizce kullanımı konusunda sorunlar yaşamaktayız ve bazı ciddi yan etkilerle hastalarımızın tedavisinde direnç ve olumsuzlarla karşılaşmaktayız.

W- TÜRKÖK projemiz var, bu hayati alanda ilerlememiz nasıldır? Bu konuda istediğiniz sonuçları alabileceğimiz bir tarih var mıdır?

A.M.D.- Bilindiği gibi habis kan hastalıklarının en önemli tedavi yöntemlerden biri akraba veya akraba dışı vericiden yapılan kan kök hücresi naklidir. Kardeş veya akraba uyumlu verici sıklığı çok düşük olduğundan akraba dışı vericileri taramak gerekmektedir. Gönüllü bağışçı-vericilerin doku tiplerinin bilgilerinin düzenli bir şeklide depolanması uluslararası kabul gören doku bilgi bankaları aracılığı ile olmaktadır. Sağlık Bakanlığımızın Kızılay ile yaptığı anlaşma sonucu TÜRKÖK Projesi oluşturulmuştur. İlk 5 yılda 50 bin kordon kanı, 250 bin kök hücre verici adayı kaydı sağlanması hedeflenmiştir. Bugüne kadar yaklaşık 200.000 civarında vericinin doku tipleri toplanmış durumdadır. Gün be gün yurtdışı doku bilgi bankalarına ihtiyaç duyulmadan kendi vericilerimizle nakil sayımız artmaktadır. Bu konuda kesin bir tarih vermekten çok gönüllü verici sayısının artması için çalışmak gereklidir. Bu amaçla sıklıkla halkımızı bilgilendirme toplantıları yapılmakta ve özel günlerde hekimlere ve topluma yönelik toplantı organizasyonları düzenlenmektedir.

W– Ülkemizde hematolojik hastalıkların tedavisinde geldiğimiz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Değerli Hocam sizin ve derneğinizin bu konudaki öncelikleri nelerdir?

A.M.D.- Türkiye’de mevcut ve hemen her gün kullanıma giren yeni hedefe yönelik ilaçlar sayesinde başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.

Ülkemizde bugün hematolojik her türlü hastalığın güncel tedavisi başarıyla uygulanabilmektedir. Bu konuda yeterli bilgi birikimi ilaç, teçhizat ve donanımlı tedavi merkezleri mevcuttur.

Dünyada ruhsatlı olup Türkiye’de henüz ruhsatlanmamış ilaçların da temini ilgili mevzuatla mümkündür. Mevcut durumda ülkemizde hematolojik hastalıklar gelişmiş ülkeler seviyesinde takip ve tedavi edilebilir. Ayrıca Türkiye’de yürütülmekte olan birçok yeni ilaç araştırması sayesinde Türk hastaların geliştirilmekte olan ilaçlara erken erişimi sağlanmaktadır.

Türk Hematoloji Derneği, düzenlediği toplantılar, yayınladığı kılavuzlar ve eğitim kitapları ile Türk hematologların hastalıkların tedavi ve takibi konusunda güncel bilgilerle donatılmasını sağlamaktadır.

W- Hematoloji alanındaki klinik çalışmalar konusunda ülkemizin aldığı pay ve gerçekleşecek çalışmalar tatmin edici mi? Daha fazla klinik çalışma yapabilmemiz nasıl mümkün olabilir?

A.M.D.- Bilimsel çalışmaların sağlıklı, güncellenmiş, kapsayıcı, nitelikli, üst düzey verilere dayanması çok önemlidir. Kanbilim çalışmaları için de bu temel prensip geçerlidir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyada yapılan klinik kanbilim çalışmalarının önemli bir kısmının hasta hizmetleri sırasında nitelikli biçimde kayda alınmış verilerin bilimsel analizlerine dayanmaktadır.

Türk Hematoloji Derneği kayıt sistemlerini kolaylaştırmak, çok merkezli çalışmaları planlamak ve kanbilim merkezlerinin birlikte çalışmasını kolaylaştırmak amaçlı, dünyada benzerleri olan yeni bir çalışma ortamı hazırlamıştır. Türk Kanbilim Ağı (TÜRKBA) adı altında aktivitelerinin görülüp, izlenebildiği web tabanlı bir site 2012 yılında açılmıştır.

Ayrıca Türk Hematoloji Derneği, Türkiye’de hematoloji alanında yapılan tez, klinik ve laboratuvar bilimsel çalışmaları verdiği çeşitli burs ve ödüllerle desteklemektedir.

W- Kan hastalıklarında bir artış söz konusu mudur? Bir artış varsa önlenebilir noktaları nelerdir?

A.M.D.- Kan hastalıklarının dünya genelinde bir artış eğilimi izlenmektedir. Ülkemizde bu eğilim doğrultusunda kan hastalıklarının arttığı söylenebilir. Genel itibariyle, sağlıksız yaşam koşulları, beslenme bozukluğu, modern yaşam tarzı, yeni ortaya çıkan bazı enfeksiyon hastalıkları, hematolojik hastalıkların artışında sorumlu gösterilen etkenlerdir.

W- Hematolojik hastalıkların tedavisinde yüksek teknoloji ilaçların sayısı-kullanımı artmakta ve doğal sonucu olarak maliyette yükselmekte. Maliyeti düşürmek mümkün mü?
Biyobenzer ilaçların gelişimini özellikle yerli üretim açısından değerlendirmeniz nasıldır?

A.M.D.- Sağlık harcamalarının dünya genelinde beklenenden fazla artmasının en önemli etkenlerden biri ilaç fiyatlarıdır.İlaç fiyatlarının düşürülmesi konusunda önde gelen yöntemlerden biri jenerik ve biyobenzer ilaçların günlük pratiğe girmesine bağlıdır. İlgili konu toplantılarımızda önem verdiğimiz bir konudur. Gerek Sağlık Bakanlığımız gerek ise Çalışma Bakanlığımız  ilaç maliyetlerinin dolayısıyla sağlık harcamalarının azaltılması ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin arttırılması amacıyla Türkiye’de jenerik ve biyobenzer/biyoteknolojik ilaçların geliştirilip üretilmesini teşvik etmektedir.

Türk Hematoloji Derneği söz konusu alanda hematolojik hastalıkların tedavisi kapsamında düzenlenen çalıştaylara bilimsel destek vermektedir.

W- Değerli Hocam yakın tarihe yönelik hedeflerinizi ve ileriye dönük planlarınızı paylaşır mısınız?

A.M.D.- Derneğimiz, tüzüğümüzde de yer alan “ülkemizdeki hematoloji ve hematolojiyle birlikte çalışan bilim dalları ile ilgili bilgi iletişimini sağlamak, bu alandaki çalışma ve araştırmaları geliştirmek, desteklemek” ilkesi ışığında ülkemiz hematolojisinin daha ileriye gitmesi ve uluslararası platform ile aynı seviyede tutmayı amaçlamaktadır.

Bu bağlamda Türk Hematoloji Derneği bir taraftan ülke için hematoloji eğitim ve uygulama kalitesini yükseltmeye yönelik çalışmalarına devam ederken diğer taraftan uluslararası derneklerle yaptığı iş birlikleri üzerinden Türk hematologlarının yurtdışında eğitim almasını ve Türkiye’nin uluslararası dernekler düzeyinde temsilini sağlamaktadır.

W- Değerli Hocam Görüşlerinizi Paylaştığınız için Teşekkür Eder, Kalben Muvaffakiyet Dileriz.