Ana Sayfa İlaç GSK, Aiolos Bio’yu Satın Almak İçin Anlaşma İmzaladı

GSK, Aiolos Bio’yu Satın Almak İçin Anlaşma İmzaladı

GlaxoSmithKline (GSK) stratejik bir hamle yaparak Aiolos Bio’yu 1,4 milyar dolar değerinde bir anlaşma karşılığında satın aldı. Bu satın alma, GSK’ya gelecek vaat eden bir astım ilacı olan AIO-001’e erişim sağlayarak solunum yolu tedavi portföyünde önemli bir genişleme olacak.

  • Bu satın alma, klinik olarak doğrulanmış TSLP yolunu hedefleyen, faz II’ye hazır, uzun etkili bir antikor olan AIO-001’i ekleyerek GSK’nın solunum hattını genişletiyor
  • AIO-001, altı ayda bir dozlamayla bakım standardını yeniden tanımlayabilir
  • AIO-001, GSK’nın solunum biyolojisi portföyünü astım hastalarının daha geniş bir bölümüne ulaşacak şekilde genişletme potansiyeline sahiptir

Bu satın alma, GSK’ya, astımlı yetişkin hastaların tedavisi için faz II klinik geliştirmeye girmeye hazır, potansiyel olarak sınıfının en iyisi, uzun etkili anti-timik stromal lenfopoietin (TSLP) monoklonal antikoru olan Aiolos’un AIO-001’ine erişim sağlıyor. nazal polipli kronik rinosinüzit dahil ek endikasyon potansiyeli vardır.

Aiolos Bio, yetişkin astım tedavisi için Faz II klinik geliştirmeye girecek olan uzun etkili bir antikor olan AIO-001’i geliştirdi. İlk olarak Çin’de Jiangsu Hengrui Pharmaceuticals tarafından geliştirilen ve daha sonra Çin dışında Aiolos’a lisanslanan bu ilaç, daha geniş bir astım hastası yelpazesine ulaşma potansiyeli gösteriyor.

Aiolos Bio’nun satın alınmasıyla GSK, özellikle 2022’de tüketici sağlığı birimi Haleon’un ayrılmasının ardından, temel ilaç üretim işini geliştirmeyi hedefliyor.

GSK Bilimsel Baş Sorumlusu Tony Wood şunları söyledi: “Solunum ilaçları konusunda, özellikle de yüksek düzeyde eozinofil veya yüksek T2 inflamasyonu olan IL-5’in neden olduğu hastalıklara yönelik, gurur verici bir mirasa ve derin bir geliştirme uzmanlığına sahibiz. TSLP yolunu hedefleyen, potansiyel olarak sınıfının en iyisi olan AIO-001’in eklenmesi, tedavi seçeneklerinin hala gerekli olduğu düşük T2 inflamasyonu olan şiddetli astım hastalarının %40’ı da dahil olmak üzere mevcut solunumsal biyolojik ürünler portföyümüzün erişim alanını genişletebilir.”