Ana Sayfa Manşet “Mevcut olan barınaklar fiziki kapasite açısından tüm sahipsiz hayvanların bakımına uygun değil”

“Mevcut olan barınaklar fiziki kapasite açısından tüm sahipsiz hayvanların bakımına uygun değil”

Ali Eroğlu, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı

Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Başkanı Ali Eroğlu, “(Sahipsiz hayvanlarının barınaklara yerleştirilmesi hakkında) Biz TVHB olarak, kısa zamanda gerek hayvan sağlığının gerekse halk sağlığını korumak amacıyla bu tip önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

 

Geçtiğimiz günlerde Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde kuduz bir köpek tarafından ısırılan Mustafa Erçetin yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirmişti. Bu durum sahipsiz hayvanların sokaklardan toplanması konusunda kamuoyunda tartışılmalara yol açtı. Yaşanan tartışmalar üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konu hakkında açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin konu ile ilgili sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu işi boş bırakmamalıyız” dedi.

Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendirmelerde bulunan TVHB Başkanı Ali Eroğlu, insan ve hayvan sağlığı açısından sahipsiz hayvanlar konusunun hassas bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtti.

“Bu tip önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz”

Eroğlu, sahipsiz hayvanların barınaklara yerleştirilmesi hakkında, “Bu konu hakkında TVHB olarak, kısa zamanda gerek hayvan sağlığının gerekse halk sağlığını korumak amacıyla bu tip önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak mevcut 5 bin 199 sayılı yasanın ilgili maddesinde sahipsiz hayvanlara belediyeler tarafından, yerel yönetimler tarafından alınacak kısırlaştırma, aşılama ve diğer işlemler yapıldıktan sonra da yaşam alanına, sokağa bırakılacak diye de mevzuat var” ifadelerini kullandı.

“Barınaklar fiziki kapasite açısından sahipsiz hayvanların bakımına uygun değil”

Türkiye’deki belediye barınaklarının tüm sahipsiz hayvanları alabilecek kapasitede olmadığını dile getiren Eroğlu, “Ülkemizde bin 398 civarında belediyemiz var. Barınağı olan belediye sayımız da en son rakamlara göre 270 civarında. Dolayısıyla kısa zamanda belediyelerimizin de barınak veya bakımevlerini yapmaları gerekiyor. Mevcut olan barınaklar da fiziki kapasite açısından tüm sahipsiz hayvanların bakımına uygun değil. İlave binalar yapmaya başladı bazı belediyelerimiz. Bunun yanı sıra belediyelerde istihdam edilen veteriner hekimler de önemli. Çünkü hastalıklara karşı gerekli mücadelelerde koruyucu tedbirlerin alınması veteriner ekimlerin aracılığı ile olacak” ifadelerine yer verdi.

“Hayvanlar için teknik ve hijyenik tedbirlerin alınması gerekiyor”

Eroğlu, Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde barınakların, hayvanların yaşam standardına uygun olması gerektiğini vurgulayarak, “Ülkemizdeki popülasyona baktığınız zaman şu andan itibaren bizim üremenin önüne geçebilmemiz lazım. Yani 6-7 milyon hayvandan bahsediliyor. Tabii ki belediye barınaklarımızın bunları alması pek mümkün değil. Bir de hayvan refahı şartlarının oluşturulması gerekiyor. Teknik ve hijyenik tedbirlerin hayvanlar için alınması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

“Kuduz hastalığı yüzde 100’e yakın ölümle sonuçlanan bir hastalık”

Bitlis’teki kuduz olayı üzerine insanların kuduz hastalığı hakkında bilinçlenmesi gerektiğini dile getiren Eroğlu, başıboş köpekler tarafından ısırılması üzerine kuduz hastalığına yakalanan ve yaşamını yitiren Mustafa Erçetin’in ölümünde ihmal oluğunu belirterek, “Çocuk ve ailesinin bir sağlık kuruluşuna köpeğin saldırısına uğradım gibi bir müracaatı zamanında olmadı diye biliyoruz. Eğer saldıran köpek müşahede altına alınmış olaydı, 10 günlük müşahede süresi içinde kişi aşıya başlayacaktı ve hayvanın kuduzdan öldüğü belirlendiği vakit aşılar devam ettirilecekti. Ama böyle bir durum olmadığı için çocuğumuz hayatını kaybetti. Kuduz hastalığı yüzde 100’e yakın ölümle sonuçlanan bir hastalık ama tedbir alındığında, gerekli aşılamalar yapıldığında yüzde 100 önlenebilen bir hastalık. Uluslararası kurum ve kuruluşlar bunu böyle tanımlıyorlar” dedi.

“Yapılması gerekenin sadece 6’da 1’i civarında çipleme yapıldı”

Eroğlu, evcil hayvanlara çip takılması çerçevesinde zorunlu çip takma zorunluluğu süresinin yetişmeyeceğinin altını çizerek şunları kaydetti:

“Mevzuata göre zaten 2021’in sonu köpekler için 2022’nin sonu da kediler ve gelincikler için son gündü. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı Doğayı Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yönetmelikte değişiklik yapıldı. 2022’nin sonuna kadar köpekler, 2023’ün sonuna kadar da kediler şeklinde. Şu anda bizim elimizdeki rakamlara göre 500 bin civarında çipleme oldu. Bu yapılması gerekenin sadece 6’da 1’i civarında. Aralığın sonuna kadar öyle gözüküyor ki yetişmeyecek herhalde kamu otoritesi bu konu hakkında bir tedbir alır diye düşünüyorum. Sonuca gidilebilmesi için sürenin uzaması gerektiğini düşünüyorum.”