Ana Sayfa Görüşler “Bizim için Kedrion’da Önce İnsan Gelir”

“Bizim için Kedrion’da Önce İnsan Gelir”

Kedrion Türkiye Genel Müdürü Sema Özel Baydar

W- Kedrion Türkiye Genel Müdürü Sema Özel Baydar ile Kedrion Türkiye ve kadınların liderlik anlayışı üzerine sohbet edeceğiz.
Sizi tanıyabilir miyiz, bize kendinizden bahseder misiniz?

Sema Özel Baydar – Elbette. İlaç sektöründe tam 25 yılını dolduran biri olarak, Kedrion Türkiye Genel Müdürü olmadan önce Eczacıbaşı, Abbott ve BPL gibi sektördeki öncü firmalarda çalıştım. İngiltere’den sonra Türkiye seçeneğini değerlendirmek ve kendi ülkemde fark yaratmak beni çok heyecanlandırdı. 25 senelik tecrübem ve Kedrion Türkiye çalışanlarının azmi, nitelikli bakış açıları, sorumluluk sahibi olmaları ile Türkiye’de daha da ileriye gideceğimize eminim.

 

Güven, şeffaflık, işi sahiplenmek ve sonuç odaklı olmak ekibimle birlikte en önem verdiğimiz noktalar. Kedrion Türkiye olarak hastaların yaşam kalitesini artırmak, insandan insana, hayattan hayata köprü olmak için bu değerleri fazlasıyla önemsiyor, tüm iş yapış şeklimizi de bu değerlere göre şekillendiriyoruz.

W- Kedrion Türkiye hangi terapötik alanlarda bulunmaktadır? Kedrion Türkiye’nin yapısı ve hacmi hakkında bilgi alabilir miyiz?
Kedrion ve BPL birleşmesi ile oluşan yeni gücün büyüklüğünü anlamamıza yardımcı olur musunuz?

S.Ö.B.- Kedrion olarak amacımız, Koagülasyon ve Nörolojik Bozukluklar ile Primer ve Sekonder İmmün Yetmezlikler gibi nadir ve ciddi hastalıkları tedavi etmek ve önlemek için insan plazmasından türetilmiş tıbbi ürünler üretmektir.

En büyük hedefimiz, ürünlerimizi Türkiye’deki daha fazla hastaya ulaştırmak. Kedrion olarak, plazma türevleri ve nadir hastalık ilaçları alanında küresel bir oyuncu olarak, dünya çapında 5.300’den fazla kişiye istihdam sağlıyoruz. Ürünlerimizi dünya çapında 100’den fazla ülkeye dağıtıyoruz. Kedrion’un tüm dünyada toplam 7 üretim tesisi bulunmaktadır ve İngiltere’deki BPL tesisimiz, üretim ağımıza en son eklenen tesisimizdir. Bunun yanı sıra, ABD’de 73 plazma toplama merkezi ve Avrupa’da da 5 plazma merkezimiz bulunuyor.

W- Kedrion Türkiye’nin bulunduğu terapötik alanın globalde ve Türkiye’deki büyüklüğünü ve de gelişmesini anlamamıza yardımcı olur musunuz?

S.Ö.B.- Kedrion olarak, ürünlerimizden faydalanan kişilerin sağlığı kadar, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki toplumları ve bireyleri de önemsiyoruz. Nadir hastalıklarla mücadele eden insanlara daha sağlıklı bir yaşam sunmak için ülkemize sürekli yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu hizmeti sorumlulukla yerine getirirken, yenilik ve son teknoloji ekosistemi sağladığı sürekli büyümeyle katkıda bulunmayı amaçlıyorken inovatif tedavilerle nadir hastalıkları olan hastaların yaşam kalitesini artırmayı da hedefliyoruz.

Kedrion Türkiye olarak, nadir hastalıkların tanı ve tedavi süreçlerine katkı sağlamak için çeşitli planlarımız bulunmaktadır. Bu planlar arasında sağlık profesyonellerine eğitim ve bilgilendirme programları düzenlemek, hastaların ilaca erişimini kolaylaştırmak ve toplumsal farkındalığı artırmak yer alıyor. Ayrıca, yerel sağlık otoriteleriyle iş birliği yaparak hastalıkların tanı ve tedavi standartlarını iyileştirmeyi ve hastalara daha iyi hizmet sunmayı hedefliyoruz.

W- Nadir Hastalıklar gibi çok kritik alanlarda tedaviler sunmaktasınız, bu alanın özelliği ve önemi hakkındaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

S.Ö.B.- Nadir hastalıklar, genel nüfusun yaklaşık %6-8’ini etkileyen kronik, ilerleyici bozukluklardır. Nadir hastalıkların %80 kadarı genetik orijinlidir. Küresel olarak 6.000 ila 8.000 arasında nadir hastalık tanımlanmıştır. Bunlara her yıl 3 ila 4 yeni hastalık eklenmektedir. Nadir hastalıkların birçoğu yaşamın ilk yıllarında ya da çocukluk yaşlarında ortaya çıkıyor. Hastalar ve aileleri, tanıda gecikme, hastalığın yetersiz yönetilmesi, bilgi ve kaynak eksikliği vb. gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor.

Nadir hastalık tanımı dünyanın çeşitli bölgelerinde, hatta ülkeden ülkeye değişmektedir. ABD’de 200.000’den az sayıda hastayı etkileyen, Japonya’da ise 50.000’den az sayıda hastayı etkileyen hastalıklar nadir olarak nitelendirilmektedir. Buna karşılık Avrupa Birliği’nde (örneğin ORPHANET) ve Türkiye’de 2.000 kişide 1 kişiyi etkileyen hastalıklar ‘nadir hastalık’ olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra, Behçet Hastalığı, Akdeniz Anemisi, Ailevi Akdeniz Ateşi gibi hastalıklar dünyanın çeşitli bölgelerinde nadir hastalık olarak görülürken ülkemizin de dahil olduğu Doğu Akdeniz Bölgesi ve çevresinde bu hastalıklar sık görülmektedir.

Nadir Hastalıklar güncel tanıma göre 2000’de 1’den daha az sayıda görülen hastalıkları ifade eder. Literatürde yaklaşık 8000 nadir hastalık tanımlanmıştır. Hastaların yaklaşık %50’sini çocuklar oluşturmaktadır. Türkiye’de 5 milyon, dünyada ise yaklaşık 300 milyon kişi nadir bir hastalığa sahiptir. Ülkemizde etkilenen çocuk sayısı 3.5 milyondur. Çocuklarda ilk yaşta ölüm nedenlerinin %35’i, 5 yaştan önce ölümlerin ise %30’u nadir hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Çoğu genetik kökenli olan bu hastalıklarda akraba evlilikleri hastalık sıklığını, ikiye katlamaktadır.

Nadir hastalıklara gereken önemin verilebilmesi, hastaların hak ettikleri erken tanı, optimum tedavi ve desteğe kavuşabilmeleri için en önemli adımlardan biri farkındalıktır. Bir halk sağlığı sorunu olan nadir hastalıklar konusunda, hastaların ve ailelerinin tanı ve tedavi sürecinde yaşamakta oldukları sorunları dile getirebilmeleri, toplumda farkındalık arttırılması büyük bir öneme sahiptir.

Ne yazık ki nadir hastalıklardan etkilenen insanlar teşhis konusunda gecikmelerle karşılaşabiliyorlar. Bu gecikmelerin temelinde, yetersiz sosyo-sağlık kaynakları, gerekli tedavilere ulaşamama, sınırlı bilgi veya referans merkezleri ve uzmanlara erişim gibi zorluklar yatıyor.

W- “Great Place to Work” sertifikasının sahibi oldunuz, bu başarı nasıl geldi?

S.Ö.B.- Kedrion olarak çalışma arkadaşlarımızın mutlu olduğu bir çalışma kültürü yaratabilmiş olmak bizim için çok değerli. Ocak ayında kurum kültürlerini ve çalışan deneyimini değerlendiren bağımsız araştırma kurumu Great Place to Work Enstitüsü tarafından verilen “Great Place to Work” sertifikasının sahibi olduk.

Sertifikalandırma sürecindeki değerlendirmeler; çalışanlara yönelik takım ruhu, gurur, saygı, hakkaniyet ve güvenilirlik alanlarındaki detaylı anketlerle belirlenen “Great Place to Work” sertifikası ile Kedrion Türkiye olarak, başarılı insan ve kültür uygulamalarını tescillemiş olduk.

İnsan odaklı yaklaşımı kurum kültürümüzün her basamağında koruyan bir çalışma hayatı sağlamak için sürekli olarak kendimizi yeniliyoruz. Çalışanlarımızın da bu samimi çabamızı görerek, şirketimizdeki deneyimlerini olumlu olarak değerlendirmesi bizler için gurur verici. Hem sektörümüz hem de ülkemiz için özveriyle çalışan bir ekibe sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Çalışan memnuniyetini doğrudan ve bağımsız bir şekilde ölçen bu analiz süreci sonucunda “harika bir iş yeri” olarak değerlendirilmekten dolayı gurur duyuyoruz.

W- Sizin İnsan Kaynakları olarak yürüttüğünüz bir de programınız var; KEDlife. “KEDLife” programınızın içeriğini açabilir misiniz ve hedefleri nelerdir?

S.Ö.B.- Kedrion olarak KedLife adı altında şirket çalışanlarımıza yönelik bir programımız bulunuyor. KEDLife’ta çalışanlarımızın sağlığı ve mutluluğunu odak noktası yaptık. Sloganımız “Sağlıklı Yaşa, Mutlu Yaşa”. Programın içinde check-up’tan yürüyüşe, meditasyondan hayat boyu öğrenmeye kadar pek çok alan var.

KEDLife programında en çok önem verdiğimiz kategorilerden biri de topluma katkı sağlamak. Araştırmalara göre insanın mutluluk çizelgesinde en mutlu olduğu anlar başkalarına fayda sağladığı anlardır. Dolayısıyla, bizim de amacımız çalışanlarımız için bu anları artırmak ve motive olmalarını sağlamak. Bu programı her ay çalışanlarımızla yaptığımız toplantılarla daha da geliştiriyoruz. Bu programda diyetisyen danışmanlığı, günlük 15 dakikalık masa başı egzersiz buluşmaları, ofiste yürüyüş bandıyla hareket imkânı ve yürüyüş takımlarıyla çalışanların birbiriyle yarışarak belirlediğimiz hedefleri gerçekleştirmelerini sağlıyoruz. Aynı zamanda sağlıklı atıştırmalıklarla çalışanın sağlıklı beslenmesine destek oluyoruz ve sezonsal farklılıklarla smoothieler’den içeceklere kadar birçok farklı deneyim imkânı sunuyoruz. Çalışanımızla beraber karar alıyor, onlardan aldığımız geribildirime göre de KEDLife programımızı revize ediyoruz.

W- Kurum kültürünüzden bahseder misiniz?

S.Ö.B.- Kedrion’da, insan ve insanlık temel değerlerimizin merkezinde yer alır. Kedrion’un odak noktasında, hastalardan bağışçılara, çalışanlardan doktorlara ve derneklere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan, insana ve insanlığa verdiği değer ve önem bulunmaktadır. Bu önemi plazma bağışçısından hastaya kadar ulaşan yolculuktaki tüm paydaşlarımız için hissediyor ve bu şekilde çalışıyoruz. Çünkü ancak bu şekilde Kedrion’a ve ürünlerimize güvenen her birey en üst düzeyde bakım alabilir.

Öte yandan, çalışanlarımız şirketin başarısında vazgeçilmezdir. Çalışanlarıyla beraber Kedrion hem Türkiye’de hem de uluslararası platformda cesaret, doğruluk ve bütünlük ilkeleriyle hareket eder ve sürdürülebilir bir etki yaratma konusunda somut adımlar atar.

W- Kadın toplumun en etkili, yönlendirici, birleştirici ve koruyucu unsurudur, kadın liderliğinin farklılıkları nelerdir?

S.Ö.B.- Kadın ya da erkek ayırt etmeksizin bir genel müdür, bir lider olarak büyük bir sorumluluk hissediyor ve şirketimizdeki tüm bireylerin de en başta kendi işlerinin lideri olarak liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını teşvik etmek için çaba sarf ediyorum. Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitlik ve adalet, iş dünyasında daha güçlü ve sürdürülebilir bir gelecek için önemlidir. Hep birlikte, herkes için daha iyi bir iş ortamı oluşturabiliriz. Birbirimize destek olarak, herkesin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olabiliriz. Tüm iş hayatında insanı odak noktası yapmanın geleceğe yönelik yatırımda ana konu olduğunu belirtmek isterim. Bizim için Kedrion’da önce insan gelir.

Bunların yanı sıra, kadınların kariyer yolculuklarında kendilerine güvenmeleri ve hedeflerine sadık kalmalarını önemsiyorum. Kadınları kendilerine güvenmeye, hedeflerinden sapmamaya ve kararlılıkla engelleri aşmaya teşvik ediyorum. Sınır; çevremiz değil, başkaları değil çoğu kez kendimiz, düşüncelerimiz olmalı.

W- Kedrion Türkiye’de ekip yapınız ve kadın istihdamınız nasıldır?

S.Ö.B.- Kedrion Türkiye olarak donanımlı, alanında uzman kişilerden oluşan bir yönetim ekibimiz var. Hem kendi sektörümüzde hem de ötesinde pozitif bir etki yaratmak için cinsiyet eşitliğine büyük önem verirken, iş gücü demografimiz tamamen eşit oranda erkek ve kadın istihdamını göstermektedir. Kadınların hem şirketimizde hem de sektörümüzde tam ve eşit katılımı ile aktif rol almalarının dünyamızda fark yaratacağına inanıyorum.

Tüm çalışanlarımızın eşitliğe, saygıya ve adalete dayalı bir ortamda çalışmalarını sağlamak için sürekli çaba gösteriyoruz. Çalışma yerimizde çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı destekleyen alanlar sunarak sadece doğru olanı yapmakla kalmıyor, aynı zamanda markamızın başarısı için de kritik öneme sahip olan bu alanları korumak için var gücümüzle çalışıyoruz.

W- Vizyonel hedeflerinizi ve yol haritanızı paylaşır mısınız?

S.Ö.B.- 2023 yılında ilk odaklandığımız nokta insan kaynaklarındaki iyileştirmeler oldu. 2024 yılında bir önceki yılda yaptığımız iyileştirmelerin meyvelerini toplamaya başladık. Daha önce de belirttiğim gibi, odağımız hep insan. Kedrion Türkiye olarak, plazma kaynaklı tedavilerle hastaların tedavi süreçlerine katkı sağlamak için çeşitli planlarımız bulunuyor. Bu planlar arasında sağlık profesyonellerine eğitim ve bilgilendirme programları düzenlemek, hastaların ilaca kolay erişimini sağlamak ve toplumsal farkındalığı arttırmak yer alıyor. Ayrıca, yerel sağlık otoriteleriyle iş birliği yaparak plazma kaynaklı tedavi standartlarını iyileştirmeyi ve hastalara daha iyi hizmet sunmayı hedefliyoruz.

W- Sayın Sema Hanım değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür eder, kalpten başarılar dileriz.