Sağlık Bakanlığı, üniversitelerde akademik kadrolarda görev yaparken, mesai sonrasında özel muayenehanede hizmet verenlerle ilgili bir genelge yayımladı. Genelgede 18.01.2014 tarihinden sonra açılan muayenehanelerin kapatılması istendi. Genelge sonrası özel muayenehanesi olan çeşitli üniversitelerdeki çok sayıda profesör, doçent ve doktor öğretim üyesinin görevlerinden ayrılma kararı aldığı öne sürüldü.
Öğretim üyelerinin mesai saati dışında hizmet verdikleri muayenehanelerle ilgili yıllardır süren belirsizlik, mahkemelerin verdiği çelişkili kararlardan sonra, Sağlık Bakanlığı’nın genelgesi ile tartışmalar tekrar alevlendi.
Sözcü’den Latif Sansür’ün haberine göre, Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolunay imzasıyla 81 ilin sağlık müdürlüklerine gönderilen genelgede, Anayasa Mahkemesi’nin bu yılın şubat ayında ele aldığı bireysel başvuruyla ilgili kararı hatırlatıldı. Karar çerçevesinde üniversitelerde profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi olarak görev yapanların 18.01.2014 tarihinden sonra açtıkları özel muayenehanelerin kapatılması istendi.
YENİ BAŞVURULAR KABUL EDİLMEYECEK
Genelgede, “Anılan tarihten önce faal muayenehanesi bulunmayan öğretim üyelerinin yeni muayenehane açma taleplerinin reddedilmesine yönelik idaremiz işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmamakta olup, bu kapsamdaki yeni muayenehane açma taleplerinin kabul edilmeyeceği, 18.01.2014 tarihinden önce faal muayenehanesi bulunmayan öğretim üyeleri tarafından her ne suretle olursa olsun açılmış bulunan muayenehanelerin faaliyetlerine son verilmesi gerekmektedir” denildi.
‘ÜNİVERSİTELERİN İÇİ BOŞALTILMAK İSTENİYOR’
SÖZCÜ muhabirine konuşan öğretim üyeleri, özel muayenehane açan birçok üniversitedeki akademisyenlerin görevlerinden ayrılmak için başvurduğunu, bazılarının emeklilik dilekçelerini vermeye, kimisinin istifa etmeye başladığını, kararın değişmemesi halinde birçok akademisyenin istifa etmeyi düşündüğünü söyledi.
Bakanlığın genelge ile öğretim üyeleri üzerindeki baskıyı arttırdığını söyleyen akademisyenler, “Üniversitelerin içi boşaltılmak isteniyor. Kıdemli hocaların çelişen mahkeme kararlarına dayanarak, büyük masraflarla açtıkları, mesai sonrası gittikleri muayenehaneleri kapatılıyor. Hocalar adeta istifaya zorlanıyor. Bu durumda öğrenci ve asistan eğitiminin çok aksayacağı kesin. Bu işten tek yararlanacak kesim özel hastaneler” diyerek İzmir’deki Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi’ndeki pek çok hocanın emeklilik dilekçesi verdiğini, üniversite hastanelerinde zaten muayene sırası bulamayan vatandaşların ve eğitim gören öğrencilerin büyük sıkıntı yaşayacağını dile getirdi.
‘DANIŞTAY’DA BEKLEYEN 1400 DOSYA VAR’
Kapatma kararının 2014 yılından önce muayenehanesi olanları kapsamadığına, bunun da adaletsizlik ve rekabet kurallarına aykırı olduğuna dikkat çeken akademisyenler, “Bir garabet de 2014 yılından önce muayenehane açanlara dokunulmaması. Böyle bir saçmalık olur mu? Şu anda Danıştay’da 1400’e yakın profesör dosyası var deniliyor. Danıştay’a gelmemiş binlerce dosyanın alt mahkemelerde olduğu düşünülürse olayın vahameti daha iyi anlaşılır. Durum vahim” dedi.