Ana Sayfa Hukuk&Etik BEN MAGAZİN TIBBI MENSUBU, MEDYATİK BİR DOKTORUM, VAR MI İTİRAZI OLAN

BEN MAGAZİN TIBBI MENSUBU, MEDYATİK BİR DOKTORUM, VAR MI İTİRAZI OLAN

Prof. Dr. Temel Yılmaz Habertürk gazetesinde “Magazin tıbbı ve medyatik doktorlar” başlıklı yazısında magazin tıbbını şöyle tanımlıyor(1):

Magazin tıbbı, kısa tanımıyla, uzmanlık alanının olmadığı bir konuda geniş kitleleri ilgilendiren hastalıklarla ilişkili ilgi toplamak ya da rant amacıyla, henüz kanıtlanmamış hatta üzerinde çalışılmamış, doğruluğu bilinmeyen bilgilerle hastalıkların yönetilmeye çalışıldığı alan olarak tanımlanabilir.”

**

Evet, magazin tıbbı diye bir tıptan söz edilebilir ama yukarıdaki tarifi eksik ve de hatalı buluyorum.

BİR: Bu tarifte magazin tıbbının benim de hep tenkit ettiğim bir kısmı magazin tıbbının tamamı gibi ve halk sağlığına aykırı ve de sakıncalı bir şey gibi gösteriliyor.

Bu, yanlış işler yapan birkaç polis veya hâkim yüzünden emniyeti, adaleti ve tüm polisleri, hâkimleri suçlu göstermekten farklı bir şey değil.

İKİ: Ayrıca yazı sanki magazin tıbbı gibi magazinin de kötü bir şey olduğu algısı yaratıyor.

Kesinlikle doğru değil, tabii ki magazinin de iyisi kötüsü vardır ama magazin medyanın en önemli dallarından biridir.

Dilerim gazetenin magazincileri bu aşağılamanın altında kalmaz, yazarlarının ya usulüne “uygun” kulağını ya da “uygunsuz” resmini  çekerler.

Medyatik doktorun tarifi

Yazıda medyatik doktorlardan da söz ediliyor ama tarifi yok ve iyi ki de yok çünkü yazar muhtemelen bunu da eksik ve yanlış tanımlayacaktı.

Medyatik doktor, kısaca sık sık yazılı ve görsel medyada kendine yer bulan biri olarak tarif edilebilir, bir tür medya maymunudur.

Kısa süreli medyatik doktor olmak kolaydır, bir iki sıra dışı şey söylersiniz, manşetlere bile çekilirsiniz ama bilginiz, birikiminiz yeterli değilse saman alevi gibi söner gidersiniz.

Bu âlemde kalıcı olmak kolay iş değildir ve benim gibi senelerdir sahnelerden inmeyenlerin sayısı oldukça azdır.

Bunlar sadece kendilerine ve bilgilerine güvenen; sürekli okuyan, öğrenen, araştıran; laf söylemesini, yazmasını çizmesini bilen kişiler değildir, fıtratın da rolü büyüktür.

Ezcümle, medyatik doktor olmak öyle kolay bir iş değildir, vesselam.

Magazin tıbbını ve medyatik doktorları bir de benden dinleyin

Magazin tıbbını ve medyatik doktorları gelin bir de 30 seneye yakındır bu işin içinde olan birinden, kaşarlanmış medyatik bir doktordan yani benden dinleyin.

Bana göre magazin tıbbı kısaca, tıpla ilgili bilgilerin (sağlıklı olma, sağlığı koruma, hastalıklar gibi) halka onların anlayabilecekleri bir dil ve üslupla verilmesidir.

Bir tıp kitabı veya tıp dergisini tıp eğitimi almamış, tıbbi tabirlere yabancı sıradan bir insanın anlaması, bilgi edinmesi, faydalanması çok zor ve hatta imkânsızdır.

Magazin tıbbı, işte bu tıp bilgilerine sahip olmayanlara bu bilgileri onların anlayacağı popüler bir dille aktarma sanatıdır ve bence modern tıp kadar da önemlidir.

Dünya tıbbı magazin tıbbından öğreniyor

Magazin tıbbı sadece bize özgü de değildir, bugün başta USA olmak üzere dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde medyanın en çok ilgi çeken alanlarından biridir.

“Sağlık” bölümü olmayan bir gazete, dergi veya internet sitesi muhtemelen yoktur.

Bilimsel tıp kendini, tıp dergileri, tıp kitapları, kongre, sempozyum ve benzeri bilimsel etkinliklerde, magazin tıbbı ise yazılı medya (gazete, dergi, internet siteleri), görsel medya (televizyon ekranları) veya sosyal medyada (twitter, facebook, instagram vb) ifade eder.

Buna göre, magazin tıbbının mekânı, bilimsel kitap ve dergiler veya bilimsel toplantılar değil gazete, dergi ve diğer haberleşme alanlarıdır.

Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler

Magazin tıbbını tenkit eden “Magazin tıbbı ve medyatik doktorlar” başlıklı yazı da tipik bir magazin tıbbı yayını örneğidir ve yazarı da bu tıbbın müntesibi olduğunun farkında dahi değildir.

Çünkü böyle bir makale ne dil, ne metot, ne ifade ve ne de kullanılan görsel malzeme sebebiyle hiçbir bilimsel dergide kendine yer bulamaz.

“Kan şekerine baktığı” anlaşılan kel alaka bu sarışın ve güzel genç kız resmine de ancak magazin tıbbı yayınlarında rastlanabilir.

Yazarın magazin tıbbı yazılarından örnekler

Birkaç makalesine göz gezdirdiğimizde magazin tıbbını yerden yere vuran yazarın magazin tıbbı ile nasıl hemhâl olduğu ortaya çıkıyor.

“Diyabetli 50 kadın ve Başakşehir’ in uğuru” başlıklı yazısı da tam bir magazin tıbbı haberi örneği (2).

Yazıda “… çoğu hayatında ilk kez bir maç görmüş, yemenisiyle, dantelli başörtüsüyle o 50 kadın, Başakşehir Futbol Kulübü’nün uğuru oldu” derken, kırdığı potun farkında bile değil.

Bu kadınlar ancak birkaç bin taraftarı olan bir takıma uğur olurken milyonlarca insanın gönül verdiği kulüp için de uğursuz olmuyorlar mı, 50 kadın maça gitti, memleketin diyabet meselesi hȃlloldu, öyle mi?

Ne güzel, her hastalıktan 50’ şer kişiyi Başakşehir’ in maçlarına götürelim, hem onlar kazansın, hem ne kanser, ne kalp krizi, ne romatizma, ne Alzheimer.. başka bir hastalık kalmasın!

Hastalıkları ilaç şirketleriyle önlemeye kalkmanın sonu hüsrandır

“Diyabet Parlementosu’ nun kahramanları” başlıklı makaleyi de yazarın Başkanı olduğu Türkiye Diyabet Vakfı’ nın endüstri ile ilişkilerini göstermesi bakımından çok faydalı buldum.

Diyabeti ilaç ve gıda şirketlerinin katkılarıyla önlemeye ve tedaviye kalkarsanız diyabetin her on senede bir katlanması da kaçınılmaz olur (3).

Hatırlarsanız Türk Kardiyoloji Derneği de margarin firması ile “Kalbini sev değerini bil” kampanyası düzenlemişti, kalp hastalıkları aldı başını gitti (4).

Yazarın iftiharla bahsettiği, diyabet festivali, diyabet köyü, diyabet parlamentosu, diyabet resepsiyonu gibi memleketin yarasına merhem olmayan eylemler de ancak kocaları Holding patronu kadınların sosyal sorumluluk projesi olabilir ve magazin sayfalarına yakışır (5).

Dinime küfreden bari Müslüman olsa

Magazin tıbbı, tabiatı gereği suiistimale yatkındır ve bunu farklı saiklerle kendi menfaati için kullananlar da tabii ki çıkıyor ve çıkacaktır.

Bunu tenkit etmek de elbette çok haklı ve doğrudur.

Ne var ki iş rant toplamaya geldiğinde, modern tıp magazin tıbbını çeşmeye götürüp susuz getirir.

Sitemde “İlaç Endüstrisi” bölümündeki yüze yakın yazımın neredeyse tamamı endüstrinin kucağında oturan modern tıbbın rezilliklerini dile getiriyor (6).

Bunlardan birkaçının başlığını vermekle yetiniyorum:

Dergi editörleri de endüstriden para alıyor (7),

Doktorların yarısı ilaç endüstrisinden para alıyor (8).

FDA uzmanları ilaç şirketlerinin adamı çıktı (9).

Dünya tıbbına yön veren kuruluşla endüstrinin gizli ilişkileri (10).

Bir dilim pizza bile doktorların pahalı ilaç yazmasına yetiyor (11).

Taraflı araştırmalarla doktorların beyni yıkanıyor (12)

Modern tıbbın çaresiz derdi: Çıkar ilişkileri (13)

Evet, modern tıp suçludur ama bu kötü örnekler modern tıbbın kötülenmesi için argüman olamaz  (14).

Aynı durum magazin tıbbı için de geçerlidir; içlerinde birkaç tüccar ve ahlȃksız var diye bunu da külliyen karalamak insafa ve adalete sığmaz.

Rantın vüsatına bakarsak modern tıp magazin tıbbının eline su bile dökemez, hatırlatırım!

Gelelim neticeye

BİR: Bu vesile ile modern tıbbın insanları yanlış beslenme tavsiyeleri ile nasıl aldattığını yılmadan, korkmadan büyük bir cesaretle senelerdir dillendiren, milleti modern tıbbın derin narkozundan çıkaran Canan Karatay Hoca’ mızın ellerinden öpüyorum.

İKİ: Magazin tıbbının çaylak yani yeni kuşak mensubu Temel Yılmaz arkadaşıma, kaşarlanmış “hocalarına” kalem kaldırırken çok dikkatli olmasını tavsiye ediyorum.

Daha dün bir, bugün iki: Cin olmadan adam çarpmaya kalkmasın.

ÜÇ: Kimse de boyuma bosuma, soyadıma bakıp da beni “küçük” görmeye kalkmasın, ayağını denk alsın, benimle tartışacak adamın zıplarım, alnını karışlarım.

Kaynaklar:

1. http://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-temel-yilmaz/1757094-magazin-tibbi-ve-medyatik-doktorlar

2. http://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-temel-yilmaz/1728507-uzun-yasamin-anahtari-dost-bakteriler-mi

3. http://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-temel-yilmaz/1718745-diyabet-parlamentosunun-kahramanlari

4. http://ahmetrasimkucukusta.com/2011/12/15/haftanin-haberi/turk-kardiyoloji-dernegi-yag-firmasiyla-isbirliginde/

5. http://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-temel-yilmaz/1709238-siz-de-diyabetli-olabilirsiniz

6. http://ahmetrasimkucukusta.com/kategoriler/yazilar/tip-yazilari/ilac-endustrisi/

7. http://ahmetrasimkucukusta.com/2017/11/30/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/dergi-editorleri-de-endustriden-para-aliyor/

8. http://ahmetrasimkucukusta.com/2017/05/06/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/doktorlarin-yarisi-ilac-endustrisinden-para-aliyor/

9. http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/10/02/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/fda-uzmanlarinin-foyasi-ortaya-cikti/

10. http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/07/13/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/dunya-tibbina-yon-veren-kuruluslar-endustri-tarafindan-yonlendiriliyor

11. http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/06/22/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/bir-dilim-pizza-bile-doktorlarin-pahali-ilac-yazmasina-yetiyor/

12. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/09/26/yazilar/tip-yazilari/grip-tip-yazilari-yazilar/tarafli-arastirmalarla-doktorlarin-beyni-yikaniyor/

13. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/04/23/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/modern-tibbin-caresiz-derdi-cikar-iliskileri/

14. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/07/05/yazilar/elestirel-yazilar/ilac-endustrisi/modern-tip-aklini-basina-almazsa/

Not: Bu serinin ilk yazısı “Diyabet hayat boyu süren bir hastalık değildir“:

http://ahmetrasimkucukusta.com/2017/12/07/yazilar/tip-yazilari/beslenme/diyabet-hayat-boyu-suren-bir-hastalik-degildir/