Sydney Üniversitesi öncülüğünde yapılan ve JAMA Network Open’da yayınlanan yeni bir araştırma, sosyal medya fenomenlerinin (influencerlar) Instagram ve TikTok’ta tıbbi testler hakkında “ezici bir çoğunlukla” yanıltıcı bilgiler yaydığını ortaya koydu. Araştırmacılar, yaklaşık 200 milyon takipçiye sahip sosyal medya hesapları tarafından paylaşılan 900’den fazla gönderiyi analiz etti. Bu gönderilerin büyük bir kısmının bilimsel kanıtlara dayanmadan testleri tanıttığı, finansal çıkarlar içerdiği ve olası zararlarından bahsetmediği belirlendi.
JAMA / Social Media Posts About Medical Tests With Potential for Overdiagnosis
Soru Sosyal medya paylaşımlarında, aşırı teşhis veya aşırı kullanım potansiyeli olan popüler tıbbi testler nasıl tartışılıyor?
Bulgular 194 milyondan fazla takipçisi olan hesap sahiplerinin 982 sosyal medya gönderisinin kesitsel analizinde, %87,1’i faydalardan, %14,7’si olası zararlardan, %6,1’i aşırı tanıdan ve %6,4’ü bilimsel kanıtlardan bahsetti. Hekimlerin gönderilerinde zararlardan bahsetme olasılığı daha yüksek ve testi tanıtma olasılığı daha düşüktü.
Anlamı Bu bulgular, aşırı teşhis veya aşırı kullanım potansiyeli olan tıbbi testler hakkındaki sosyal medya paylaşımlarının büyük ölçüde yanıltıcı olabileceğini ve olası zararlardan bahsetmediğini, bu nedenle halkı korumak için etkili düzenlemelere acil ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
Analiz Edilen Testler ve Riskler
Araştırmada beş tartışmalı tıbbi test ele alındı:
Tüm Vücut MRI Taraması: 500’e yakın rahatsızlığı tespit ettiği iddia edilse de, sağlıklı bireyler için faydası kanıtlanmamış olup gereksiz teşhis ve tedavi riski taşıyor.
50 Kanserin Erken Teşhisi Testleri: Klinik çalışmalar henüz tamamlanmamış olmasına rağmen, faydaları abartılıp zararları göz ardı ediliyor.
AMH (Anti-Müllerian Hormon) Testi: Doğurganlığı ölçtüğü iddia edilen test, bilimsel olarak kesin sonuçlar vermediği halde yanlış beklentiler yaratıyor ve gereksiz tıbbi müdahalelere yol açabiliyor.
Bağırsak Mikrobiyomu Testi: Faydaları bilimsel olarak tam olarak kanıtlanmamış olmasına rağmen, çeşitli hastalıkların önceden tespit edilmesini sağladığı iddia ediliyor.
Testosteron Testi: Erkeklik ve cinsel performans üzerine abartılı iddialarla pazarlanıyor, ancak tedavinin uzun vadeli güvenliği belirsiz.
Araştırma Bulguları
Gönderilerin %87’si testlerin faydalarından bahsederken, yalnızca %15’i olası zararlarından söz etti.
Sadece %6’sı aşırı teşhis veya gereksiz tedavi riskine değindi.
%6’sı bilimsel kanıtlara dayanırken, %34’ü kişisel hikayelerle desteklendi.
Influencerların %68’i testlerin tanıtımında finansal çıkar sahibiydi.
Yanıltıcı Bilgi ve Halk Sağlığına Etkileri
Araştırmaya liderlik eden Dr. Brooke Nickel, “Erken tarama kisvesi altında sağlık kontrolü sunuluyor, ancak bilimsel kanıtlar bu testlerin birçoğunun gereksiz olduğunu gösteriyor,” dedi. Dr. Nickel, sosyal medya paylaşımlarının bireylerde gereksiz kaygı yaratabileceğini ve yanlış yönlendirmeler nedeniyle maddi kayıplara yol açabileceğini belirtti.
Bond Üniversitesi’nden Dr. Ray Moynihan ise, “Sosyal medya tıbbi yanlış bilginin yayılması için açık bir kanal haline geldi. Bu, halk sağlığı krizine yol açabilecek bir sorun,” dedi.
Sonuç ve Öneriler
Araştırmacılar, sosyal medyada tıbbi testlerin tanıtımı konusunda daha sıkı düzenlemelerin gerekliliğine dikkat çekiyor. Tıbbi bilgilerin denetlenmesi ve halkın daha bilinçli hale getirilmesi gerektiği belirtiliyor. Dr. Josh Zadro, “Yanıltıcı tıbbi bilgilerin yayılmasını engellemek için sosyal medya platformları daha sıkı kurallar getirmelidir,” diyerek konuya dair aciliyetin altını çiziyor.